şerefee

Okullar tatil oldu ;sıpa takdir aldı.derken ben Ağustos’ta İstanbul’a taşınacağım için yaz tatili yapamadığımdan ;çocuğun tatil hakkına engel olmamak adına,babasının "oğlumla tatil yapmak istiyorum ayvalık ta,daha sonra mavi yolculuğa çıkacağız" teklifini kabul ettim.Yine yapayalnız pene yaz akşamlarını bööyle zavallı geçirecek ha..:)

Çalış çalış nereye kadar. Türkiye yi ben mi kurtarıcam olm, diyorum bazen kendime. Ama çalışmayı sevdiğim de bi gerçek.

Hayat gözümdeki değerini iyice yitirdi. Atıf abiyi kaybettik. Geçen hafta gittim Ankara ya yeniden. Hüzünlü bir vedaydı. üç beş kişiydik onu seven. Başucunda oturduk. Ağladık sızladık. Sarıldık birbirimize. alper de gelmişti. ingiliz kızla beraber. Bodrum a gideceklermiş tatile. İkisini yakıştırdım açıkçası.
Güzel görünüyorlar.
Öğrenciler, benim bekar evini boşaltmış. Rahatlıkla gittim gece yattım eski odamda. Gece yarısını henüz geçiyordu ki arkadaşlar aradılar, toplanmışlar bi yerde. gelip alalım seni, dediler. “Elbette “dedim.
beni almaya gelecek arkadaşı bekliyordum dışarıda.hazırlandım.evet Alper geldi .son görüşmemizden sonra iyi olmama sevinmiştir.Efe yi sordu ,”babasında” dedim.çok kızdı.”sonradan bi de baba çıktı “dedi.bebekliğinden beri ne çektiğimi bildiği için biraz histerik davrandı sanırım.yol boyu yüksek sadakat dinledik.kız arkadaşının güzelliğinden bahsettim.sessiz kaldı.onu özlediğimi söylemedim şimdi bi sürü bişey çıkar içinden.onunla konuşmayı ,esprileşmeyi,eleştirmeyi ,dertleşmeyi özledim.gece yarısı böyle çıkardık dışarı kafamız eser basar giderdik.sadece kilometre yapardık sevdiğimiz şarkılardan yapılmış mp3 leri yol boyu dinlemek ,sigara içmek ,arabanın camını açıp aşağı sarkmak gibi garip bi rahatlama yöntemim var.en çok creep i dinlerken rahatlıyorum.benim için hem çok eski hem yeni sayılabilecek anıları var..en çok run kısmını severim.run run ruuuuuuunnnnnnnnn....o an avazım çıktığı kadar bağırırım içimden ,koşarııımm bi yerlere yine içimden..eski günlerden bişeyler yakalamak ister gibi açtı yine creep i..radiohead kadar güzel söyleyeni bilmiyorum creepi..bu cehennemde benim ne işim var dediği yerde ,hep ona bakar ve "sahii ne işim var benim bu cehennemde " derim..adet bozulmadı ,dedim gene.ama bu kez gözlerimle ,mimiklerimle..
-ben de bilmiyorum ,ne için varsın sen ,dedi..

kolumu arabanın camından sarkıttım,kafamı yasladım kolumun üzerine.okuldan sevgilisiyle kaçmış liseli kızlar gibi bıraktım kendimi.aslında sağdan gitsek on dakikada ordaydık o sola döndü .yarım saat uzattı yolu.konuşmadık sonrasında .müzik dinledim.gökyüzüne selam çaktım atıf abiye ,bizimkilere..oradaki tanıdığım herkese..ne çok kişi tanıyorum yukarda.beni izliyorlarsa bekliyorlardır dört gözle gelmemi..elimle bişey fırlatır gibi yaptım gökyüzüne..
—napıyosun, dedi.
—alex e yumak fırlattım dedim.
—iyi değilsin sen dedi.
—neden
—alex e yumak fırlatmak ne?
—herkes orda.yukarda ..sevdiğim herkes.alex de orda.miskin kedinin tekidir bilirsin.zahmet edip koşmaz bile yumak için .o nedenle hızlı fırlattım.burnunun dibine düşsün diye.oradan bi iki pati atar..
—arabaya binmişken tımarhaneye bırakim seni, yakınlarda var mı acaba.
—tımarhanedeyim zaten. Şu araba iki kaçıkla dolu değil mi?
—iki kaçık değil. bi kaçak bi kaçık.
—kaçak kim kaçık kim
—kaçık sen.
—kaçak da sen misin o halde.
-...
—neden kaçıyorsun.
—buralardan.
—naptı buralar sana.
—sinirime dokunuyor buralar.
—iyi... kaç bakalaım .
-...
-...
— ne kadar fütursuzsun sen ya. Hiç kıymeti yok hiç bişeyın. Ne kadar boşsun. Bomboşsun. saçmasapansın.
—açsana sesini beatles -girl .çok severim bu şarkıyı.sen de seversin.onlarla beraber iç çekersin hep söylerken.sssssss yaparsın ahahaaa..

aniden durdurdu arabayı.kafamı çarptım ön panele ..
—salak mısın napıyosun sen.
—seninle ciddi bişey konuşamayacak mıyız? Ne zaman konuşmaya kalkışsam saçma sapan hareketler yapıyorsun.
—Alper salak oldun sen iyice...ne konuşmak istiyorsan konuş.imalar,alttan girip üstten çıkmalar.nedir derdin senin..anlat, ne ..fıstık gibi kızla gelmişsin orda sarıl sarıl bi hal oldunuz, sonra hala ne konuşmak istiyorsun.
—aaaa demek fark ettin orda olduğumu.neden bişeyler yapmıyorsun.neden senin için en uygun adamın ben olduğunu bilerek ,artık seninle arkadaş kalamayacağımızın da farkına vararak beni itiyorsun.neden böyle rahibe olmaya karar verdin .salak ben mi oluyorum yani.umutsuz zavallı ev hanımları gibi yaşlanmayı,orlon örmeyi bekliyorsun .efe büyüsün de seni huzur evine yerleştirsin “madam butterfly “ ,bu nu bekliyorsun ..hangimiz salak şimdi.
—hiç de öyle yaşamıyorum. Daha bi kaç ay önce biriyle çıktım. bi gazetecei. Sevgili olduk. herşey yolunda.
—öylemi..nerde bay gazeteci..noldu bay gazeteciye..neden senı yalnız gönderiyor kaç kezdir Anakara ya.neden bu suratın hala aynı sevişmemiş kadın suratı.
—o nası bişey be..sevişmemiş kadın sıratı nası bişey.
—aynaya bak görürsün.
—seviştim ben
—aaha..demek seviştin bravoo..ne zaman tanıdın da seviştin..yeteri kadar tatmin olmadın anlaşılan surata bak.
—Alper.hani arabada bi kaçık var dedin ya..evet var ve o sensin.
—evet ..benim ..son 8 aydır kafam allak bullak.seni özledim.konuşmadan geçirdiğimiz 8 ay var.görüşmeden.efeyle msn de görüşüyoruz.hemen her gün.arda telefonlaşıyoruz.benden tavsiyeler alıyor.ergenlik bunalımlarını paylaşıyorum onunla.ama amacım senden haber almak.biliyorum neler yaptığını..yine yangın merdivenlerinde kırmızı şarap geceleri yaşıyorsun.çalışıyorsun.iş ev iş ev..saçmalamışsın bi ara demek.her kimle ne yaşadınsa bişeye benzememiş .neyi zorluyorsun.neden olmayacağını bilerek kendini saçma sapan insanlara yöneltiyorsun.neden bu değeri onlara veriyorsun.pene..yazık ediyorsun bize.
—biz diye bişey yok. Ne istiyorsun benden
—mutlu olduğunu görmek istiyorum. Hayatında biri olsun. Sev, aşık ol. Eğlen, gül. senin o deli manyak hallerine bişeyler oldu..
—hadi bekliyorlar bizi..çok geç kaldık.bu konuşmayı yapmak istemiyorum..hele cobaın my girl ü söylerken hiç..
-....
-....
-....
-....
—sen iyi bi adamsın..her zaman yaslanacak bi omuzsun kadınlar için..seni herkes sever..
—Külkedisinin ayakkabısı gibi, sadece senin başına uygun omzumdaki çukur...
—wooowww..cikletten mi çıktı bu söz..duvar yazısı mı ..iyimiş bu.
—bi kere de ciddi olsan.
-:S


..
bara geldik.bi kaç eş dost ve İngiliz leydimiz ..Alper’e atladı hemen kız..
—ahh aşkiim, nerde kaldi sen, ozledi ben çok fazla.
—geldim tatlım. pene nin hazırlanması uzun sürdü.
—aa a.pene bi jean giymek için mi hazırlandın bu kadar ahahaha.
—yaa evet .içine sığamıyorum da zorlandım ..uzun sürdü..

-hahahaha.pene formunda milleeettt çekiliin.

nail abi ,atıf abinin kadim dostlarından biridir.formumda buldu beni..çok da sever.”dil otu yemiş ebem karı”, der ban yöresel bi iltifat galiba:)

pasaj dostlarımızdan üçü beşi..bi de onkoljde, atıf abiyle 6 ayını geçirmiş doktoru..o yeni biri.kendisini bi cenazede gördüm ,bu ikinci karşılaşmamız.doktorlar kızmasın ama doktorları pek sevmem.her zaman bi ukalalık ..ya da bana öyle gelir.

—levent bey.bu da yaramaz kızımız pene.kısaca afacan denis de diyebilirsin.uzun olsun diyorsan pene de:)
—haylaz bi tipi yok ama. Memnun oldum.
—pene sevmez doktorları bilmiş ol.
—neden. Kötü doktorlarla mı karşılaşmış.

—yooo ondan değil ben cevap vereyım... Bulunduğum ortamda üçüncü tekil şahıs olmayı sevmem öncelikle.
doktorları sevmem evet.hep yüzlerinde "heey salaklar ..üniversite sınavında düzinelerce fizik sorusunu cevapladım lan ben ..siz benim klasmanımda adamlar mısınız heyy yavrumm beee.." der gibi bakıyorlar .ya da bana öyle gelir.
—ahahaha..nerden çıkardın bunu yaa.hiç de böyle bi eleştiri duymamıştım
—yoo eleştri değil..benim fizik iyi değildi ,o nedenle kıskanıyorum sanırım.
—bana fizik gayet iyi göründü.
—bi de iğrenç espri yaparlar..bunu unutmuşum..

Sayın "komik" doktorumuzla biraz eğlendik. Yani eleştirip durmama bir de sivri sivri konuşmama oldukça güldü.
Nail abi hemen atladı:
—levent bey bekâr pene.
—napiim abi.allah yardımcısı olsun yani..
—yoo, hani sen de bekârsın tanışın diye dedim.
—sen de bekârsın naıl abi. Senle tanışsın.
—ahahaha ..naıl abi pek ilgimi çekmiyor açıkçası.
—hııııı yani pene ilgini çekti.
—yani..çekmeyecek gibi mi..o değil tabi de insan sizle sıkılmaz pene hanım.
—yoo alpere sor..biraz önce sıkıntıdan patlıyodu demi alper.
—evet. Gerçek yüzünü görsen ne kadar sıkıcı olduğunu anlarsın.

—hadi yaa..demek öyle alper..
—evet öyle.

Sonraki muhabbetler bi incir çekirdeğini doldurmaz. Ama işte arada iktisadi üç beş kelam edilmiştir. ben hayvancılık sektöründeyim ya, devletin yetiştiriciye yaptığı uygulamayla hayvancışlık sektörünü bitirişiyle, özel hastanelerin açılarak ticaretin sirküle edildiğine kadar saçma sapan bi bağdaşlık kurduk o ara biraz verimli bi konuşmaydı. Tabi bar ortamında bu kadar siyaset, politika, iktisat baydı milleti. Konu hakkında görüşmek istedi doktorumuz daha sonra. Olur dedim. bi ara lavaboya kalktım. Bir de baktım alper de peşimden gelmiş.
—napıyosun sen.
—napıyomuşum.
—hemen tanıdığın adamla bu ne muhabbet.
—ne muhabbeti. İçinde muhabbet diyebileceğin tarzda bi konuşma olmadı.
—kapa şu düğmelerini adam içine düştü.
—sana ne sen yanındaki kızın eteğine karış.benimle uğraşma.sen demedin mi rahibe gibi yaşıyormuşum..yaşamıyorum işt.yeni arkadaşlıklar edınıyorum.
—saçmalama. benı delirtme.
—Alper. Çok içmişsin sen. İşine bak.
—adam olmayacaksın sen.
—öyle bi niyetim yok zaten. öfff sıkıldım bu muhabbetten.


heeyyyy hayat..neler daha göstereceksin bana..içimde kimseye karşı bi ışık yok.kıskanılmak hoşuma gitse de.lavabodan çıktım..çantam elimde arka kapıdan terk ettim barı.kimseye çaktırmadan.yolda bi extra bira aldım elime.gökyüzü açıktı ,yıldızlar vardı.kulağımda şimdi dinlediğiniz müzik salına sallana yürüdüm eve kadar.yüzümde suratımı dolduran bi gülümsemeyle..kimsenin nazını cazını çekemem şu saatten sonra.işime bakarım..oğlumu özlerim..bi gün beni bulmasını dilediğim aşkın şerefine kadeh kaldırırım..kulağımdaki bu müziğe eşlik eder öyleeeee avareler gibi de yürürüm anasını satiim..gökyüzüne kadeh kaldırdım yinee..heyyy oradakiler..şerefee..anne,baba,Hatice ablam...ve diğerlerii...alexxx şerefeee...hadi müzikk..

Get Your Own Player!


5 yorum:

pesimist sultan dedi ki...

bıraktığım yerdesin... özlemişim :) döndüm ben ...

özgün dedi ki...

Ne güzel yazmışsın yine, ama öyle kitaplıktan çıkmış bir yazı gibi okuyamıyorum işte bişey yapmam lazım diyorum :)
Gİdenlerin bir sebebi vardı anlaşmalıydı zaten buraya gelişiniz başından.Alex bile seni bulmak için gelmişti bir düşün nasıl tanıştığınızı..
Hayatımızdaki herkes bize bir rehber olarak gelir ve görmemiz gerekenleri göstermek için bazen acı dolu bazen sevinç dolu..Önemli olan bunu kabul edip şükürle teşekkürle cevap vermek.
Senin cevabın da içinde duyamasan da sesini tam da içinde :)
Belki ben duyarım ve sonra bir kapı açılır herşey değişir....

penelope dedi ki...

heeyyyy pess,

nerde olucam ki :)) burdayımm ..bıraktığın yerde el değmemiş ahhaaa..milletin gözündeki dul kadın tipi vardır ya işte öyle konuştum bak:)
özledim seni ..valla bak..:)hoş geldin


özgünn

seni çağırdım geldin..zaten ne zaman çağırsam duyuyorusn..tavsiyen gerekliiiiiiiiiiiiiiiiiii acilllll

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Bir solukta okudum.İtiraf ediyorum çok uzun blog yazılarının bir başından bir de sonundan okuyup bitiriyorum ama sende olmadı bu :))

Alper oldukça ısrarlı görünüyor ama insanın içi evet demedikçe de olmuyor..Önemli olan yalnızken de huzuru yakalamak sanırım ve bence en doğrusunu yapıyorsun.

Selamlar!

penelope dedi ki...

hoşgeldin..

teşekkür ederim..ne mutlu oldum..insanın içi evet desede bi de şu tükürdüğümün analitik düşünce mantığı nedenıyle hiç bişeye tam olarak eveeeetttt diyemıyorum.iyi olsun artık de mi..:))saygılar efem.

BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.