bir öykü

yorgunu halde geldim ...arabamı park ettim.yol boyu yürüdüm...bu yollar eskiden güzeldi.eskiden eskiydi..

Aynı kaldırımda şimdi yüksek topuklu, kısa etekli resmi ceketli yürüyen bu kadın, ispanyol paça pantolonu lastik ayakkabılarıyla eli cebinde sigarası ağzında gezerdi...

yürüdüm.ne zaman gelsem böyle oluyor..

ceketimi çıkardım.geri döndüm arabaya attım ceketimi..saçlarımı çözdüm.gömleğimden bi kaç düğme açtım.sigaramı aldım.yaktım yolda..sağıma soluma baktım.yoldan geçen bi kaç delikanlının ,iki de yaşlı teyzenin göz hapsinde ilerledim Çankaya yollarında..çok eski bi bardır bu..şimdilerde gençlerin uğrak yeri değil elbette.köhne kaldı.bizim zamanımızda alternatifti..yok beee ne alternatifi.her zaman dipte köşede kalmış bi yerdi.o nedenle seçmiştik zaten..Atıf Abinin 70 inci yaş günü ve eski pasaj komşularım ,bi kaç eski üniversite arkadaşım..ve Alper..

herkesle kucaklaştım ,içeri girişim her zaman sevgiyle karşılanır.özellikle yapmıyorum ama hep en son gelirim her yere..Banu alkan gibi planlı değil valla.hep geç kalma özelliğimden kaynaklıdır.bi de uzun yoldan geliyorum ..

atıf abim bu doğum gününü kutlamak istemiş.herkesi istemiş yanına.neden bu kadar çok zayıflamış..ayağa kalkacak hali de yok gibi.ama beni görünce kalktı..sarıldık..çok sıkı sarıldı,kontrolsüz bi şekilde ,anlayamadığım bi usulle..ben de gayri ihtiyari sarıldım çok.kadim dostu bahri abi ayırmasa bizi sabaha kadar sarılırdık belki..
herkesle kucaklaştım..Alper İngiltere den gelmiş..görmeyeli çok oldu..tokalaştık.iki yabancı gibi.yeni tanıştırılmış iki kişi ..
……….
onunla yaklaşık bi on yıllık geçmişimiz var.on yıl önce Ankara da tanıştık.atıf abinin dükkanına gelmiştim.Alperin anne babası atıf abinin kadim dostlarıymış.oğlu gibi sever onu.rahatsızlanmıştı atıf abi ,ülseri vardı.o gün de iyi hissetmemiş Alper i yardıma çağırmış.benim kafa o kadar dolu ve o kadar yorgundu ki kalbim, konuşma boyu beni süzen alperi hiç dikkate almamıştım.oysa bu bal gözlü çocuk bütün dikkatini bana vermiş ,beni dinliyordu.uzun bi sohbet etmiştik ,konusu neydi hatırlamıyorum bile.alpere sorsan kot bi ceket giymiştin ,saçların at kuyruktu.beyaz bi elbisen vardı boydan ,kuğu olmuştun diye anlatır.yakana dondurma dökülmüştü koca kadın ne yapmış böyle dedim ,der anlatırken :) efe tabii ..dondurma yerken üzerime dökmüştü.eski iş yerim olan kitapçı dükkanına bırakmıştım oğlumu ,abiler sevıyordu onu.ben de atıf abiye ziyaret yapmıştım .sohbetin sonunda efe koşarak içeri girip anneee anneeee dediğinde alperin suratını görmeniz gerekirdi.
—sizin mi?
—kimse sahip çıkmazsa benim.
—sahiden sizin mi?
-sahiden benim.ama sahiplenmek isterseniz verebilirim.bakımlı ,aşılı..tuvalet eğitimi var.
-şa.şaşırdım ben..evlisiniz öyle mi ben sandım ki..
-ne sandın..:)) evliyim evet.görüşürüz.memnun oldum.

yüzündeki düş kırıklığını unutmam hiç.üzgün smıley ler gibi ağzı aşağı dönmüştü.sonrasında atıf abiye sormuş galiba,o da ne biliyosa anlatmış.işte küçükten elimize düştü,burda hem çalışıp hem okuyordu.bi çocukla sevgili oldular.evlendiler bebekleri olucakken çocuk bıraktı gitti.o da bak okulu bitirdi ,işe başladı.oğlunu büyütüyor.gibilerinden bişeyler özetlemiş.dramatik anlattığına hiç şüphem yok .çünkü benım için hayatta üzüldüğünü gördüğüm tek insandı.o zamanlar Hatice abla vardı,komşum anlatmıştım onu hatırlarsınız belki ,o bakardı oğluma mekanı cennet olsun.atıf abiyle onu evlendireyım diye az muzurluk yapmadım..ama hatice abla evlenmek istemıyordu.:))
işte öyle..alpperle sonra sık sık atıf abinin organize ettiği sebeplerde karşılaşıp ,konuştuk.bana karşı ilgisi olduğunu farkettim ama o zamanlar ben başka bi dünyadaydım.nedense normalde pek çok kadının yakışıklı ve efendi bulacağı bu çocuğa ilgim olmadı.sohbeti keyifliydi,espriliydi.kültürlüydü hepsi bu..
zamanla çok konuşur dertleşir olduk..arkadaşlık boyutunda gayet güzel anlaşmaya başladık.efeye gitar öğretiyordu.hayatımda çok uzun süre yer aldı.onun aşklarına şahit oldum,benimkileri duydu beraber ağlardık.içerdik.balık tutmaya giderdik.küfürlü konuşurduk.kızları görünce dürtüklerdim
-alpii baksana kızın neticeye..j.lo 'ya benziyoo olm .davran..bak bak..annaaa..sana bakıyo lan .yürü kıza yaz..rahip yazdıracam seni manastıra böyle giderse..

,yaptığım projeyı bakanlıktan gelen müfettişlere sunum yapacağım zaman,ilk kez hem de, power poınt yapmışım,süslemişim püslemişim...lastik ayakkabılarımı çıkarmışım ,ilk kez topuklular giymişim..ilk kez beyaz gömlek, siyah diz üstü etek..ceket giymek beni aşmıştı ,giymemiştim..saçlarımı topladım,makyaj yaptım ilk kez…sonra buna gel beni izle ,bana alkış tut filan diye para vermiştim.:))gelip her ağzımı açışta bravooooo diye bağırıp alkışlayıp beni rezil etmişti..bi keresinde aşık olmuştu ,içmiş içmiş kapıma gelmişti.
-peneeee.aşığım ben..
-olum nesliyle tanışalı kaç gün oldu da böyle oldun lann.zıkkım iç .ne içtin böyle..

otoparktan sesine gitmiştim ,sürükleye sürükleye eve getirmiştim.her yere kusmuştu itolusu..

yıllarca..
ben, şimdi yaşadığım şehre geldiğimde “ben de orda çalışıcam “ diye tutturmuştu.bi dönem sahiden geldi de..ama onun yaşayabileceği yerler değildi..efe den ayrılamayacağını iddia etmişti:)

sonra biliyorsunuz malum meseleleri anlattım daha önce.öylece koptuk.bi kızla gitti İngiltere ye.bana öfkesini kusarak.çok da mutlu sanırım .çünkü iyi görünüyor..

….

Tokalaştık dedim ya. Yıllarca en yakın arkadaşım olmamış, tartışarak gitmemiş, giderken öpmemişim gibi...

Gece eğlenceliydi çok.çok içtik,çok söyledik..herkes atıf ağabeyle olan anılarından bahsetti.ben meyhane gecelerini anlattım.Alper beyimiz sahne aldılar, zaten kimse yok, biz bizeyiz.Gökhan Türkmen i bilen var mı..ikizi gibi benzer sesi Alper’le.onun için dinliyorumdur belki o adamı.arkadaşlar da benzetiyor sanırım hatta kendi de benzetiyor ki bi kaç yabancı şarkıdan sonra ondan şarkılar söyledi.
içim…tuhaf…sonra meyhane şarkılarıydı şuydu buydu coştuk elbette..
gece boyunca içtik..viski beni çarpar ama içtim.her zamanki gardiyanımı unutmuşum:

-pene..yeter doldun sen.
—karışma sen.
-pene yeter dedim. İçme viski seni çarpıyor. Sabah kafan gözün şişecek.
-sana ne .sen işine bak.
—yeter dedim. abartıyosun.
—ne konuştuğumu fark edebiliyorum. Yarın sor yarın sana tek tek anlatırım ne konuştuğumuzu..sarhoş değilim .
—o senin o lanet olasıca hafızadan kaynaklanıyor yoksa sarhoşsun bırak artık.
—manyak mısın noluyo beee.
-eeeeeeeeehhhh yeter dedim bırak şunu..
-baksana bana sen.. sen kimsin ha..söyle kimsin sen..bu neee yaaa nedersen onu mu yapıcaz..hoppala paşam Malkara Keşan ..işine bak dedim sana.
-kim miyim..sana göstercem şimdi kim olduğumu..allahım deliricem .bi insan bi arpa boyu da mı yol almaz beee.nasıl bıraktıysam ordasın…senin damarına tüküreyim ben varya..
-adam gibi konuş..

Bahri abi:
-çocuklar ayıp oluyo bak..yapmayın.atıf abinin tansiyonu çıkıcak ne güzel bi günde
Atıf abi:
-bahri …cıcam çarkına şimdi haa.bırak yahu..ahahaa.aynı eskisi gibi.ben bunu görmek istiyorum beee.bırak okusun şu kızın canına bee.yetti artık.hep altta kalıyo oğlan.
—bahri abi:
-ama atıfcım..
-bahriiii.s..cıcam çarkına haaa..

İtişti kakıştı derken asla orta yolu bulamayarak sırf atıf abinin hatrına sakinleştik. Ama ikimizde birbirimizi eminim bi kaşık suda boğarız.

Atıf abinin halsiz hali ,öksürüşü..ağlayışı..
-çocuklar ..hepinize teşekkür ederim.bahri hadi gidelim biz..

Artık yorgun düşmüştü ve onu kucakladık bahri ağabeyle beraber arabaya bindirdik. Hediyelerimizi verdik. Benim gramofon, alperin taş plak koleksiyonu alışı planlı değildi ama muhteşem oldu. Aracın içinden ettiği veda konuşması çok güzeldi:
-çocuklar ..hepinizi çok seviyorum beee.canına yandığımın dünyasında ailem oldunuz.kızlarım ,oğullarım..torunum bile var.:)) kızım oldunuz,oğlum oldunuz,torunum oldunuz..lan bahri seninde …s.cıcam çarkına markına amaa karım gibi oldun bee lanet herif) hakkınızı helal edin beyler bayanlar..ve çıkarken meyhanenin duvarına çatısına yazın “bu dünyadan bi atıf kaleli geçti…”ben yazacaktım aslında ama halsizim uşaklar..seviyorum sizi.

Onu son kez gördüğümüzü anladık o an..gidişi vedaydı..

Herkes sustu masada..kimse konuşmadı..yarın görüşmek üzere ayrıldık.kalktık ,yürüdük..

Ben bırakayım seni, sarhoşsun, dedi Alper.

Sustum.yürüdük.arabam yakındaydı.anahtarları uzattım.çantamı,aldı..o önde ben arkada yürüdüm.konuşmadık..ağlamamak için sıktım kendimi..dudaklarımı ısırdım..oturdum arabaya..o da..bi süre direksiyonda kaldı.sonra çalıştırdı arabayı..nereye gittiğimizin önemi yoktu..gecenin son karanlığıydı..her zaman kaldığım bekar evimde öğrenciler oturuyor,ama muhakkak bi anahtarım vardır.odanın biri benim zaten .ne zaman gidersem kalırım odamda.ama çok geç ve kızların haberi yok..otele giderim diye düşündüm ama hiç konuşmadım.o an sadece ordan uzaklaşmak istedim, hız yapsın pencereyi açayım rüzgar çarpsın…

-dur…nefes alamıyorum dur..
-iyimisin..hastaneye götüreyım mı?.
-hayır dur..kenara bi yere çek..nefes almam gerek.

Kıyı köşe bi yerde durdu..kendimi dışarı attım..kaldırıma oturdum..ayakkabılarımı arabada çıkarmıştım zaten..yattım kaldırıma resmen..ağlamaya başladım.yanıma geldi..sakin ol dedi..omuzlarımdan tutup beni kaldırdı,oturur hale getirdi yeniden..ona bakarak ağlamaya devam ettim.
-kaç gün daha..
—bilmiyorum Allah bilir.
—ne dedi doktor kaç gün daha.
—canın ne istiyorsa ye, ne yapmak istiyorsan yap demiş. Evine götürün dedi. Hastaneden çıkardı.
-ne ..olay ne..
-kolon kanseri..midesine,karaciğerine,akciğerine,her yerine sirayet etmiş..
-nasıl anlamadı..daha iki ay önce sapasağlamdı.
—on yıl önce barsaklarında oluşan polipler tedavi edilmediği için kansere sebep olmuş. Sonra işte karaciğer iflas edene kadar anlamamış. Mide rahatsızlığıyla hastaneye kaldırmış bahri abi. Kanser demişler. kemoterapi yapmaya bile gerek görmedi. bir ayda tam 30 kilo kaybetti. bu onu son görüşümüz biliyorsun değil mi?
—öyle söyleme…
Ağladım..sarıldı bana.rimellerim aktı.beyaz t-shırt ünü kirlettim.bi süre sımsıkı sarıldık.huzur doluydum.dosttu.saçlarımdan öptü.
—sana içme dedim bu kadar. Çarpıyor seni viski. Şaşı oluyorsun. Burnun kızarıyor. Sarhoşluğun çekilmez ki senin ağlak bişey olursun. O tek kaşın havada hallerine bişey olur sen içince. Adama dönersin az. Korunmaya dinlenmeye ihtiyacın olduğunu bi tek o zaman kabullenirsin. Ama sen gene de içme.
—sevgilin nasıl. Mutlu musun?
—her şey yolunda.
—sevindim.
—senin?
—biriyle tanıştım. bi süredir beraberiz. İyi gidiyor.
—sevindim

Arabaya götürdü beni.koltukta kapadım gözlerimi.direksiyona geçti.yavaş yavaş sürdü..bi ra benzin istasyonuna girdik hayal meyal hatırlıyorum.sonra devam ettik.sürekli gittik ama nereye gidiyorsak..gözlerim kapalı ..ne konuştuk hatırlamıyorum.sürekli bişeyler anlattı hayal meyal aklımda .sadece meyhanede söylediği şarkıyı radyoda yakalamıştı onu dinleyerek gittik arabada.onu hatırlıyorum.kendi sesi gibi.o yüzden koydum yazıya.

Sabah uyandığımda Alperlerin eski evlerinin garajında arabanın içinde ,sürücü koltuğunda o yan koltukta ben vardım.koltukta uyumuşuz.benim üzerimde kendi ceketim örtülmüştü o kafasını griye koymuş kollarını bağlayarak uyuyordu.mahvolmuştum her tarafım tutulmuş..ona hiç bu kadar yakından bakmamışım.ne kadar masum..

Öyle onu seyrettim.uyandı birden..kafasını sağa çevirdi..şeklini bozmadı hiç.bana bakmaya başladı.hiç konuşmadık.birbirimize baktık..önümde uzun bi yol var dedim..kahvaltı yapalım ve ben yola çıkayım.
—böyle gitme dedi. Uçakla gidersin akşam. Arabanı getiririm ben sonra.
—kafam dağılır giderken, önemli değil. İyiyim ben. Kahvaltı yapalım. Çıkayım ben.
—sen bilirsin.

Arabayı garajdan çıkardı.bi yere gidip kahvaltı ettik.onu evine bıraktım şehir merkezindeki.sonra ..vedalaştık.ve yola çıktım.giderken arkamdan bakışını izledim.ağladım ..


Hayatımda karşıma çıkabilecek en mükemmel insanı neden itekliyorum ben. Neden hayatımda biri var dedim yalan söyledim. bilmıyorum.


Sevgili özgün dedi ki:

Dikkat et, hayatına giren herkesi bi gün gidecek tiplerden seçiyorsun. Bunu isteyerek yapmıyorsun. Annen baban çok erken gittikleri için, sana göre seni terk ettikleri için, bi gün sevdiğin herkesin seni terk edeceğini düşünüyorsun. o nedenle çok seveceğini anladığın insanlara bu nu yaşatmasınlar diye mesafeyi koyuyorsun ve hayatına her an gidebilecek insanları katıyorsun. Çünkü sen de onlara bağlanmıyorsun zaten…
Ya da buna benzer bişey..özgün …haklısın galiba…

Get Your Own Player!


7 yorum:

"leb" demeden... dedi ki...

sana dedimdi vaktile "ver şu çocuğa" diye...

hala dinlemiyosun beni...

+ Alper de yalan atmıyosa benim adım da leb değil.

enayiler!

penelope dedi ki...

:))

atmıyodur o ingiliz kız neolucak..herif ingilterede kaldı baksana.atıf abi için gelmiş.dönecek...

ver şu çocuğa ne ya:))))

"leb" demeden... dedi ki...

bence işler yolunda değil o cephede... dediydin dersin...

ver işte, bafi, dapiz (bunu yeni öğrendim) vs :)))

NeFeS dedi ki...

uzun zamandır okuyorum blogu.biliyorum saçma olucak,size ulaşabileceğim mail adresi varmı?

penelope dedi ki...

pen_in_labirenti@hotmail.com

hoşgeldin.

NeFeS dedi ki...

bu adresten ulaşamadım sorun var sanırım mailler geri dönüyor :(

penelope dedi ki...

pen_in_labirenti@hotmail.com... doğru bu cnm.ekledim ben seni belki ben eklemeişimdir ondandır.bi daha dene..

BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.