COFFEE AND PORN ??!!! AHHA YEAH!
anlatmış gene: penelope - 5 Aralık 2010 Pazar
bi tek kova burcuna inanırım .o da iyisini kötüsünü herşeyini taşıdığım için galiba.objektif olabilerek söylüyorum bunu inanın.sanırım bu burç olayı gerçek.(günlük burç fallar filan hariç.)
işte oooooooüç vakte kadar kısmet muhabbet bilmem ne..öyle bişeyler dediler.penelope olarak o fala bakarken ve diğerleri "yaaaa yaaaa " larken farklı baktım olaya ben.
-aaaaa..şekerim yüreğin kabarmış senin
-(iç deki pene:lan kaç kaşık kahve atmışın öyle kızım kahvenin telvesini verseydin kaşıkla yerdik..)-burda bi yol var.yakın bi zamanda yola gideceksin ya da yoldan gelmişsin.
-(oooo süper bi kadın bu..nası bildi yahuu..gören de benim üç gündür tesis teftişleri için gittiğim köylerden dün akşam geldiğimi sanacak..allah allah ..sersem..yoldan geldim tabii beni bunun için çağırmadın mı ..özledik seni gell..)
-şekerim ..sana uzun boylu geniş omuzlu yakışıklı ,gözlüklü,hafif kirli sakallı bi kısmet görüyorum..bak bak nilüfer sen de bak..görüyomusun.
-ay evet..resmen adamın yüzü ortada..
-hani bakiimm..kızım sıyırdınız mı..burda bi telve brikmiş .ortasında da iki tane delik var ..
-aaaaaa pene ..kalp gözünle bak..inan biraz yahu..bak bak..aylinn bak sen de görmuyomusun..
-aaa evet resmen fotografı çıkmış adamın..hem pene insan kendi falını gööremez..
-de mi..
(bu ne demek..demekki bunlar 3 vakte kadar bu tip birini kapar getirirler..kim la bu tip..bi tane biliyorum bu tip de o istanbulda.bu falda çıkamaz.uzak yakın alakası yok..)
evet..kısmet artıkk...ne diyelimm..bizi hareketli günler mi beklıyor...tatatata taaaaamm.pene yeni maceralarıyla pek yakındaaaaaa...
ııyykk..ne iğrenç..haklı olarak insanda kurgu hissi yaratıyor .bu kadar da olmaz canım...
öyle işte oluyor..sizi seven herkes birileriyle buluşturmaya ,evlendirmeye çalışıyor..eskiden bunu beni sevdikleri için ,bana iylik olsun diye istiyolar sanıyodum.şimdi anlıyorum çoğu etraflarındaki rakibeyi bertaraf etme derdinde..
bu fal muhabbeti de bu sabah burdan çıktı sanırım
OLAY GECESİ
geçen gece kocalarının nöbette ya da iş gezisinde ya da şehirdışında olduğu bir günü denk getirip kız gecesi yaaptılar bina komşularım.yani aynı yaş grubunda olan -benlik yani- 5-6 tanesi..sabaha kadar oturup eğlendik.:P ne eğlence sormayın..hepsinin derdi benim canımın isteyip istemediği...:)
-pene..baksana..bişe sorucam.
-sor..hazrım zaten gardımı aldım.
-dur önce sana bi sürprizim var...
koşa koşa odasına gitti.karşımızda duran tv ye bi film taktı.kimi koltukta ,kimi yerde oturan misafirlerin bi kısmının da konudan haberdar olduğunu tahmin ettiğim şekilde,kumandaya bastı..
ooo neee..
hep birlikte atılan bi kahkayala ve fal taşı gibi açılmış gözlerimle şaşkınlıkla kaldım..
-ne bu şimdi.
pene sana sürpriz..belkı senı harekete geçirir ,unuttuğun duyguları hatırlamanı sağlar.
-yuuuhh nazan ..başka bişe demıyorum.
-ayy ne var kııııızz.biz de sayende eğlenıyoruz..erkekler yapıyoda bunu..biz yapınca mı tuhaf.
siz hiç bi oda dolusu kadınla ve hatta en kötüsü kurabiye ve çay eşliğinde porno izledinizmi?
kurabiye ve çay eşliğinde..
zaten sadece 5 dakika sürebilen rezaletin ilk dakikalrı dinlemekle geçti.
-ooohaaa bee.
-o ne beee.napıyo lan bu.
-aaaa tıpkı biz..
-hadi canım..D. abi kıçını kaldırabiliyo mu ..
-ahahahahaaa
-kızım bunların uzun sürüyoo .geciktrici bilmem ne kullanıyor bunlar.
-yahu bunlar uyuşturucu yemiş almanlar.öyle defalarca çekiliyo bu sahneler..böyle başlayıp bitmıyo yaa..da lan ..lan napıyo bu laaaaan..
-hepiniz iğrençsiniz arkadaşlar.varyaaaa herkes belkı debenden bekler ..nasıl da hanım hanımcık ablalarsınız ..anasını satiiim..kapatın şunu yaaav..hayvanii şeyler..hep beraber izlemk ne bu beee..
nasıl kapttım bilmıyorum..ama sanki ortamı bozmuşum gibi ya da diledikleri tepkiyi vermişim gibi gülüşmeye başladılar.
-peneeee...şimdi sen şeysin ya.
-neyim
-hani dulsun..
-dulum ..kendime hiç böyle dememiştim..eee..
-erkek arkadaşın sevgilin de yok.
-yanii..bu beni cüzzamlı mı yapar..eeee
-canım hani canın istemıyo mu hiç.
koro: ahahahahahahahah
-istiyo müge..yapalım mı?
-aaaaaaaaaaa manyaaaakk
koro: ahahahaha
-yav o bu değil de ..kızım sen evlensen ..bak efe de büyüdü..oğlan iki gün sonra bi kzı bulur ayrı eve taşınır..güzelliğin de kalmaz
bak biz de senın gibiysdik.iki çocutan sonra memeler yerçekimine karşı koyamadı.şunlar dikken napıyorsan yap.
-ay evet..ölüp gidicen şeyin toprak olucak..mühendisten az kullanmış..geri iade..ahahahahaah.
-hemm...hem adamların gözü kayıyo sana kızım.kendini düşünmüyorsan konunu komşunu düşün.ismi lazım değil geçen komşumuzun birisi sen kapının önünde çöpü çıkarırken yere eğilmiştin o meşhur eşofmanından oran buran çamşırın görünüyo bi de kelebeğin.komşu iyicee fotokopini aldı yalnız şekerim.
içerde buuuuzz gibi bi hava esti..
hepsi bi an bunu yapanın kendi kocası olması ihtimaline karşı alevlendiler.
-Kimmiş o ırz düşmanı nazan..açık açık konuş da pene de öğrensin kendini savunsun bi de öğrenelim.
-yok canım.ben sevmem öyle şeyler..sadece evlen de başında bi erkek olsun diyorum ben .kapattım konuyu bitti.bu konuyu bi daha asla konuşmuyorum..eeee nerde kalmıştık.
konu kapandı ma az önceki hava bi gerildi..
-benımmki sabah erken işe gidiyor.o saatte hepimiz uyuyoruz.çöp saatinde evde olmaz yani..
-ay benımkının önünde kadın soyuns hayatta bakmaz mutaasıptır.bilirsiniz.
-benım kocam benden başkasını gözü görmez.hem dövmeden iğrenır midesi bulanır.haytta o değildir..
-eeee saçmalamayın ..nazan beni evlendirmeyi korkutma yöntemiyle aklıma sokmayı düşünmüş ortaya bi laf attı hepiniz derdine düştünüz.ben komşularımdan hiç birinden böyle bişey görmedim.adamlar kardeşleriymişim gibi yaklaşırllar yıllardır.saçmalamayın da kapayın konuyu..
bir parça ikna edici oldu sanırım.heriflerin çoğunun aptal saptal yardım önerileri olur.bişeye ihtiyacım olup olmadını kırk kere sorarlar.sağolsun çok mutaasıp ! lardır.ama şimdi ortaya bu konuyu açmanın ve milleti huzursuz etmenin anlamı yok.
........
kendimi nasıl hissediyorum dersiniz..ortalıkta gibi..
iğrenç bi duygu..
neden bu kadar mesai yapıyorum anlaşıldı mı şimdi..
kimseyle oturup konuşasım yok.sanki başında bi erkek olursa seni daha güvenli buluyorlar.efe ...çabuk büyü..
penelopeee.......burdaaaaa!!!!
anlatmış gene: penelope - 19 Kasım 2010 Cuma
bu arada çok yoruldum bunaldım eee 32 yaşına gelmiş ,aşk hayatı kötü giden de bi kadınım ..düşünün artık.bunun üzerine bi de gerçekten sevdiğim tek erkek ,eski kocam yıllar sonra peyda olup oğlumun ve benım hayatıma girmeye çalışıyor..yani bunalımın ,depresyonun katmerlisini yaşamayım da napimm..söyleyin ...
eyyy ahvali beşer..
eyy cemaati müslimminn..
eyy cematii bbilok..
buralardan toz oldum bi süre..baba oğulu birarda bırakıp,gençliğimin sokaklarına...şimdi başka kişilerce kullanılan öğrenci evime sığındım..yine öğrenciler kalıyor .taze yeni yetmeler.ev arkadaşlarından birinin ailesinin eviydi .şimdi onun evi..bi odası hep boştur sağolsun.Ankara da işim olsa ona gider boş odasını tutarım.ailesinden kalan üç beş eşyası var ama benım çok şeyim var orda..
biraz uzaklaştım..face de okey oynadım..bara gittim.Alper gelmiş ingltereden. bayram ertesi ankaraya geldi beni buldu..yine dost sohbetlere devam.sen kaldırım çiçeği olmadan yakaladım seni diyor.kaldırım çiçeği:)uyuz herif..
hayatımızı kimseye adamamalıyız ,onu anladım.bi gün efe delikanlı olacak..hayatımdan çıkacak..daha doğrusu merkezinden çıkacak..seçimlerini yapacak..sevgilisi olacak..belkı eskisi kadar sık gelmeyecek bana..onu hayatımın merkezine oturtmakla hata ediyorum..anladım.ona yapışık yaşamamalıyım.kendisini benım kocam ,babam gibi görmemeli çocuk...bana telefon edip:
-anne ..iyi misin ..başını derde sokma ... diyen o olmamalı..
bunu ben demeliyim..
-evlat ..başını derde sokma..
benden daha az sorunlu olduğu için sanırım ömür boyu bu cümleyi o kuracak:)
..
eğlence hayatı bıraktığım gibi değil.daha mı kaliteli serserilik vardı eskiden..lezbiyenlerle dolu bi bara gitmişim ..bi kadın tarafından ellendim.tiksinçti..
yıllar sonra dans ettim.galiba ben bi kalasım..kabull ediyorum..anaaaamm hiç mi eğilmedin be kadın..travesti gibi dans ediyon..Alper o ingiliz hatundan sonra benımle dansa gittiğine nasıl pişmandır kimbilir.
-kızım yontulsana biraz..kalas gelip kalas mı gidicen sen..
-ne beee..dans edıyorum işte.
-hayır etmıyosun.duruyosun orda öyle kazık gibi.
-benım dans şeklim bu.
-bu mu..bu muu..bu dans şeklimi..bence bu kelaynakların çifleşme dansı..
-bu evet..benım tarzım bu..
-tarz mı bu şimdi..senın bi tarzın yok kızım .
-işine bak sen...
bar çıkışı bana asıldı biri..sigara içiyodum ,yürüyordum hem..
"hadi bekleme yapma devam ett." dedim..
söyleme şeklim ,ordaki tavrım yemin olsun konsmatrislere benzemıyosa...kibarcası bu tabi..
duş aldım.Ahmet ümit i okudum.Babı esrar'ı...onu bitirdim .Şah ve sultanı okudum.İskender pala...
bi de baktım blogumda bi yorum.sero..uzun zaman sonra..okuyunca dank etti.haklı..zemini hazırlayan benim aslında bu kadar üzülmeye...geride bıraktıklarıma geride bıraktım demem gerek.şu kişilik bölünmesinden kurtulmalıyım artık.
çocuk pene..aşık pene..şimdiki pene..şimdiki pene kimliliğine bir an önce bürünmeli..sihirli bi dokunuş gibi sabah uyandım..hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum..
ve muhteremm...biz biteli çok oldu...bizden bi cacık olmaz artık...
şimdi sağlam dönüyorum..oğlumu alayımm...işime başlayayım ve neden olmasın aikoo: japonca kursuna filan gideyim:P
üzgünüm biraz
anlatmış gene: penelope - 13 Kasım 2010 Cumartesi
teşekkürler ...şafak..
.....
mum dibinde taşlar yanar
mum dibinde taşlar
yanar
taşlar üzerinde, kalbin
deseydi eğer, belki bir gün
hep beklemekti adanmışça bir kapı eşiğini
şimdiyse tenha sokağında bir pencere dalgınlığı bütün akşam üzerleri
ve sonbaharlardan daha çok üşütendir
gözlerinden göçebe yağmurlar, saksıdaki çiçekleri
oysa günahın değildi, umut
düşlemek suçun,
değildi
ve değildi yalnızlık, bütün bunların bedeli
ama üzgünüm
üzgünüm
senin şu kısacık ömrüne
aşk,
upuzun
bir dilekti …
*
mum dibinde taşlar yanar
mum dibinde taşlar söner
yorulur şavkı,
yürek zırhsızdır elbet eskir
ve süsler bütün uzakları kirpiklerinin nakışı
uzakların imkansızlığıysa içine işler
büyür gölgesi takvimlerde biriken yılların
oysa hep kısalır gövdende takat
ve hep azalır suyuyla içinde bir ırmak
kalır geriye
kalır herşeyden geriye
hani üşüse ne vakit
nefes buğusunda yine kendi ellerini ısıtmak
ve beklemek baş ucunda
yaran sayıklarken ağrıyı kabuğuna
duruşun olur bütün gücenikliğin
susuşun,
incinmişliğin
oysa hiç kazanmamışsın
zaten hiç kazanmamışsın
neyini kaybettin de
geri isteyeceksin ?
*
mum dibinde taşlar yanar
mum dibinde taşlar söner
durur taşlar üzerinde kalbin öylece şarkısı diner
ve kıvrılır bir dileğin yorgun fısıltısı dudak kıyılarına
tıpkı kaldırımda uyuyan yağmur sularınca
uyur şavkı mumun
uyur, yatar uzun uykusuna yüreğin
ama deseydi eğer, belki bir gün
o zaman hep beklemekti kafesini bir güvercin beyazında
ve hep kardeşin gibi bakmaktı, onu karşına çıkaran yollara
hep iki kişilik gülümsemekti
hep iki kişilik nefeslenmekti
hep,
hep, sevmekti
şimdiyse tenha sokağında bir pencere dalgınlığı bütün akşam üzerleri
ve bağladığın mendiller dalların kuşsuzluğunda
uçuşur durur kanatsız rüzgarlarda beyhude
uçuşur durur
ama tutmaz yerini
aşk gelmez bazen,
vermez ellerine elini
aşk görmez bazen, bir mumun herşeye rağmenliğini
aşk,
yetişmez bazen
büyüt o yüzden
büyüt unutkanlığını
büyüt ve kabul et
külün, öyküsüz
senin
külün
öyküsüz
ki eriyen ömrün
sönen mum kalbinse
artık zamandan çok neyin var
zamandan çok neyimiz var ?
zaten aşksız
hepimiz
ölüyüz …
mum dibinde taşlar yanar
mum dibinde umutlar söner
üşür taşlar üzerinde kalbin, örtüsüz …
ANKARA
anlatmış gene: penelope - 11 Kasım 2010 Perşembe
darmadağınığımm...doğru mu yazdım bunu...
bilmıyorum bile..imla kurallarına dikkat etmekten içim geçti..
sarhoşum biraz.burda mıyım..yazıyor muyum..
vegayı özledim..elleim ceplerimde kulağımda "ankara" yla dolaştım ..gece sis..hava kirli..soğudu ya..serseriye benziyorum.sigara içtim..bi bara gittim.içtim de..
o geldi..dün ..ingiltereden bayram için gelmiş.ailesinin yanına.özlüyorum onla geçirdiğim zamanı..
çok şeyi anlattığım tek kişiydi.o kadar uzun zamandır yokki..kaç yıl odlu..sahi yıl olmadı demi..bi kaç ay bişey belkı takvim öyle diyor..yalnız kaldım galiba..
yol boyu yürüdüm omuzlrım üşümekten kasılmış,burnum kızarmış,ellerim pantolon ceplerimde...arabam nerde...nerde parketttim..sarhoşum..binmesem daha iyi..yürüsem..arka sokaklardan yürüsem ..biri bana çarpsa arabasıyla..orda soluksuz mu kalsam acaba..ölsem mi...
yoksa yürüsem mii..hızla..hızla..hızlaaaaaaa..koşş..koş ..koşşş..nereye koşuyorummm...suss beynimdeki müzik sus...
film şeridi gibi geçmek dedikleri bu mu..yürüken ..başım öne eğik..omuzlarımı kulaklarıma kadar çekmişim neredeyse...ellerim pantolon ceplerimde...spor ayakkabıları giymekle iyi yapmışım..sanırım bu "film şeridi gibi gözünden geçmek."" öptüğüm dudaklar geliyor aklıma...aşkla seviştiğim kocam...gidişi..kocam..ne garip kelime o..efeyi yüzmeye götürmeye başladı..araları iyi..birden bire kocaman bi erkek çocuk sahibi oldu adam..onca sene yokluktan sonra..birden bire koca bi erkek çocuğu..havuzdan çıktıklarında kızlar ikisine bakmış..sarkmışlar..küçükler bana büyükler babama asıldı diyor..vay bee..babasına..
bu gece onda kalacak..babasında...
izin verdim..uzun süre kalsınlar.
iki gece önce onun eve bıraktığında arabamı park ediyordum kapalı garaja.
efeye yukarı çık sen diye işaret ettim.o koşarak çıkarken yukarı,babası bana doğru geldi.
arabadan indim.
üstüme doğru öfkeyle yürüdü.
öyle hızlı...sert..
kalbinin çarptığını gömleğinden bile görebildim...
üzerime yürüdü..
anlamsızca baktım ona arabadan henüz inmiştim..
daha kapıyı kapatmamıştım ki..
kucakladı beni.sarıldı.kemiklerim kırılıcak sandım..
kollarına vurdum ...
ama
bağırmadım..
sesimi çıkarmadım..sadece vurdum..
vurdum....
bu o mu..
bu kadr kaslımıydı kolları..
bu kocaman kollar o mu..
tenindeki koku değişmemiş..bebek pudrası gibi kokar.
kim bu adam..kokusu aynı..
kimmm..
sevdiğim tek erkek mi bu..
bırak beni..
öptü ---mm..karşılık verdim..hem nasıl..
okuldan çıkar,koşa koşa eve gelirdik...basamakları zor çıkardık.daha kapıyı açmadan öpüşmeye başlardık..sanki,i öpmezsek birbirimizi ikimizden biri
ölecekmiş..
öyle..
şimdi
yine öyle..
hem vurdumm.hem
öptüm.
sonra "yapmaa" diye ağlamaya başladımm..
"YAPMA"
bıraktı gitti.
hızla arabasına bindi..
lastiklerinin izi kaldı dışarda sadece.
gitti.
yere oturdum..deli gibi ağladım..
bi kaç gün efeyle de görüşmedi.yani yüzmeye filan gitmediler.beraber gitar çalmadılar.
oğlum babasının bayram da birlikte olmaları fikrine sıcak baktı.izin verdim..
GİTMELİYDİM ordan uzaklaşmalıydım...nereye......
nereye...
burdayım...
ankara..
burdayım yine..serseri öğrenci evim.leman ...bar...sokak..alkol..
depresyondayım sanırım..
içmeliyim....
old love -yada eski dost düşman olmaz mı diyelim
anlatmış gene: penelope - 25 Ekim 2010 Pazartesi
ona dönüp durmamın sebebi belkı psikoljık olarak yıpranmış bi kısmım var .devrelerden biri iptal galiba..ondan olmalı.orayı tamire çalışıyorum.kendimle ve olanlarla yüzleşiyorum.
gençliğim geliyor aklıma.ilk gençliğim.sövüp sayasım..gezip tozasım sonra inadına.kırıp dökesim..içesim..
date : 24 penelope 2010
time : 00 siyah 45
kızının doğum günü için aradı oğlumun babası..ne tuhaf bi cümle.."kızının ....oğlumun.."
-pene..
-sen misin muhterem..
-evet..nasılsın..efe geçen gelişinde numaranı yazmıştı bana.herhangi bişey olursa annemden ulaşırsın diye.ben kendi telefonunu istemiştim oysa..
-o sadece tatillerde cep telefonu kullanıyor.spora ,kursa filan giderken.nerde olduğunu bilmek için veriyorum.onun dışında kullanmaz.
-ondan değil.sanırım senın herşeyden haberin olsun diye verdi.tanıdığım kadarıyla akıllı bi çocuk.galiba bana çekmiş.
-sanırım.benim pek akıllı olduğum söylenemez.:)
-olurmu öyle şey.tamam benım kadar değilsin..ama idare edersin pene.
-hah hah hah demek istıyorum ki ayağın alışsın bu ilk arama ..güleyim de kendini komik san..
-sen bana hep gülersin pene.kasma bu kadar.
-:)))
-:)))
-ne diyordum..kızımın doğum günü yarın.yarın akşam efeyi alabilirmiyim.kızım "abisini " de istıyor.bize katılır mı?
-bilmem kendisine söylerim.birazdan eve gideceğim.
-sen hala işyerinde misin.efe nerde peki.
-efe yalnız kalabilecek kadar büyük merak etme.
-nasıl olur.o daha bi çocuk ..onu nasıl yalnız bırakırsın?bu hiç sorumlu bir davranış değil.
-biraz önce beni çok güldürdüğünü sen itiraf etmiştin değilmi...işte buna katılarak gülmek istıyorum müsadenle..sorumluluk kelimesinnden bi cümle mi yaptın sen? ban mı öyle geldi..
-tamam ..tartışıcaz sanırım.evet başlıyoruz..sürekli geçmişi başıma mı kalkıcaksın.
-başına kalkmak mı? beni olmadığım bir insanmış gibi anlatman hoşuma gitmedi.senınle hiç konuşmadık biz.13 yıl boyunca...seni ben buldum.efe istiyor diye.ve bi kere bile bakmadın etmedin yapmadın demedim..şimdi bana bunu nasıl söylersin.
-pene ,tamam .
-eve geçince arar efe seni...
-iyi.
-iyi
..
bu kadarına da artık bişey diyemıyorum ben..ne yaprsam yapayım takdir edilmeyecek demek .demek şimdi sorumlu bir dvranış değil,sorumsuzun teki mi olucm gözünde..inanamıyorum ben..yoksa sorumsuz muyum sahi...değilim..
çünkü oğlum evde .mesai zamanlarımda üstkat komşum örnek anne DOLLY var /adını ben verdim yaşını allah versin.adını şimdi verdim hem de.ben yokken benim kopyam gibi hatta benden beter ..furkanın annesi..hani şu "r" leri söyleyemeyen Furkan..
kopya koyun dolly varya ..rahmetli..onun adını verdim ona şimdi..kopya anaç koyun gibi zaten maaşallah.kopyalık da benim kopyalığımdan ../
.....
eve geldiğimde efe bey salata yapıyordu.yeni öğrenmiş.dolly öğretmiş ona.çok sevdiği bi salataymış bu ben de bakıcakmışım tadına..kırmızı lahanayı rendeleyip,yoğurt ve mayonezle karıştırmış.tuz ve pul biber eklemiş.gece gece..ama lezzetliydi.alnından öptüm..kucağıma aldım .aman dedi anne bunu yaptığını kimseye anlatma rezil olurum..
alex hasta biraz..ona sıkıldım.oturup sevdim biraz.müsade ederseniz gitmek istıyorum diyor ..nasıl dayanacağım gidişine..efe ona kral yatağı yapmış.o da farkında yakında ayrılacak aramızdan .çok yaşlandı.Rahmetli sahiplerine kavuşacak..
.....
efe babasıyla gitti..akşamüstü aldı onu.gece bırakırım dedi.aslında bende kalsın dedi ama izin vermedim .efe de kalmak istemedi zaten.annem yalnız kalamaz dedi.oysa o tatile gidince gayet de yalnız kalıyorum ama..sanırım orda kalmak istemediğinden öyle dedi..
gece yarısı ..balkondan bakıyorum geliyorlar mı diye.bir yanım babasıyla oluşuna sevınıyor ama bir yanım alabildiğine korkak.kıskanç biraz.işte geldiler.arabadan indiler..inanılmaz bir şekilde benzıyorlar.yanyana durduklarında sanki o ,mitoz bölünmeye uğramış bölünmüş ikiye gibi..hele delikanlı oldukça oğlum babasına aşık olduğum zamanların aynısı oluyor.beraber indiler..sonra tokalaştılar.sonra babsı kollarını açtı.sanırım sarılmak istedi.Efe tekrar elini uzattı.tokalaştılar.efe binanın girişine doğru yöneldi.sırtında gitarı..ben içeri yöneldim .efeyi kapıda karşıladım.güzel geçmiş partileri.yemiş içmiş onu anlatıyor gene beni sinir edecek .:)
-anne bu sefer pastaaa..çok güzel pastaaaa.
-oğlum beni katil etme..sıpa bana bunları deyip yumurtaların ,unun kanına sokma beni..mutfakta katliam oluyor biliyorsun.
-dert mi anne hakan abiden alırsın ben yaptım diye yüzüne gözüne un sürersin aahahaha.
-sıpaaaaaaaaa..
-anneeee ..ne yaa yapmadığın bişey mi..hani kurabiyelerde..
-efeeeeeeeeeeeee..defooool yatağına aaaaaaaa.
...sıpaya gülüyorum..nasıl diline düşünce kullanıyor adamı..unutturmaz artık..
onu odasına gönderdikten sonra sigaramı alıp balkona çıktım.baktım ki aşağıda arabasın yaslanmış sigara içiyor.balkondan baktım.neden gitmedi.sigara mı içiyor.
sigara içmezdi.başlamış mı.gri ceket yakışmış .klasik giyinmeyi sevmezdi.jean pantolon giyerdi hep.kolları parmak uçlarına kadar kazaklar..içeri girdim..salonun ışıklarını kapadım..sırtıma bişeyler aldım.elim koltuktaki gitara gitti.onu aldım .aşağı indim.otoparka...arabanın yanına yaklaştım.cebvimdeki sigaradan uzattım.aldı.yaktım sigarasını.hiç bozmadı kendini.
-çabulk büyüyorlar değilmi..kızının doğum günü kutlu olsun bu arada muhterem.
-teşekkür ederim.6 yaşına girdi.teyzesi:)
-teyzesi...bu da güzel..
-sahi nesi oluyorsun sen onun.
-abisinin annesi.
-:))))))
-:))))))
-teyzesi iyiydi galiba.
-bencede.
-demek sigaraya başladın.
-yoo bırakıyorum.öyle zulada vardı bi tane onu içtim.zor anlar için saklanmış.
-zor bi anmıydı.
-yoo aslında zor bi an değildi.
-derdin ne?
-derdim yok çok şükür.
-sigara..
-sigaraaa..çünkü ..baksana biz bugün kavga ettik ya.
-ne zaman
-hani sabah arayınca ben
-kavga mı ettik.
-hatırlasana canım başlama yine beni suçlamaya filan dedim sana.sorumsuzlukla ilgili.
-evet ..hiç suçlamamıştım oysa..
-evet ..yani o sana değildi .sanırım ben kendimi yıllarca bunun için rahatsız hissettim .yani dedimki kendime beni suçluyordur şimdi..bana kızıyordur..
-boşver.çok küçüktük.evlenmekle sen sorumluluğu yerine getirdin.eskileri düşünme..al bak sana getirdim özlemişsindir.çalabildiğimi kimseye söyleme demişsin efe ye.evdekiler bilmıyor galiba.
-yok bilmıyorlar.neden söylemedin deme bilmiyorum .söylemedim.sonra da konusu geçmedi herhalde.bir mekatronik mühendisi ve gitar...yani..
gel bakalım eski dostum...efenin çalması çok hoşuma gidiyor.çok yetenekli..bu çocuk bana çekmiş.senden hiç bişey yok:)
-ha! ha! ha! ..
-evet sesin güzel evet ama çok da değil..şimdi bozulmuştur da..sigaraya baksana ..
gitarı aldı ,dakikalrca baktı.sonra çaldı biraz.
dinlemektesiniz çaldığı şarkıyı.paslanmış biraz.ama hala iyi.aldım gitarımızı.son bi sigarayı içtik ..
-mutlumusun..seviyormusun onu.
-evet..mutluyum.
-çok güzel bişey bu.umarım sonsuza kadar mutlu yaşarsınız.gökten düşen üç elmayı paylaşmakta cimrilik et.hepsi sende kalsın muhterem..eyvallah ben kaçar..
-pene...bi kez öpeyimmi seni...çok özledim.
japon animeler gibi kalakaldım orda öyleeee..diyemem ki "ben de çok özledim."
saatlerce öpüşürdük dakiklarca nefes almadan..uykulardan uyanır gene öpüşürdük.uyanır uyanmaz öpüşürdük.yani bi defasında dudaklarının tahriş olduğunu hatırlıyorum o kadar çok öpüştük ki..gençlik:) aşk...libido:)ne desem ..ruhum bedenımden sıt-yrıldı ,zaman durdu ..gidip dudaklarına yapıştı sevgilisinin.yine deliler gibi öptüü..kokladı sarıldı..ve tekrar bedenime girdi.ama fiziksel olarak olduğum yerden kıpırdamadım.sonra donan zaman çözüldü.ve dönüp:
-eve git muhteremm..kızının doğum günü bugün..iyi geceler..
dedim ve yürüdüm..
şarkı kulaklarımdydı yürürken "old love"
bir penelope zamanı daha...anasını satimm..
....
içeri girdim..alex....Alexx...alex.....................................
alex beni yalnız bırakma......gözyaşlarımı tutamadım ..hala tutamıyorum klavyemi ıslatıyor.sesiz sedasız.tek başına..neden dışarı gittim.neden yanında durmadım..kral yatağında karllar gibi yalnız..alexx..sensiz büyümedim ben..büyümeye başladığımdan beri benimlesin.napıcam şimdi ben..Alex.seni mikrop ukala tembel kedi.kalk.paçoz...kalk..ben efeye ne diycem sabah.Alex sana anlatıyordum herşeyi..kime anlatıcam.Alex ..kalk..bi daha doğ..nerde senin sekiz canın..başım çatlayacak..gözlerim ağrıyor..Alex.hortlak nezo nun kucağında yerini alıcan mı.hatice ablam beklıyordur.dayanamıyorum...........................
güle güle alex...ne şanslısın.
herkes orda...tüm sevdiklerim......
date : 25 penelope 2010
time : after time
yer : arka taraftaki otopark
O'NLARA
anlatmış gene: penelope - 15 Ekim 2010 Cuma
bu bir itirafnamedir..öldüğümde tüm aşklarıma verilmek üzere emanetlerdir.
ilk ve ortaokul dönemlerimi zaten aşktan meşten anlayabilen dönemlerden saymıyorum..o yıllarda kendisinden özür dileyeceğim ya da kendisine lanet edebileceğim biri yok.geçelim..
/haa murat var ..ama o da bana bakmıyordu hiç/
Lise nin de son yılıydı. o zaman vardı bi çocuk. Şeker kız candy deki tery e benzeyen :)
Böyle bi artist. hafiften serseri..nasıl sevgili olduk bilmiyorum da ,okul kantininde üç beş sohbet..o yaşa yakışmayan ciddiyetle dolu bakışlar ,konuşmalar ,planlar..şimdi matematik öğretmeni ..iyi arkadaşım hala..kasabaya çoook uzun yıllar oldu gitmeyeli ama oraya gidişimde mutlaka gördüğüm gidip o eski tren yolunda içtiğim bir dostumdur..
ONA
"güzeldi bakışın..senin kadar bi oğlum var şimdi..seni sevdiğim zamanki sen kadar.çok çocukmuşuz bakıyorum da.ne bileceğiz ki sevmeyi..biliriz .neden bilmeyelim.sevmiştik.neden hiç öpüşmedik kendine sordun mu?ben sordum...:) çocukmuşuz.başka açıklaması yok...teşekkür ederim.dost sohbetlerine..anlayışına .yaşına sığmayan olgunluğuna..ölümüne kankayız:)"
kasabadan nasıl kaçtığımı ,üniversite için Ankara'ya nasıl yerleştiğimi anlattım..onunla nasıl tanıştığımı da..ilk aşkımdı.bana efelenen ilk erkek.hırsımı yenemediğim ,kavga gürültü derken sevdiğim..onunla da güzel bi sevgililik yaşadık.film gibiydi işte.aşıktım .Gözüm hiç bir şey görmüyordu.Normale dönmüştüm.yani çocukken olduğum gibi öfkeli ,hırçın ,kavgacı,ağzı bozuk,sigaraydı alkoldü alan bi kız değildim artık.mutluydum.gülüyordum.kendimi anası babası olan ,onlarla büyümüş mutlu ve normal bi çocuk gibi hissediyordum.eee nitekim de evlendik.ama hamile olduğum için evlendik.ailesine karşı çıktı.onlarsız yaşamaya başladık.ben mutluydum o değildi.korkuyordu.sadece geceleri yatağımıza girdiğimizde çok mutlu olduğunu hissediyordum.ama gündüzleri,akşamüstü..daha öğrenciydik..sınavları vardı..parası yoktu..ailesi evlendi diye yanlız bırakmıştı.başarılı bi öğrenciydi.bunalıma girmişti.ben de özgür bıraktım..git dedim.gitti.Efe 'ye "çok küçüktük" demiş."bugün olsaydı gitmezdim hiç .ama o zaman senden sadece bi kaç yaş büyüktüm." ben de aynı yaştaydım oysa..ama ben kaldım..
bu da böyle işte..
ONA
"ben seni çok sevdim..
Efe için teşekkürler........"
Boşandığımda hamileydim zaten. Çocuktu oydu buydu, okul bitecekti, ev geçimine başlayacaktım derken hayatıma girmedi kimse. İhtiyaç da hissetmedim açıkçası.
efe 3 yaşındaydı ..o zaman tanıştım İstanbul geldiğim bir fuarda onunla.aynı sektörde farklı kollarda çalışıyorduk.güzel seviyeli bişeyler başladı.ama arada mesafe vardı ve bu birbirimiz tanımamız için iyi fırsattı.yani cumba yatak olayı olmuyordu ,konuşuyor paylaşıyorduk.o zaman işim için bi eğitim almam gerekti ,istanbulu tercih ettim doğal olarak.kurs boyunca ordaydım,her gün beraberdik.rüya gibiydi.yalnız o dönem ailesinden birini kaybetti.hastalandı.o zaman öğrendim panik atak sıkıntısı varmış.ağır depresyon geçiriyordu.evime dönemem gerektiği halde yanında kaldım.ona baktım biraz,tam iyileşememişti.ama gitmem gerekiyordu çünkü bi oğlum vardı .kendimi ikiye böldüm ben de.hafta sonları İstanbul geldim.hafta içi buraya.işime ve oğluma.son gidişimde yavaş yavaş kendine geliyordu ama yalnız kalınca panikliyordu. kaldığı yer home oficcedi.arka tarafta odası vardı yatıyordu işyerinin.döneceğim gün bi hanım geldi bizden on yaş büyük.(sevgilimle ben aynı yaştaydık)müşterilerinden biriymiş.eli yüzü düzgün ,hafif toplu benim omuzlarımda boyu olan bi hanım.kızıl saçlı ,gri gözlü.sevgilim yatıyordu ,ben ilgilendim.kadın bana bi sürü sordu sordu sordu.ben de güzel güzel konuştum.sonra dedim ki: "müsade ederseniz en bu gün akşam dönücem .ve sevgilim içerde.rahatsız da biraz.onla kalmak istiyorum." anlayışla karşıladı kalktı."bizim yok ya ,gözümüz yok " dedi.gülüümsedi.ben de : "umarım karşına iyi biri çıkar prenses .." dedim.
gülümsedi: "prensi olmayan bi prenses..sen sevıyormusun onu? "
birden gözlerim doldu..uzun yıllardır kimseye açmamıştım kalbimi.şimdiyse aşıktım: "içerde yatan o adm var yaaa," dedim " o adamı ben çok sevıyorumm.."
öyle gönderdim kadını..sonra sevgilimin yanına gittim.beraber uyuduk.uçak saatim geldiğinde hastalığının da etkisiyle panişye kapılıp ağlamaya başladı: gitmee..sensiz nefes alamıyorum..
yine gelicem dedim .en kısa zamanda tayin isteyeceğim.ayrılmayacağız artık.
aradan bi hafta geçmişti ki nasıl olduğunu görmek için istanbula geldim.kaçamak bi gelişti.haber vermedim çünkü eğer aksilik olurda gidemezsem birden yıkılyor ,depresyonu da var.
Neyse... İşyerine gittim. Kapıyı bi delikanlı açtı.
—sen kimsin?
-x abi içerde uyuyor da..ben bakıyorum buraya.
—öyle mi. güzel. girebilir miyim?
—şimdi müsait değil ama.
-sen benim geldiğimi söyle ..ben yabancı değilim tanışalım.nişanlısıyım onun..bak masasında resmim var.
—evet tanıdım ama. Ben bi haber vereyim.
çocuğun alengirli hali hoşuma gitmedi.içeri girdim onu itekleyerek.ilerledim ,derin nefes aldım.yatak odasına doğru gidip kapıyı açtım.......sevişiyorlardı.
kadın üzerindeydi,tamamen selüloit dolu vücuduyla.bi an sendeledim kapıya tutundum.yere çöktüm.beni görünce kadını üzerinden attı.kadın yere düştü.hemen çarşaflara sarılmaya ,"aşkıım aşkıımmmm " diye çırpınmaya başladı.zar zor ordan çıkmaya çalıştım.sendeledim.kapıya duvara çarptım.ellerim titreyerek çıktım ordan.korkunç olansa üzerindeki kadının geçen gelişimde sohbet ettiğim o kadın oluşuydu..öylee...uzun süre kendime gelemedim .depresyona girdim..filan falan..
ONA
"Sana ....hiç...hiç.."
aradan 4-5 yıl geçti..işte o meşhurr G. olayı..onu sevdim .çocuklu kadın oluşum ailesini sıkıntıya soktu.ayrıldık.aradan yıllar geçti kaldığımız yerden başladık yine.kaldığımız yerden devam etmişiz meğer ,başlamamışız..aynı srun yine gündeme geldi.ve bitti.
ONA
"sana kızgınım..kırgınım sana ...dargınım...levent yükselin dediği gibi işte:) ve seni sevdim..ki değmezmiş demıyorum.değerdi.sadece ..keşke..sende gerçekten sevmiş olsydın..ve güçlü.."
anasını sattığımın hayatına bakıyorum da ,aslında yazacak tek mektubum varmış.ölünce vereceğiniz sahibine..kimse artık..
ONA
"giderken sen, ağlamadım.sesim çıkmadı..nefes almadım.ayağım uğuştu hatırlıyorum.kımıldamadığım için...en çok yastıkta kalmış kokunu özledim.kokusu gitmesin diye yıkamadım günlerce.haftalarca.kokladım ,ağlamadım..giderek zayıfladı kokun ,daha derin koklamak zorunda kaldım ,daha derin kokladım.ağlamadım.aldığımız fil biblo kırıldı ağlamadım.bi kadına para vermiştim evi temizlesin diye,evi temizlemişti.eve geldiğimde herşeyi temizlemişti.o kadar temizdi ki ev korktum.koştum yatak odasına..yastığımın kılıfını yıkamış...kokun gitmişti...kendimi dışarı attım ..basamaklara zor düştüm.karşı komşumun bakışı tetikledi herşeyi ..işte o zaman ağladııımmm..çook ağladım .
Ayakkabılarını unutmuşsun giderken. kapımızn önünde durdu hep. evimizde erkek var havası verdi. Evimizde erkek var...
geçenlerde yanımda yattı oğlum.üzerimi açtı.tekmeledi beni.kovdum odasına.o gittikten sonra yastığı kabarttım ,gömdüm yüzümü yattım..biliyor musun yastık sen kokuyordu..birden gözlerim doldu.içime çektim.gözlerimi kapadım.konuştuklarımız,gülüşümüz,esprilerimiz,sevişmelerimiz geldi aklıma.ağladım ..
asla yıkamayacağım o yastığı:) yıkasam ne olur hem..oğlunu koklarım..sen kokuyor.
.beni en çok sen mi sevdin..sen sevmiş olmalısın ..zira sahip olduğum tek aileyi yine sen verdin bana..seni ..."
KENDİ KENDİME KONUŞMALARIM 1-
anlatmış gene: penelope - 12 Ekim 2010 Salı
KEŞKE AĞZIM BOZUK OLMASAYDI
konuşurken hayatıma yerleşmiş üç beş çakırkeyf "laga luga " var evet..bunlardan keyif alıyorum aslında.
her ne kadar argo olduklarını bilsem de..
bazan öyle yerleşiyor ki dilime; kayıt defterlerini anlattığım halde anlamayan ,sabırla bir kaç kez daha anlatmayı denesem de hala anlamamakta ısrar eden genel müdürüme
"aaaa sen de bi anlamadın hacııı " dedikten sonra anında adaamın "anlayasını getiren" cümlelerim var.keşke olmasa tabi.hani keşke şiir gibi konuşabilsem .
narin nazenin ..kibar bir aristokrat hanımefendi gibi..değil maalesef..
ama şunu biliyorum ,karşımdakine derdimi,öfkemi,sevincimi,"tebriğimi" anlatırken cümlelerimi esirgemıyorum.esirgeyenlere kızıyorum da.dilimizi katledenlere ,onlara prim verenlere ,koruyanlara da..tepkisizliğimize de..
herşeye tepkisiziz.
KIZDIM :/
yorum yapmış bi arkadaşımız öküze..dayanamadım cevap verdim.bana neyse..öküz kızıcak muhtemelen.bazan kızıyor çünkü.:P
o yorum yapanın özgürlüğü,onun konuşma tarzı falan filan evet ama ben tümevarım yapıyorum.genele doğru çemkiriyorum yani.
neden bu kadar çabuk ve yetersiz konuşuyorlar artık gençler.
"seni tebrik ederim " demek yerine "sana tebrik koyarım "demek ne kadar sevimli sizce..antipatik değil mi yani? kızdırmıyor mu sizi..
yahu sanane demeyin..o arkadaşı yanıma alıp
"keşke böyle i cümle kurduğunda ne kadar antipatik olduğunu bilsen " desek sıçratmış mı oluruz.yoksa ona ayna tutmuş mu..(özgünün yaptığı aynalardan )
bilmem üşengeçlikten ,sevgisizlikten ,somurtkan insanlardan ,içten pazarlıklılardan sıkıldım.
dilimiz ,konuşmalarımız,gülüşlerimiz kayboldu..insanlığımız da..
ALT BAŞLIK 2
İSTANBULDA BİR YARİM VARKEN DE KIZDIM:/
istanbulda hani benim eski sevgilimin kliniğine gittiğimde ona gelen müşterilerin hemen hepsine içeri girdiklerinde gülüümsedim.insan bi selam verir .hiç..bu insanlar oraya hayvanları sevmeye gelmiş insanlar.veteriner kliniği orası.içerde sahipsiz hayvanlar var ,kucaklıyorlar ,öpüyorlar ,seviyorlar.sevgilime onlara ücretsiz baktığı için teşekkür ediyorlar.ve ben hemen yanıbaşındayım ,"ne tatlı bi kedi değil mi? " diyorum diye beni öldürücek gibi bi bakış fırlatıyor
"sizinle konuştuğumu hatırlamıyorum " diyor..aayyyyy bayılıyordumm ben de konuş diye uyuzzz..
bu ne insan sevgisizliğii böyle..hayvansever olmak demek ,insanlara rahat rahat çemkirebilmek demek mi..
olayı hatırladım da ...anlatasım geldi...
sevgilime gitmiştim iki gün haftasonu için.o zaman da aramızda bi sıkıntı oldu.ben oraya gelemıyorum o bana gelemıyor.ailesi evlenmemizle ilgili tripler yapmaya başlamış ,onun da kararsızlığı canımı sıkmış.yani bi tuhaf dönem..gece de kötü geçmiş ayrılmaya karar vermişiz ama dostça olsun istıyoruz.bi selamlık hatrımız kalsın diye.klinikten çıkmak üzereydim içeri böyle uzun boylu esmer bi kız girdi.ben çıkmak isterken hani müşteri geldi diye beni "dur..konuşmamız bitmedi ..otur şuraya..devam edicez" diyerek masasına doğru yönlendirdi..ben de gittim onun masasının hemen karşısındaki misafir sandalyelerinden birine oturdum.ayak ayak üzerine attım kollarımı bağladım ve somurttum.esmer kızımız on cmlik topuklularıyla şak şak şak salına salına içeri girdi..gülümseyen kırmıızı rujlu dudağı,siyah dapdaracık pantolnu ,memelerini ortaya döktüğü teee nerelerine kadar açık düğmeli siyah gömleğiyle..tırnakları on metre..içeri girdi.sevgilim onu karşıladı hemen
"nerde benimkiler ..onları sevmeye geldim " dedi..
benimkiler dediği iki evsiz yavru köpek..G.onları yerlerinden çıkardı kız yere oturdu onlarla boğuşmaya başladı sevmeye ,"aaahh canlarım benim aahh ne tatlısınız siz..." bilmem ne ..tabi bu arada yavruları memelerine baastırdıkça onlar da yuvasından fırlatyıveriyo.her an bi podyum kazası meydana gelebilir..gayri ihtiyari gülümsedim .hani kızın köpekleri sevişi hoşuma gitti.gülümseyerek baktım .ona:
"ne tatlılar değil mi? " dedim ..karşıdan ben yokmuşum gibi hiç bi tepki gelmedi.duymamıştır gibi geldi bana.zaten pek de tepki beklemıyordum.G bana baktı .ben küsüm ya ona kafamı çevirdim.sonra yavrular kızın peşinden koşmaya başladılar ,
"sizi sevdiler bunlar çok dedim."ne kadar gereksizim ben ya..yine tepki yok.ırak tepkiyi yüzüme bakmıyor bile kız.yokmuşum gibi.anLam veremedim sustum döndüm yine önüme .beklemeye koyuldum.G. gelip masasına geçti.şimdi o koltuğunda ben tam karşısındaki koltuktaydım.kız da ayakta ve tam burmnnumun dibindeydi.yine G ye bakarak"sırf bu yavrular yüzünde seni alıcam G." dedi.G de bana baktı ,sonra kasılarak:
"tarih alayım ben o halde " dedi.ben de ona böyle gözlerimi yana çevirerek kızgın bi ifadeyle baktım..gözlerimin kocaman olduğunu düşünürseniz korkunç bi balkış yani..kız gitse de defolsam gitsem diye düşünüyordum..sonra kız böyle artistik bi hareketle "bakalım " dedi ve böööyle dönerek kafası bulutlarda gidiyordu ki yerdeki bi yavru kedinin ayağına bastı..G. ve o hemen telaşla eğilip kediyi kucakladılar .bişey yok bişey yok sesleri arasında dedimki ona:
"tarih marih derken kediyi eziyodun "
öyle bi öfkeyle baktı ki bana :
"pardon..bana mı dediniz..siz kimsiniz pardon .burdamısınız..farkındaysanız ben G. le konuşuyorum ."
"öyle mi .ben de müdahil olayım dedimdi.."
..kız G. ile vedalaşıp hışımla çıktı gitti.gelişindeki öfkeyi ,bana yokmuşum gibi davranışını ,birden celaleliverişini anlamadım hiç.bırak onu ,o haliyle bi de hayvanalrı deli gibi sevişini yan yana tutamadım da..insansevmez bir hayvanseverdi.ondan çok gördüm ve de..
HATIRLADIM DA :Z
(konuyu madem açtım bağlayayım da..o gün ayrılamamıştık. atatürk havalimanına kadar konuşmadık hiç.check-ın sırasındaydı valizimi veriyodum kargoya koysunlar diye .bi baktım elimden çekip aldı.hayır,gitme dedi..tamam dedim .:) hemen ..
neyse o gece geç saatlerde gizli numaradn çaldı telefonu G. nin.Açtı.Sabahki kız.G yi sorguya çekiyor .
-sabah yanında gördüğüm kız akrabandı galiba.biraz gergindim de ona biraz sert davrandım.özür dilemek istedim.
-ben de tahmin ettim gergin bi günündesindir diye zaten ona da söyledim.evet sıcak kanlıdır .hemen insanlarla kanka oluveriyor.samimidir.
-akraban mıydı?yanında mı şimdi.
-akrabam değil hayır.sevgilim.ve evet yanımda .onla konuşmak istersen yatıyordu.
-yo hayır iyi geceler.
G. bana dönüp
-aşkım senden özür diliyor dedi kabalık yapmıştı ya..
-kabul etmıyorum dedim çünkü benim burdsa olduğumu duyduğu halde benden dilemedi.senden diledi o..sanırım seni yokladı .ben ordamıyım değil miyim diye..kim bu kız?
-yok be canım aşkım.her zaman buraya hayvanları sevmeye gelen biri.onun gbi çok var .evde hayvan besleyemıyorlar,sevgilerini burdaki hayvanları severek gideriyorlar.
-bence bu kız senden hoşlanıyor.
-yok daha neler aşkım..madem öyle hissettin sana ne karışıyosun dediğinde tabi karışlırım sevgilimle konuşuyosun diye neden demedin.
-belki aranızda bişey olabilir ilerde diye..
bu kadar salak olamaz bi insan değilmi..ayrılıyorum ya ondan ..belki bu kızla aralarında daha sonra bişeyler olabilir diye G.nin sevgilisi olduğumu söyleyip bozmadım kızı.
bunları konuştum kendimle şimdi..aslında bi konuşlmuşum kii ..ooooo bisürydü dizi yapmaya karar verdim..daha sonra..
kuzumaaaa....
anlatmış gene: penelope - 7 Ekim 2010 Perşembe
evin düzeninden ..yani haftada bi mobilyalar yer değiştirmiyomuş orda.
nerden biliyor acaba? ona da cevabı var:
"eşyalar yer yapmış döşemeye..yıllardır ordalar bellii.."
ahh ahha ne önemli ne önemli..:/
koltuk burdayken bazan sıkılıyorum şu tarafa alıyorum ne var yani şimdi..
sonra iki gün geçmeden karşıya ..sonra bi gün sonra en eski yerine ..
noluyor yani öyle olunca..kime ne zararı olmuş acaba..böylece döşememizde iz olmuyor..bunu düşündü mü acaba...
uyuz bu çocuk ..bilmıyorum kime çekti..
bana mı? katiyen..aslaa..ve kat'a..
evet..en az benım kadar uyuz..
sinirimi bozuyor, ordan muhteşem bir malikaneymiş gibi bahsetmesi..sonuçta bi ev..bildiğin ev..kapısı var penceresi filan..tuvalet..
....
iki gece önce
"donun görünüyo anne ..giyme şu pantolonu eğildiğinde çamaşırn görünüyor " dedi..
ben de düşük bel pantolonu sevdiğimi ,bunu giydiğimde eğilmediğimi ,evdeyiim diye rahat hareket ettiğimi söyledim.
yetinememiş ,pantolonumu kıçından başlayarak kesmiş afedersiniz...
"al annee şimdi herşey daha ortada ..giyy.."...
"annnee..lütfen normal ol..normal bir annee..yüksek pantolonlar giyen mis gibi kurabiye yapan bir anneee.."
öyle yaptığı için konuşmuyorum onla..küstük.
sonra mantıklı düşündüm.oğlumun fazla gelişmiş iki sıpa arkadaşı var.onların yanında eğilmiş filan olabilir miyim acaba..ergen çocuklar bunlar..ergen adayı pardon..sıkıntı çıkarmış olabilir muhtemelen ..
eee napalım peki..efe beyımızın gönlünü nasıl alsam..
.....
"yüksek pantolon giyen (:P )( ıyykk),mis gbi kurabiye yapan bir anne!
o kadar üzüldüm ki aslında..geldiğinden beri "mis gibi kurabiye" yediğinden babasının eşinin harika bi aşçı olduğundan bahsediyor..
....
ona kurabiye yapmalım.annesinin de iyi bi aşçı olduğunu ,düzenli biri olduğunu bilmeli..komşular tarafından takdir edilsem de,neden bilmem hep oğluma yetersiz olduğumu düşünüyorum.sanki hani bebekken sürekli komşuma bıraktım ,öğrenciydim çünki,sonra işe başladım ..sonra hep çalıştım ..bu yüzden ona hep birileri baktı.kendi kendine bakmayı öğrenene kadar.bu yüzden acaba düzenli bi evi özlüyor olabilir mi? özlemesin diye neler yaptım aslında..işten gelir gelmez onla parka giderdik.o kadar yorgun olsam bile.
bi gün mesaiye kalmıştım,çok geç çıkmıştım işten.Eve geldiğimde -cennetlerde yaşasın- hatice abla onu zaptedememişti artık..parka götürmek istemişler ,ben annemle gidicem diye tutturmuş.ben geldiğimde de ağlaya ağlaya uyumuştu..kucağıma alıp eve taşıdım .koynuna girdim uyuduk beraber sarılarak.gece yarısını geçeli çok olmuştu ki ağlayarak uyandı:
"parka götürmedin beni..ben parka gidecektim..ışıklı ayakkabımı giyecektim"
o kadar ağladı ki dayanamadım.kalktık giyindik sıkı sıkı parka gidip sallandık.geceyarısı ..o zaman arabam da yok.sokaklarda kimse yok,korka korka eve dönmüştüm.neden anlatıyorum bunu.kendime kendimin aslında nasıll da iyi bi anne olduğumu mu ispatlamaya çalışıyorum..eğer bunu yapıyorsam sndığımdan da umutsuz vakayım bee..yada okuyanların gözünü boyuyorum ,ellerinizi kavuştup "ayyy e iyi bi anneymişş.." deyin diye..yok yaaww yapmazdım öyle ben ama...
işte ...ona kurabiye ypmak istedim..güzel olsun diye tariflere baktım.aklıma gelen ilk site OYA tabi..
/herkes oyaya baksın bi..nasıl mücadele veriyor var yaa.tek başına tutunmaya çalışan biri o..sonraki yazımda göreceksiniz
yalnız oya kurabiye göremedim kolayca yapacağım türden..kusura bakma ..zaten gittim başka bi tarif aldım yapayım dedim pembeleşmesi gerkmıyormuş beyaz oluyormuş onlar ben kızarana kadar beklediğim için yandı..:(
sonunda ceketimi giydim tırnağımda yağlı hamur kalmış halde hemde ,köşedeki pastacıya gittim.kurabiyelerini ısıtabilirlermi diye ricaettim.çok güzel yaptıkları o kurabiyeleri bi de mikrodalgada ısıttılar.eve geldim.efe beyimiz kurstan geldikten sonra ,gel bakalım çay ve kurabiyeye... davetimle bana baktı..
-sen mi yaptın?
-evet ne sandın..elle bak sıcak..bak ellerim hala yağlı..
-yanık kokuyor ama burası.
-evet bazıları yanmış.
-güzel olmuş anne.harika olmuş.
-mis gibi mi.
-mis gibi..
-yaşasın..
-annee hakan abiye söyle de sana tarifini versin.paketleri tezgahta unutmuşsuuunn..ahahahahahaha ahahahahaha.
-ne paketii..ne hakan abisi beeee.ben yaptım baksana elim hamuur ..görmuyomusun..
-ahahahaha annee çok komiksin sen yaaa.anneee valla ölücem şimdi..sen kurabiye yapamazsınki..aahaha
-yaaaa ..yapamam öyle mii yapamam öyle mii.yapamamm haaa.evet yapamam ..
üzgünüm be oğlum beee.çok tallihsizsin ha..leylek sarhoştu sanırım seni benim bacaya attı anasını satiim .yandaki komşuya geliyordun muhtemelen .o da senın kadar mükemmel.
-beniiim anneemm güzell anneeemm.sen kurabiye yapan anne olsaydın ben seni sevmezdimki.sen benim canımsın annem beniiimm..
oy oy oy sayın seyirciler ..artık ne kadar ağladım tahmin edin..eşşek sıpası babası kadar tatlı dilli.o da bana bakar:
-hangi bir çift göz bu kadar aşkla bakar.bakarken yakar.yakarken ıslatır başka bir çift gözü...
derdi..
yatğımızdan kalkıp o uyurken,komodindeki peçetenin üzerine yazmıştım unutmayayım diye..
öyle sevmiştimki o sözünü..
bu sıpa da öyle işte .ağzı laf yapıyor..güzel sevıyor..
bazan hiçbişeyim yetmediğini hissedyiyorum.sero nun dediği gibi tatiller çıkacak,özel günler olacak..daha sık görüşşecekler babasıyla..buna hazırmısın ..demişti..dediği gibi..hazır mıyım bilmıyorum..ama ...aramızdaki sevgi ..tutunma..bağ..buna ne derseniz diyin ..
:............;
ve onun doğum günü..yarın...resimlerine bakıyorum kocaman oldu artık..kınalı kuzum :)
hadi şarabıma eşlik edin dostlar..yavrumun şererefineee..göreceği güzel günleree...
ve sizee.ve sağlığınızaaa..ve şarkımla beraberrr..
ege denizineeeeeeeeeee..özledim kokusunu..kafam biraz güzel..çok da zırvalamasam mı acaba....
öylee......
anlatmış gene: penelope - 6 Ekim 2010 Çarşamba
ne bulur bilmem kendinde
belki arayıp bulamadığını
belki her zaman tanıdık olanı
içinde yanan lambası yansın ister hep
akşam kızıllığını
tren yollarını
savrulmadan önce temiz kalanını...
ve topladığı çakıl taşlarını
bıraktığı yerde....
mümkün müdür?
yeni baştan yazmak..
yendien aşık olmak
yeniden yeni baştan
sil baştan
yeniden doğmak belkı....
sohbet gecesi oyunu
anlatmış gene: penelope - 28 Eylül 2010 Salı
gece yarısını henüz geçmişken oğlumla en sevdiğimiz "sohbet gecesi oyunu"nu oynadık geçen gece.sohbet gecesi oyunu benım onun ağzından laf almak için uydurduğum oyundur.ışığı kapatır yere yatarız.ikimizin de kafaları birbirine değer tam bir I harfi oluşturur biçimde,kafamızın tepe noktaları birbirne değer şekilde,birbirimizin simetriği gibi yatarız yere.upuzun..konuşuruz.sohbet ede ede uyuruz bazan yerde..tabi ben uyanır ,onu yerine taşırım gecenın ilerleyen saatlerinde ama ..:)
ve güzel sohbetler çıkar.
bu kez talep ondan..belkı benı konuşturmak istıyor belkı de konuşmak...
............
-anne sen ilk kime aşık oldun hatırlıyormusun?
-ilk kez....galiba babama..hayal meyal hatırlıyorum birde tabi büyükannemdeki resimlerden..yeşil gözleri vardı ,kumral ,ince yapılı bir adamdı.uzun boylu.egeli..dişleri çok düzgün elleri kocaman..açık tenliydi.traş olurken izlerdim.köpük filan değil böyle normal traş kremi kullanırdı.mentol kokardı.onu izlerken muhakkak beni de köpürtürdü..yüzünü net hatırlamıyorum ama kokusunu bu gün bile hatırlıyorum.birde annemi sabah öpüşünü.
-yaşlanamadan öldüü.hep aklında genç kaldı.
-evet.buna sevınmeleı mıyım bilmıyorum ama..
-peki sonra...gerçekten bi erkeğe aşık olduğun ilk sefer ..
-bi düşünelim.ilkokulda bi çoucuk.adı "murat"..çok çalışkan inek..bi de temiz..çoraplar ayakkabılar aman allahım ..yok böyle bişey.annesi peşinden mendille geziyor..ben de büyükannemlere getirilmişim.anne babanın aynı anda yok oluşunun travmasını atlatamamışım birde yaşlılarla dolu kasabanın ,münzevi hayatın..hırçınım ,kavgacıyım..çocuk benden nefret ediyor.ben resim çiziyorum ..defterime kalpler murat ve penelope:))
ve bunu birilerinin görmesinden o kadar utanıyorum ki..kesinlikle görmemeliler..
-eeee..naptınız.konuştunuz mu hiç..sonu?
-sonu yok.ilkokul bitti .veda partisi yaptılar.herkes şık şık giyinmiş.ilkokulda şık giyinmek neyse:P anneler fiyonklar takmış,kırmızı ayakkabılar giydirmiş kızlara..büyükannem saçlarımı örmüştü..babamın çok sevdiği uzun saçlarımı..ben de örmek istemıyorum diye ağlamıştım.
sonra bana çiçekli bi elbise giydirdi.beyaz çoraplar elbisenin çiçekleri gibi renkli ayakkabılar çıtçıtlı..rezil oldum diye ağlamıştım..benim bi eteğim vardı annem almıştı.onu giymek istiyordum..ki ilk kez etek giyeceğim.hatta gece ruyamda onu görmüştüm : o etekle ,saçlarım dağınık içeri giriyorum ,murat bana aşık oluyor..herkes bana bakıyor..dans edelim mi diyor.evlenıyoruz sonra..
-evlenıyormusunuz..ıııığğğ.anne iğrenç bi hayalmiş..
-ne bee.ilkokul çocuğundan ne hayal beklıyorsun.
-ne bileyım murat çalışkan dedin .adam iş adamı oluyor sen iş kadını..kariyer yapıyorsunuz filan.
-o kadarını düşünebilecek zekaya sahip değilim oğlum o zamanlar.mercimek kadar beynim var o dönem.çonu da pamuklara sarmışım ki çimlensin..konuşma ve dinle
-ee sonra?
-sonra ağlayua zırlaya okula kadar gittim.kapının önünde münevver teyze cadısı torununu getirmiş.torunu da şeker kız candy.anamm ne kadar şirin kız.ben yanında varya süpürgesi eksik cadıyım..bi de örük saç..allahım sanıyorum ki herkes bana bakıyor.beni gördü..güldü.."ahahaha adama dönmüşsün..dilber sultan adama çevirmiş nihayet..sen böyle güzelmiydin ayoll" amanıınn bu bna yapılmış en büyük hakaret...nasıl kaçtım rdan nasıl..hani benim meşhur demıryolum.oryaa..saçımı başımı söktüm bi önce.elbisenın de içine ettim resmen .akşama kadar orda kaldım.komşumuz "gereksiz "cevat amca -adını ben koydum nasıl-buldu beni.
-gereksiz cevat amca ne?
-gereksiz cevat amca..kasabada ne kadar gereksiz şey var o bilir.
-anladım..eee..murat?
-murat..bilmem .ruya gerçek olmadı.gitmedim oraya hiç.zaten çocukçaydı.
-dilber sultan?
-dilber sultan ...hiç sorma orayı..saçlarımı kesti.kökünden.madem toparlamıyorsun,böyle o zaman diye..zaten simsiyah saçlarımı hep anneme benzetirdi.sevmezdi bu yüzden.lise dönemlerimde yine benzer bi saç mevzumuz olmuştur..bu kez de ben kestim saçlarımı ona inat..boşver..şimdi..acıklı biraz..
-sonra..babama mı aşık oldun.
-evet..yıllar sonra..üniversitedeyken..babana aşık oldum..sana benzıyor..yani sen ona benzıyorsun..yakışıklıydı o da.
-sonra..aşık oldun evlendin ama bi ay bile evli kalamadın öyle mi.
-bana katlanmak zor sanırım.
-yooo ben on üç senedir katlanıyorum.
-neeeee..sıpaya bak..
-ee..efe bey..neden yapıyoruz bu konuşmayı..
-bilmem .yapmamıştık uzun zamandır.babamı çok sevdinmi..
-çok....hadi uyuyalım..
aşk mümkün müdür hala?!!
anlatmış gene: penelope - 20 Eylül 2010 Pazartesi
anasını satiimmmm...
teşekkürler nes...
enayiii den son dakikaaa..filaş filaş filaş..öööyykk
anlatmış gene: penelope - 19 Eylül 2010 Pazar
lan bu günü beraber geçirelim diye dizlerinin üzerinde peşimden sürünen arkadaşımı kıramayıp çıktım sokağa.biresteraunta gidelim de bişey yiyelim dedi.gerzek gibi gittim sigara içilen bölüm terasmış oraya çıkalım dedi..ee çıktık.anasını satiim laptopu verdi kuacağıma aaaaa dedi buranın sahibi kenan bey bize doğru geliyor..geldi selam kelam..sonra bi dakka dedi geliyorum ..gidiş o gidiş terasın bi kapalı bölmesi vcar lan ne mok yiyolar bilmıyorum ama dakikalrdır ordalar ve içeri az önce garson iki bira götürdü iyimi....nere geld,m ben la böyleee..şu aptal masada şu aptal yazıyı yazarken bile kendimden tiksindim haaa.böyle ren geyiği kıvamında birazdan çıkıcam burdan anasını satiiimm..
içerde düdüklüyolar mı napıyolar birbirlerini ama sanırım beklemeyeceğim ben ..laptopu da burdas ööööööööööyylece bırakıp gidiyorum..laptopuna da ,jetnetine de ,restaurantına daa........hay..allah kahır bela and hay lanet olsun...
la madem yiyicen bu haltı beni neden getiriyon oluuuummm..bu kız benim için tarih oldu şu saatte..ve hayatımdan biri daha kaydı.....güle gülee..
BAYRAMDAN
anlatmış gene: penelope - 16 Eylül 2010 Perşembe
ama...ama bi o kadar erkin koray ,bi o kadar barış manço sevıyoruz ha..hele feridun düzağaç a bayılıyoruz.Gripin i "aaaaaaaaa ne demek sevilmezmi" diye karşılarken , manga yı es geçemıyorz.redd ayrı bi katagori de tabi.Metalıcca t-shırtlerimi oğlum giyebiliyor şimdi:)
rock müzik tamam bizimki.soft yada punk..anne daha punk olsa da zamanla soft a kaymış dolayısıyla çocuk da softa daha yatkın olmuş .yani bu..müzik kültürümüz bu..
"evsel çalgı" mız gitar yani.
babası iyi gitar çalardı.onu dinlemeyi severdim.Ama o nedense sadece ben yanındayken çalardı ,kimse gitar çaldığını bilsin istemezdi.zaten onun bi enstruman çaldığını bile tesadüfen öğrenmiştim.sırf sevıyorum diye çalmayı bilmediğim halde eve aldığım gitarı ,sevgili olduğumuz dönemde benim eve geldiği bi gece kucaklamış,balkona çıkmış ,"let ıt be" çalmıştı.mutfaktaydım.müziğe doğru gittim ,sırılsıklam aşıktım zaten gözlerim dolarak bakmıştım.
-kimseye söyleme sakın.
-neden ..harikasın.
-sevmyorum gitar çalmayı.
-hiç de öyle görünmedi bana..
babasıyla karşılaşmasının üzerinden uzun uzun zaman geçti oğlumun.hiç sormuyor ,hiç konuşmuyor bu konuda.zaten hayatında ilk kez görmüştü.bu ilk görüşün son görüş olması da kötü değil mi?
dün gece nereden esti bilmem ortak arkadaşımız aradı beni.birbirimizle ilgili gelişmeleri ancak ondan öğrenebiliyoruz ya.
-penelope, oğlanı görmek istıyor babası.yalnız ama.karısına söylemiş.çocuklarıyla tanıştıracakmış.bayramda birlikte olmak istıyor.
-ne alaka şimdi.yalnız ama ne demek şimdi..bu ne alakasız bu ne ..bu ne...ne ...ne bu şimdi..
-biliyorsun o babası.onun da hakkı var.
-babası mı..karnımdaydı o gittiğinde.13 sene sonra bizim ısrarımızla bi kere gördü..bi kaç tedirgin saat.şimdi hak=baba yanyana şık durmuyor üzgünüm.
...
Efeye söyledim.olur dedi hemen..ben beklerdim ki "ne demek ya..ne alaka canım.gitmıyorum ben bi yere.."" desin..ama "olur " dedi sadece."olur"
babasını görecek ..yanına gitarını da almak istedi.dün akşam gitti babasına.adreslerine bıraktım.uzaklardan.çok da şık giyindi.iki kız kardeşi varmış,onlara birer bayram hediyesi aldı.babasının eşine bi çiçek aldı.gitti..bi an onları bi aileymiş gibi düşündüm..ben o aileye dahil değilim.yalnız ve yabancı..çok canım yandı açıkçası .oğlumu kıskandım onlardan.
şimdi arabanın içinde öyle bekleyip,izlesem mi onları acaba..yok bee ..kibritçi kız sendromuna gerek yok ..noel de ortalarda kalmış zavallı kibritçi kız..yuhh bana bunu düşünüp kendime acıyacaksam..
en iyisi kilometre yapmak..(öküzün arabasııı yoookkk ..öküzün arabasııı yokk..ayy hava atayım dedim..aslında yanlış oldu arabası varda ehliyeti yok bu aralar:) )neyse..zorladım biraz şansımı..şehrin dışına çevre yola girip hız yaptım biraz.kafam nasıl dolu..
-ya orayı daha çok severse..
-düzenli bulursa..tam bir ev gibi.anne baba çocuklar..
-annee donun görünüyo düşük bel giymesene yaaaaaaaa,demeyeceği adam gibi bi anne ..kızkardeşler..baba..
-ggitarını neden aldı..bak baba ..senın gibi gitar çalıyorum mu..bak baba sana benızyorumm mu?offf..babaa,senın yanında daha iyi olurum beni al annemdeeeennn..imdaaaatttt.. mı?
sür sür sür..gaza basss..gittttt..uçç..tralalalalaallalalala..düşünme düşünme...
.......
o gece orda kalır diye düşünüyordum ama aradı beni
-anne beni alır mısın?
-tabii kuzucuuumm hemen ..
nasıl sevinçle doldum anlatamam.sanki yıllardır görmuyorum.. amerikadan oğlum gelecek komşular açıllıınn..koştur koştur gittim..yani gaza bastım diyelim.onu beklediğim yere babasıyla geldi.babası onu bana emanet etti gitar elindeydi. ilerdeki banka oturdu ve gitarı kucakladı gene.
Efe hemen yanına oturdu ben arabaya yaslanmıştım.
akort etmekle oyalandı biraz ,sonra çalmaya başladı bir iki tıngır mıngır..
alkışladık biz de sessiz bi alkışla.
-içeri davet ederdim ama şimdi biraz uygunsuz olur.
-yooo..i,şim vardı zaten.malum bayram gelen giden çok oluyor.arkadaşlarımı evde bıraktım..evimiz çok kalabalık.ben gelene kadar hazırlık yapıyolardır..eğlence var sabaha kadar evde.ahahaha../ (yalana bakkk..lan ne bu kadar yalan söylüyorum ben bee..sanki ev kalabalık olunca nolucak..efenin bana bakışına bak hele..anaaa rezil oldum laann..çocuk bana "salla anne salla sen .." diye bakıyo resmen..yuuhh bana..
-eğlenecli görünüyor.sevindim.bayramda yalnız olmadığına sevindim.
-yalnız mı..biz mi..efe anlatmıştır..keşke yalnız kalsak diye dualar edıyoruz ev eş dost kalabalığından nefessiz kalıyor yni o kadar..
-efe bahsetmedi. ma sevindim.bu görüşme için teşekkürler.çok sağol.bundan sonra iznin olursa efeyla biraz vakit geçirelim.arada sırada.
-yani..efe karar verir.
-olur tabii (efe)
-anlaştık o zaman.iyi geceler.bayramın mübarek olsun pene..
-seninde muhteremm..eyvallah..
...
-anne..ne bu surat.
-ne var suratımda.
-bi saattir anlatıyorum hala susuyosun hayret anne be..
-ne diyim.çok mutlusun bakıyorum.
-iyi geceydi.gitar çaldım kızlar nasıl alkışlıyor.bravo abi bravo abi.
-hangi kızlar.
-bizim kızlar.
-sizin kızlar mı..sizin kızlar mı..hangi siz buuu..hangi siizz..oooo sizin kızlar ..bizim değil tabii..özür dilerim efe bey..sizin kızlar unuttum siz bi ailesiniz.
-ehehehehe:))) anne çok komiksin..ne kıskançmışsın sen yahuu..
-yahuu mu..babanın lafı..hemen iki saatte yahuu yu mu öğrendin ..süper..harikaaaaa.
-eheheheee.anne süpersin yaa.valla beni çok eğlendiriyosun.
-kalsaydın orda madem orası güzel.neden arıyosun beni gel beni al diye.kal diyemediler de mii..haa..
-yoo çok ısrar ettiler..hele babam.iki saat dil döktü.
-kalsaydın.çok da umrumda.
-kalırmıyım anne yaaaa...benim bi evim var..bi anneciiim var ..oyy oyy annemsiz uyurmuyum ben ..aman ben annemsiz bayram yaşarmıyım.
-yürü git sıpa ..sırnaşmaaa.de gittt..
öpüşe koklaşa eve geldik..hiç kimsenın olmadığı iki kişilik evimize..içeri girer girmezz
-oohhhh mis gibi bizim evimiz..tuvaletimizi bile özledim anne yaaaaaa.
gece beraber yattık.koklaşa koklaşa uyuduk oğlumla..çok histerik davrandığımın farkındayım..ama anaç tavuk olarak ilk kez civcivimin bir başka horoz ve ailesi tarafından ablukaya alınması tehditiyle karşılaştım..gıdaklamam normal olmalı..
yawwww..evlat güzel şey beee..keşke babasıyla herşey yolunda giteydi ve evli kalabilseydik.ve keşke bu çocuk bi anne ve babanın kucağına doğup büyüseydi..albümünde bi tane bile baba resmi yokk..üç yaşındayken kandırmam kolaydı parkta yakaladığımın kucağına onu verip resmini çekiyodum..
"annee babamla benim resmim nerdeeeaaa? " dediğinde hemen onu gösteriyordumn.oda öpüyordu elin adamının resmini.algılamaya başlaması benim ona doğru şekilde anlatmam syesinde oldu ..yoksa bi gün resimlere bakıp "benim kaç babam var yaa.bu adamların hiçbiri aynı adam değil " dediği gün değil yani..kesinlikle..aramızdaki dialog öyle müthiş ki bunu hiç dert etmedi anlattım ve anladı..
yaşasın bayram ve getirdikleri derken taslaktaki bu yazımı bayramdan beri yaşanan olaylar bi nihayete ersin de sonra yazayım düşüncesiyle korumuştum ..ahanda yayınladım..allahh şimdi "ayyne sıkıcısın ne acıklısın ne türk sinemasısın demeyın." arkadaşlar yoksa nasıl penelope olucam ki..
"herşey bizden önce söylenmiş ve b,z ne yazık geç doğmuşuz.."
anlatmış gene: penelope - 12 Eylül 2010 Pazar
ben küçükken herşey büyüktü.
ve herşey söylenmişti..söylenecek hiç bişey kalmamıştı.grimm biraderler her türlü masalı yapmışlardı.voltran çizgi film olmuş ,mavi aslanı kullanan bi kız çıkmıştı bile..
ben küçükken thrıller dansı bile almış yürümüştü.aya ayak basılmıştı ne bileyim hawkıng kara delikleri hesaplamıştı.ben daha paçalarımı toplayamazken hem de..
james dean yaşamışta ölmüştü bile..marlyn denen kadın en güzel kadını olarak yaşamıştı.lan ben küçükken her şey olmuş be..
şimdi bu dünyaya bi amaç için geldiğime nasıl inanayım ki..her şey bitmiş.napıcm ben..söyler misiniz? ne halt edecem de büyüdüm de şunu yaptım diyecem acaba..anasını satiimmm....
BLOG KARDEŞLİĞİ
anlatmış gene: penelope - 28 Ağustos 2010 Cumartesi
ve evet..son yazdığım olaylı yazıya gösterdiğiniz ilgiden dolayı şükranlarımı sunuyorum..şükranlarımı sunmaya sunuyorum da var ya hepinize (öküz hariç) (sonradan özgün de hariç) teessüf ederim.orda canla başla bişey yapmışım ,kızın birine ulu orta yerde taciz yapılıyor,kız cinnet geçiriyor,insanlar kayıtsızca izliyor-düşünün müdahaeleyi bırak tek telefonla polisi aramıyorlar- ..bu sorunu irdeleyecekken hoooooooooppp dişçiii..
lleenn, dişçi dişçi dediniz durdunuz be yaww..dişçi sadece bi ayrıntı..ama ne fesatsınııııııııııızzz .kırk tane senaryo yazdınız..
aydınlatayım madem..
iki üç gündür park yeri mücadlesi yapıyoruz.saat 5.30 da gittim işe gene orda onun aracı.yanına park ettim tabi yer var o saatte ama inatla oraya park etmesi sinir bozucuydu.ve de benden de erken gelmesi yani şaşırtıcı.önceki günde mesaj yazıp bırakmıştım aracın üzerine "yerimden uzak dur " diye.fayda etmemiş adamın yarışçi kimliğini mi kamçıladı nedir.
neyse..sabahın hakında işe gelip yine yerimde onu görünce konuşayım şu uyuzla dedim.çıktım üst kata .hem de nezaketen bi hayırlı olsun denir canımm..:P
çıktım yukarı
.kapıyı şahsı muhterem açtı..bu kadar erken sekreteri ya da teknisyeni gelmez elbette.
"oooo ..süperkız..gel lütfen.."
"komiikk...sadece şu park yeri meselesini konuşalım diyorum.ayrıca da hayırlı olsun."
"içer gel lğtfen içerde konuşalım.."
içerisi varya kesinlikle kadın eli değmiş bir temizlik hijyen ..aman aman aman ..ve de hani bi dişçinin soğğuuukk havası var ya aynen burda da devam..
"hayırlı olsun öncelikle..şimdi benim sürekli park ettiğim yer var ya ordan girişim ve çıkışım kolay oluyor,sağdan soldan sıkışınca zor çıkıyorum ,o nedenle oraya park etmek benim iimi kolaylaştırıyor.eğer rica etsem lütfen benim park yerime park etmeseniz ,siz şu arka taraftaki caminin oraya da park etseniz sorun olmaz bence .sabah ordan yürümek benim için sıkıntı oluyor.sonuçta topuklu ayakkabılar giyiyorum iş yerinde ve arka yoldan yürümek oldukça zahmetli oluyor anlatabilfdim mi.."
"evet".
"ya..teşekkür ederim.ben çıkayım öyleyse..anlayışınız için teşekkürler.."
"rica ederim.ama şey.ben orqaya park etmeyeceğim demedim.çünkü buraya çok yakın.benim işim belli olmaz.erken gelirim geç gelirim hiç gelmem ..ama boş bulursm oraya park ederim."
yüzüne ondan iğrenerek baktım ve çıktım..merak edenler için bundan başka bi gelişme yok.üzerine fantazi kurmayın hemen.inatçı ve kaba insanları sevmıyorum.anlayışsızlara hele hiiç müsamaham yok.
gelelim sizin rekora ulaştırdığınız yorumlara...çok güldüm çok eğlendim.küçük bi arkadaş toplantısı haline getirdiniz (karılar hamamı diyicem de zihniyle öküz var:) )
işte en güldüklerim:
özgün dedi ki...
durun leyn yettim terliklerle :))
bu yazının arkasına bir "eye of the tiger" şarkısı uyarmış :)
sana bir kedi kız kostümü dikeyim geceleri dolaşırsın biz de okuruz lem :P
Var ya bu hep planın bir parçası seni karmik düzen bir yere götürüyor çakma "Tomb Rider"'im benim
Ancak sorularım olacak ;
1)doktorun alyansı var mıydı?
2)senin arabayı bilerek mi yerini almış?
3) bu bi çelişki midir :P
....
Ayris dedi ki...
bu dişçiyi tuttum ben :p komik adammış :))) yağuşuklu deluganlıymış ayrıca :p
hadi bakalım :) hayırlısı :p
......
"leb" demeden... dedi ki...
ben daha hiç evlenmedim be. ne var ben de bi kere hevesimi alsam :S
.....
....leb" demeden... dedi ki...
sevgilim olursa sizi takip etmicem ben. hıh
adama da ettirtmicem ayrıca...
şunları ise kınıyorum:
Ayris dedi ki...
çok güldüm :))) süper bir anı valla, bayıldım.
eline sağlık, tebrik ettim :p
(komik mii..komik mii..ölebilirdimmm kızıımm)
......
nesobaby dedi ki...
Dişçi yakışıklı mı? :)))
diyorum anladın sen ;)
Ya rüyamda Efe'yi görmüştüm seni görmüştüm ama Efe koca delikanlıydı seni de çok tanırım sanki neyi gördüysem yani sizi gördüm anamm malum olmuş demekki bana ( ama sen bu yazıyı dün yazmışsın sanırsam :( geç malum olmuş :))) vayy be geçen 2 gece önce böyle bir film izledik çocuğun teki de böyle süper kahraman olmaya çabalarken gerçekten de oluyordu :)) ama onun kostümü vardı. Acil sana dabir kostüm dizayn etmeliyiz. Özgün'e diyelim hemen örsün :))) sonra sen o yün kostümün içinde pişik ol sıcaktan :))) Hay Allahımmm neler diyorum..
Valla tebrik ederim bacım çok cesaretli gördüm seni uçan tekme falan hem komik hem süper :)))
(esefle kınıyorum seni..)
.................
"leb" demeden... dedi ki...
sen beğenmediysen benden bahset şlfşljfjf
sinir etmek istiyorsan da en büyük tüyoyu veriyim sana.
"dişçi" de. diş hekimi denmesini ister onlar. 6 sene tıp okuyolar ya :)))
(ağzının suyunu sil leblebi..şu hemen kelimenin sonuna şlşşşş filan diye akanı:P )
.......
zihni dedi ki...
"park yerini bir daha işgal ederse o dişçi, asıl uçan tekmeyi ona sakla. Boyu uzunsa, akşamları evde prova da yaparsın. Yükseğe tekme atma provası. Bakarsın bir tesadüften gerçek bir malkaçoğlu çıkabilir. Zeki Beyin yerinde olsam o pozu kaçırmaz çekim yapardım ve youtobede yayınlardım.
Kısacası sen o dişçiyi leblebiye havale et, rakı mezesi olsun:))
(beni şiddeete yönlendirdiğin için sana bişey demıyorum yani kocaman evli barklı abimiz..)
....
şunu da seviyorum
öküz dedi ki...
Sen kıza tokat atmışsın ya; birilerinin de sana tokat atması lazım.
Gazetelerin 3. sayfalarını hiç okumuyorsun sanırım. Gidip gelmişsin de, haberin yok...
Atlama öyle her gördüğün bıçağın üstüne..
(gördünüz mü..konunun önemini bi tek o farketmiş..bi de öküz deriz..:) )
-----
herkese teşekkür etmek istedim ..sayenizde çok eğlendim muhteremler..eyvallah....
BU DA OLDU!!!!!!!
anlatmış gene: penelope - 24 Ağustos 2010 Salı
büyükbabam her felaketin sonunda kulağımdan tutar ,afedersiniz eşşek kulağı kadar sündürür o kulağı ve mutfakta hazırladığı acıbadem kurabiylerini kavanozlara dolduran karısına seslenirdi:"hanıııımm..şeytan mıknatısı bu çocuk.ne kadar felaket var üzerine çekiyor.gel inadını kır ,açılalım denize ayağına taş bağlayıp bırakalım bunu suyun ortasına.vatana millete hizmettir "
........
anaaaaaaa zabah zabah ne yaşadım lan ben hala şokktayım...
olayın olduğu zaman:sabah her zamanki gibi işime gelirkene....
ahval ve şerait :,arabayı park edecek yer bulamamaktan mütevellit canım sıkkın,len her gün ben park ederdim buraya ..burası benim yerimdi.üst kattaki ofise yeni taşınan dişçi midir nedir o park etmiş.teeeee cehennemin dibi boştu oraya park ettim bn de ..işimiz var bu adamla.
olay:
işyerimin çok uzağında bir yere parketmiş olmanın verdiği sıkıntıyla öyle sert se yürüyordum sabah.geç kaldım zaten.bi de bu çıktı.ben her sabah köşe kapmaca mı oynayacağım bu admla şimdi.park yerim ihlal edilmiş.ee de ki babanın malı mı? değil ama yıllardır ben park ediyorum..farz et işgal ettim orayı.karar verdim eğer oraya bi daha park ederse ,otopark mafyasıyla anlaşıcam..hehe..
neyse hızla geliyorum sabah işe.topuklu ayakkabılarımı giydiğim de iyi olmuş yani..bu kadar yürüyeceğimi bilmiyordum.travesti gibi yürüyorum uzun topuklarla oymlı taş yolda:P
neyse işmerkezinin yakınlarına geldim .yanyana iki otomobilin sığacağı uzun ara sokağa girdiğimde aşağı doğru her zamanki yürüdüğüm yola kavuşmanın rahatlığını hissettim doğrusu.birde ne göreyim hemen ilerde tam yolumun üzerinde bir kalabalık .böyle yüzde seksenini erkeklerin oluşturduğu ve hatta ziraat bankasının güvenlik görevlilerinin de aralarında bulunduğu seyirci kalabalığına merakla baktım.seyrettikleri şey de ne ola ki diye bkınca bir çığlık bir figan yükseldi kalabalığın arasından .tiiizz bir kız sesi çığlık çığlığa ama ne küfürlü:
"s...tir ol başımdan artıııkk..sana beni takip etmenin ne olduğunu göstericemm..koskocaman adamsın hayatımı zindan ettin beee.sürekli peşi,mdesiin .neeee..nee varrr .."
kalabalığın arasından güçlükle geçtim.yolumun tam üzeri ne yapayım .başka bir yoldan da gidilmiyor ki.iş yerimin 10 metre önü.
sarışın ,en fazla 19 unda olan kız elinde bi bıçakla ağzından köpükler saçılırcasına avaz avaz bağırıyor.muhattabı oalan adamsa böyle kel ,kısacık boylu ,"bıyıklı" 35-40 yaşlarında biri..belkı de saçı yok ondan yaşlı duruyor.kızı artık o kadar bıktırmış ki kız da biraz kıro tabi.elinde bıçak sallıyor adama.adam ona doğru hamle yapıyor.ve herkes-herkes ama- izliyor .kollar bağlı..ramazan olmasa çekirdek çitleyecekler izlerken.kızın çığlıkları arttı,adamın hamleleri serileşmeye başladı.ve ben toplantıya geç kaldım .4 .kattan Zeki Beyin bana baktığını gördüm.sanki olay olmuyor orda gibi bana saatini işaret ediyor,ve yan odada toplantı başladı şeklinde işaretler yapıyor abidik gubidik..neyse ileri doğru hamle yapıp işe doğru yürümeye karar verdim.sonuçta bana ne canıımm."bana dokunmmayan yılan bin yaşasın".
kenara sine sine yürüyordum ki adam kızın elindeki bıçağa bir davrandı,kız bi çığlık attı.ikisi birden bıçağa hükmetmeye çalışıyorlar.kız bağrıyor ,adam "demek bana bıçak çekersin haaa.."diye höykürüyor.insanlar izliyoır.ve bu saniyeler içinde oluyor.birden bağırmaya başladım "ya yardım etsenize bişeyler yapıın.."sonra kıza ve adama dönüp "yapmayııın yapmayyııınn "demeye başladım sanki beni dinleyecekler.ve kalabalığa döndüm tekrar "biri polis çağırsın neden izliyorsunuz polisi arayın" herkes arkasındakine bakıyor.lan millette kontorlü telefon varmışta kimsenin kontörü yokmuş gibi bi hbakış anlatamam .oysa benim de telefonum var ama başkalarına bağırıyorum.sonra kafamı kaldırdım zeki bey pencereden bana bakıyor,arkama baktım insanlar izliyor tam karşımda admla kız bıçak mücadelesinde .bi an sanki zaman ağırlaştı.yavaş çekimde gibi refleksle -vallaha tamamen refleks-kızın ve adamın bıuçakta birleşen ellerine bi tekme attım:))))))))))))anaaaam uçan tekme ..birden bıçak havaya sıçradı ve zınnkk diye ayağımın dibine düştü.adam bıçağa koştu ben bıçağın üstüne bastım.ve bıçöağı geriye doğru fırlattım.afedersiniz eşek çitmesi hareketi:))bıçak sürüklenerek ilerdeki mazgala düştü.sonra seslendim güvenliğe:
"şşşş.güvenlikççiiii..gel al şu herifi silahı yok artık."ordan iki tane babayiğit amcam geldiler adamı kucakladılar .korkudan kül rengi olmuş kıza gittim ben de iki tokat attım: "ne çirkeflik yapıyosun " dedim "ne saçma sapan şeylerle uğraşıyosun.ara polisi hemen bu durumlarda.sakın bi daha ucuz kahramanlık yapma." sonra da millete döndüm "seyredin öyle siz.biri ölünce ilk yardım suni tenefüs falan yaparsınız ..bravo" dedim.yerden çantamı aldım yürüyorum şimdi.arkamdan bi alkışş kıyamet ıslık koptu ..anaaaamm.arkamı bi döndüm : millet nasıl alkışlıyor: "helaall olsuunnn "..ama ne rezil oldum ne rezil oldum..utancımdan yerin dibine geçtim yani.hemen binaya girdim bi de baktım asansörlere doğru yürürken o mikrop dişçi elinde gazetelerle bana doğru geliyor.asansör hemen gel diye dua ettim ama maalesef .adam da geldi tabii.beraber bindik asansöreçşimdi yere bakıyor ama hafiften bi gülümseme var yüzünde.ben bakınca hemen susuyor.sonra kafamı çevirince hemen gülecek yeniden .döndüm ve "sakın tek kelime bile etme .bunlar senin suçun " dedim.püskürerek gülmeye başladı : "benim mi..naptım ben."
"park yerimi işgal etmeseydin ben şimdiye ofiste olacaktım."
"ordan olaya müdahele etmen zor olurdu.kostümünü giyicen filan .pelerini takıcan..zor .."
"öyle komik kiii katlmak istiyorum gülerken ..acı çekiyorum hatta gülerken "
dedim ve sert bi şekilde indim .o üst kata çıkarken hala gülüyordu.
ofise girdim bi alkış bi alkış:
"malkoçoğlu geliyor açılın.."
zeki bey koşturdu hemen : helal olsun nasıl bi tekmeydi o .vallaha karate dersi mi aldın sen nasıl bişeydi o."
bir tek oda arkadaşı T . geldi koştrarak :
"salakmısın sen..ha söyle ya o sana saplansaydı..ya adam seni alsa ne karışıyosun diye doğrasaydı orda.."
"yaaa refleks oldu allah allah uzatmayın yaaa."
"hee refleks oldu..efeye deriz annen refleks yolunda niyazi oldu efe...akıllı olsana kızım.."
yani adamla kızın hiç suçu yok anasını satiim..üç beş gün geçse de unutulsaa...
okuyalım ve gündem yaratalım : gizli kimlikler
anlatmış gene: penelope - 23 Ağustos 2010 Pazartesi
maske ve gizli kimliklerle ilgili bi yazı yamıştı .ona yaptığım da bi yorum olmuştu.gizli kimlikler ..neden gizliler..en azından ben neden gizliyim...
pesimist sultan
ben görüşümü orda dedim.bu gün bi kaç kişiyle bi kaç kez gizli kimliğimden ,neden gizli olduğundan ve neden bi maske kullandığımızdan konuştuk.sanırım yapabileceğim en iyi açıklama burdaki yorumumdu.o nedenle ve yeni okuyup sevdiğim bu bilokuu işaret etmek amacıyla kendisinden izin alma terbiyesini göstermeden buradan yazıyorum.
tartışma konusu..
pesimist sultanın yazısı değil tartışma konusu olan.gizli kimlikler..tamam mı.
anımsamak
anlatmış gene: penelope - 22 Ağustos 2010 Pazar
ev düşüncesi bana hep huzur verir.evin içindeyken kimse sana zarar veremez,felaketler sana uğramaz,orda sana bişey olmaz..gibi gelirdi hep ..hatta ,büyük bi sel olduğunu ,kasabayı sel bastığını ,kasabadaki evlerin her birinin ,apartmanların birer yüzen ev olduğunu ve kimseye bişey olmadan yüzdüklerini hayal ederdim.sorunlu olsak da kendimi onlara ait hissetmesem de benim de büyükannem ve büyükbabamla birlikte "ailecek" "evimizde" sağlam kaldığımızı düşünürdüm.nuhun gemisi gibi...yüzen bi ev..aynı zamanda bacası tütüyor.içerisi sıcak ,güvenli...
belkide onları sadece o zaman ailem gibi hissetmiştim..nasıl hissedebilirdim ki...
-aynı annesi gibi bakıyorr...düşman gibi..
-tıpkı annesii gibi ..şuna bak..
arabayı kendisi kullandığı için hep katil kaldı gözlerinde annem.oysa kendisi de yok olmuştu kocasıyla .sadece oğulları değildi ki giden ..
onları ailem gibi görmedim hiç.ordan kurtulacağım günü iple çekerdim.kaçtım da kaç kez.ama hep döndüm..anlatmıştım.
hmmmmmmmm...bi yazıyı okumak bu kadar çok şeyi birden düşündürebilir mi..yoksa zaten kafam mı doluydu..
EYVAAHHHHHH
anlatmış gene: penelope - 18 Ağustos 2010 Çarşamba
seeeerrrrr-hhhaaaaaaaaannn..seeeerrr -haaaaaaaaannn.
yokk..gitmiş..kıvırcıkkk..nerdesin. geri dööön..
avni'ye yorum yazacaktım.
photo505
anlatmış gene: penelope - 14 Ağustos 2010 Cumartesi
G.nin bi kaç resmine yaptım efektleri özellikle.ondan bahsederken resmini de koyabileyim diye.en uygun filitre şu ikisi oldu..
resmine bakmak artık acı vermıyor.yaptıklarından sonra...evet ..yaptıkları...
bahsetmiştim sanırım.beni arayıp, ailesinin birileriyle görüştüğünü ,onu evlendirmek istediklerini hatta kızla bi kaç kez yemeğe gittiğini söylemiş ,bu beni rahatlatacakmış gibi aklından beni çıkaramadığını da eklemişti.bu beni rahatlatmadı ,mutlu etmedi ,kendimi özel -önemli hissettirmedi.gereksiz bir bilgi paylaşımıydı."biliyorsun ,seni seviyorum ben.ama ailem istemıyor ,önceliklerimiz var ,kendimizden çok düşündüklerimiz...." bu kadar saçma bi gerekçe duymamıştım ve madem öyle arama kardeşim artık..seçtiğin yolda dümdüz ilerle..
daha kötüsü olur mu diyordum ..:oldu...bi kaç gece önce uyumaya hazırlanıyordum ki,bi telefon..G.arıyor.açmadım önce ..meşgule bıraktım.ısrarla ısrarla çalması garip geldi ,G. bi kaç kez ısrar eder sonra bırakır.bişey oldu herhalde diye düşünüp açtım telefonu..
-neler oluyor G. ne ..bişey mi oldu bu saatte..
-merhaba...
-höönnkk....kimsin sen?!
telefonu açan bi kadın..titreyen bi sesle bana merhaba diyen ...telefon numarası kayıtlı olmasa karıştırdım diyeceğim ama kayıtlı numara ve G. nin numarası.
-ben A..,G.nin nişanlısıyım..ve şimdi o banyoda ben yatağındayım.bu senin için bişey ifade ediyor mu?
oturmak için bi yer aradım.bi an gözüm karardı sanki.öyle hissettim ki sanki ben evli bi adama askıntı olmuşum ,karısı tarafından yakalanmışım ..
-hayır bana bişey ifade etmedi..etmeli miydi? ve ..napmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama bu ..çok çirkin..
-çirkin olan ne..benim yaptığım mı senin yaptığın mı?
-ne yapmışım ben?
-sen mi? bi de soruyor musun.G.artık nişanlandı.mutluyuz da.ailelerimiz de gayet uyumlu.senin hala onu araman da ne oluyor.
-ben mi arıyorum..ne zaman aramışım...eeeeegghh..çok çirkin bi konuşma bu..koca koca kadınlarız.liseli kızlar gibi sevgili tartışmasına mı girecez.hoş,ortada sevgili de yok..beni aradığına göre biliyor olmalısın,evlenmeyi düşündük .olmadı.yeteri kadar sevmemişiz.bitti.orda kaldı yani..şu yaptığın komik..artı benim aradığım kanısına nasıl vardın.
-telefonda arama bilgisinde gördüm.
-ben mi aramışım.
-arayanın kim olduğu önemli değil.görüşme 23 dk.sürmüş.yani konuşmayı kes artık.hayatımıza girme.
-saçmalıyorsun..ben diye bişey yok sizin hayatınızda ve saçmalık şu yaptığın şimdi..gereksiz kıskançlık.beni aradı bi kaç gün önce evet ama nişanlandığını söylemek için.mutlu olduğunu söyledi benim için de diledi..bu kadar..
/ **bana bundan hiç bahsetmedi..yani nişanlandığından../
şimdi kapatıyorum ben telefonu..bu görüşme hiç olmadı..mutluluklar dilerim.
-kapatmadan..şunu diyim hani dedin ya koca koca kadınlarız diye..kendi adına konuşmanı tavsiye ederim.çünkü 32 yaşında olan sensin.ben 24 yaşındayım.kadın olan da sensin.ben genç kız katagorisindeyim anlıyormusun "kız"
-şu saatte o yataktaysan artık "kız " katagorisinde değilsindir.gençleri hep sevmişimdir.yarım akıllı olurlar ve kendimi akıllı hişssederim yanlarında..hoşçakal genç "kız" ..
......
şoku atlatmak için vişne soda bilmem ne kar etmedi hiç./ neeee ramazandayız...içemem şarap..
beni bu duruma düşürdüğü için kızgınım.onla yattığı için de kızgınım ..madem onla yatacak pozisyondasın ,nişan da takmışsın..benden neden bahsettin..ve ..ve..yaşlı kadın muamelesi gördüğüm için de daha kötü kızgınım..
....................
kendimi de esquaıre a kapak yaptım..teşekkürrler neso..sayende gece kafayı takıcak bişey oldu...:(
penelope hatıra sandığından
anlatmış gene: penelope - 9 Ağustos 2010 Pazartesi
(nasılsa burda 4 yaşında ..koymamda sakınca yok de mi:) )
yeni bir haftaya yine yeni umutlarla başladım efem..yenilenmiş bir ben .
demek isterdim bunu..:) ama aynı ben yine ,değişen bişey yok..
Oğlum geldi ,gelir gelmez de atladı tepeme ..yani ,devasa bişey olmuş .güneşten kızarmış biraz.yanamamış, kızarmış garibim.sarı kedim..içeri girer girmez atladı boynuma çok özlemişiz birbirimizi..koklaştık..boynundan koklamamdan hep rahatsız olmasına rağmen bu kez izin verdi..yalnız, dostlar, bebek kokusu gitmiş sıpanın.herif oluyor galiba..:(
onunla ilgili çok anı biriktirmeye bakıyorum..
size de olur mu -yani çocuk sahibi olan okuyucuya soruyorum- hani büyüdü bambaşka bişey oldu ya oğlum,ona bakarken o küçük halini, emekleyen ,acıklı gözlerle suratıma bakan halini çok özlüyorum..sanki o artık yok..kayboldu./ayy burnumun direği sızladı şimdi../onun biçimindeki değişiklik sadece gözlerinde kendini kaybediyor.hala o ilk karşılaştığımız anda bana bakan gözler..
Bana :
-eee..sen nasılsın neler yaptın ben yokken ..toparlandın mı?.
deyişi bile iyi hissettiriyor. Kafanızda canlandırın: koltukta yan yana oturuyoruz, bana bakıp sorusunu soruyor. bi an kafamdan geçen şu:
"ühüühhüühüü..oğluuuumm .neler oldu biliyo musun ..ben ..sen yokken ..oo..buu şu..bııdıd ..bıdııı ..bıdııı ..G. aradı ..acıttı içimi..ben ...her gün boğuluyordum işte..seni özledim..alex hastalandı..veterineri bana asılıyor..ben ...üühüüüüü ooğluuumm.."
demek..ama sadece ona bakıp:
"hiiç..hiiç..koca bi hiç..eee..nasıl geçti tatilin sen ondan bahset "
demek oldu.
bazan içimde” Mrs. Hyde” yaşıyor sanıyorum..ve hatta eminim buna..dışımdaki “doktor ceykıl” her şeyi kamufle etese de bi şekilde içimdeki varlığı beni rahatsız ediyor.tımarhaneye yatıcam entel dantelin yanına..
Oğlum çok küçüktü. Unutmuşum benden istediklerini almayı:
-off anne ne çok unutuyorsun.
-haklısın .doktora mı gitsem acaba..
-git bence..
-yaşlandığımda alzaymıırr olucam galiba..herşeyi unutucam.hatta seni de..sen kocaman adam olursun.beni de kliniğe bırakırsın..arada ziyarete gelirsin ben de "amcaaa bana çikulata alll" derim sana../üzgün bi sesle/
oğlum ellerinin arasına alıp yüzümü bana acıyarak bakardı:
-anneciiimmm..
Ben de benim için üzüldüğünü düşünerek ona sarılırdım
-bitaneciğğğiiimm.
ama asıl vuruşunu yapardı sıpa:
-anneciiiğğğiim.lütfen bi çocuk daha doğur..benim işim olur gücüm olur .her dakka gelemem ki..o alsın çikulatanı..
anında sarılmayı kesip “yürü git sıpaa “,derdim ..erkek milleti işte bu yaşta bile romantizmin içine etme yetenekleri gelişmiş..
bi keresinde de / o zamanlar alex, hatice ablanın kedisiydi..anlatmıştım burda hatice ablayı../ çok fazla istiyordu evcil hayvanımız olsun diye..ben öğrenciydim.hayat zordu .zaten oğlanı hatice ablaya bırakarak yük oluyordum.bi de köpek /kedi gibi bi canlının sorumluluğunu veremezdim..alex mi?.alex evet kedi kendisi .ama kendini lord sanıyor.o zaman da öyleydi.hatice ablanın ,tekerlekli sandalyesinde ,sanki doğduğundan beri öyleymiş gibi duran annesi ,alex i kucağına alır ,öyle beraber pineklerlerdi.bu da küçük bir erkek çocuğu için gerekli aksiyonu sağlamıyordu.o koşturan bi köpek, bi at, hatta bi aslan istiyordu evde..
alamayacağımızı ona izah ettiğim gün baş kaldırdı ..eylem yaptı..konuşmama ,yemek yememe eylemi.hakkını her defasında lokavt etsem de direnişi güçlüydü. biz de şartlarını konuşmak için uzlaşma yoluna gittik.sonuçta hatice abla sendikasının bi üyesiydi bu çocuk..
-eylemi bitirmek için ne istiyorsun?
-annee. Sana 3 hak veriyorum
-neymiş onlar
-1.ya eve bi hayvan alırsın
2.ya bi çocuk doğurursun
3. ya da
-ya da?
-ya da sen hayvan olursun...
hiç düşünmeden kabul ettim .
-kabul ediyorum ..hayvan olucam..
Ertesi günden itibaren okuldan eve döner dönmez kapıda
-yupppiiiii hayvanım geldiiiii..köpeğğiiimm geldii..
diye karşılandım.bi anne için korkunçtu tabii.kitaplarımı çantamı kapıyı açan Hatice ablaya verip ,içeri dört ayak giriyordum.yerlerde sürünüyordum bi de tasma yapmış sıpa.üstünde kont yazıyor:))bari kontes yazsa daha az onur kırıcı olur..yerde dolanıyorum .oda beni sürüklüyor.bana top filan atıyor yakala oğluumm..bi de oğlum..ben kız köpeğim deyince itiraz ediyor .konuşma sen ..hayvanlar konuşmaz..
usanana kadar koşuşturuyorduk. Yerlerde dolanırken hatice ablanın tekerlekli sandalye müdavimi kokoş annesinin -birbirimizi hazzetmezdik, babasız çocuk dünyaya getirdim diye düşünürdü- ayakları dibine geldiğimizde, terliklerini havaya doğru kaldırır
-hhoooşşşttt.piss köpekkk..git burdaaan..
der ..ben de ona doğru hırlardım ,sürüklenirdi kaça kaç ..sanki gerçek köpeğim:)
Ertesi gün eve geldiğimde
-vuuuuuu..yaşasıııınnn hayvanım geldiiiii..kedim geldiiii..
der,kedi yapardı beni.adım tekir filan olurdu..
bu iş taaa ki o güne kadar sürdü..
o gün kapıyı açar açmaz
-vuu huuuu..hayvanım geldii..eşeğim geldi deyince bitti bu oyun..istifa ettim..
günlerce güldük benim kapıdaki halime..sınavlarımın başladığı dönem ,zaten kendimi eşek gibi hissediyorum.bi de bunu evde yaşamak zor geldi:)))
alex le idare eder olduk.bi kaç balık aldı .cennet papağanı aldık bi ..ama hala aklı bi rot köpekte ..bu kış alırız muhetemelen.
yanii..onla ilgili sevimli hatıraların şimdiden hatıra sandığında birikiyor oluşu gözümü korkutuyor.büyüyor..”seneye bunla gezme ,sevgilin sanacaklar “diyor insanlar.
Aynı hatıraların onun kafasındaki şekli nasıl kim bilir. O hangi yönünü hatırlıyor.
annesinin her gün istediklerini almayı unuttuğunu hatırlıyor olmalı.bilmiyor annesi öğrenciydi yol parası olmuyordu bazan yürüyordu okula:) ev kirası ,okul harcı kitap defter ,aidatlar,yakıt ,çocuk..bunları hatırlamayacak..hatırlayacağı : annem o kadar unutkandı ki kaykayımı alması 2 ay sürdü..her gün unuturdu:))
"hayvan almamak için kendi hayvan olmayı kabul etti ..oysa ki hayvan severdir annem yahu...yine de inat etti.."
Annesinin başka bi canlıya bakabilecek ne zamanı ne onun giderlerine ayırabilecek ekstra bi bütçesi vardı... Bunu bilmeyecek. Hatırlamayacak."
yani farklı taraflardan aynı anılarla beslenip biriktireceğiz..
kocaman olmuş halini görünce aklıma bunlar geldi..
yazıyı bitirmeliyim ..zira şu an gözümde canlanan görüntü hareket etmemi engelliyor:
“daha kucaktaki bi bebekken ellerini öpüp okula gidiyorum..küçücük parmaklarını açıp bana doğru atılıyor yanaklarından yaşlar akıyor peşimden ağlıyor…basamaklardan koşarak iniyorum ..kulağımda bütün gün yankılanacak sesi…”
masum değiliiiizz hiç birimizzz.
anlatmış gene: penelope - 6 Ağustos 2010 Cuma
sayfanın yeni halini iiiiiiççç beğenmedim .ama yaptım bakalaım bi kaç gün öyle takılsın..
işte.... garip bi dönem geçiriyorum ,nasıl desem
*32 yaşındayım
*kadın olmanın anlamını kavradığımız o yaş yani,
*kırık dökük bi aşk hayatım var .
*kendimi saklamak kaygısının yeterli gelmediği, içimdeki "canavar kadın" ın üstünü başını parçalayıp çılgınlıklar yapmaya çalıştığı manyamış bi döenm işte..
"kasmaya,kasılmaya hiç gerek yok!" derken o "aşifte" taraf, /kimse kızmasın ,tuuu kaka demesin ,her kadının içinde var o aşifteden bi tane...ha çıkarıyomuşuz çıkarmıyomuşuz o ayrı bi konu..yani paralel bağlantılarla dolu bi konu :"neden çıkarmıyoruz?ayıp mı ? yetiştirilme tarzı mı,toplum baskısı mı ?"....derken bu konuyu irdelemeye kalksak taaaaaa "madde nedir? " e kadar gidecek..sonra açıklayamayacağız ve kestirmeden atacağız.felsefe hocam derdi : şey nedir...şey öyle bir şeydir ki şeyden başka hiç bir şeyle açıklanamaz..." sonucunu böyle bi "şey " e bağlayıp kalacaz .../ neyse işte kulağıma fısıldayan o aşifte taraf nedeniyle bu gün benim için kıymetli birine sarktım..itiraf ediyorum sayın yargıç ,ya da beni affedin peder ben bugün birini taciz ettim kıhkıhkıhkıh..dün dü dün ..bu gün değil..
enteresan bi duygu..yani kıymet verdiğim biri öyle hoş beş muhabbet deken nerelere kadar gittti bilmiyorum konu..yani yakın bi yerde olsa dönüşü yoktu öyle söyleyim.
içimizde kaç kimlik taşıyoruz takıldı aklıma ..kaç kimliğimiz var bilmiyorum ..o kadar uslu olduğumu düşünür ki insanlar bana saygı duyarlar ,"genç ,güzel ,dul bi annesin ..ama hayatın kalem gibi düz..bi sürü şey yaşadın ama kahkahan ,neşen ,keyfin herkese yeter ..." bu yüzden beni sülalelerinde ne kadar bekar var hepsiyle evlendirmek isterler .etrafım bana koca arayanlarla dolu..ama desem ki ben onlara "dün gece birini taciz ettim ..kışkırttım..ben de kışkırdım .." inanmazlar.hangisi benim şimdi:
*oğlu ile arasında muhteşem bi ilişki olan anne penelope mu
*iş yerinde suratsızlığı ve titiz çalışması nedeniyle "güzel ama kasulett " dedikleri penelope mu
*çok edepli ,saygılı,efendi penelope mu
*romantik ,aşık penelope mu
*dünkü hırrrrrr layan peneope mu?
hangisiyim ben?hepsinden biraz mı....interesting bi karışım o halde.homojen..garip hissediyorum..
"=) ama..kışkırmaya değerdi galiba ehehüheheüühhee.."
"kapa çeneni pene..çok ayıp"
"neden ki..ayıp olan ne ..güzel çocuktu..tatlıydı.."
"pşşşşş..duyacaklar.."
"kim duyacakk..neee ..ne oldu kii.."
"bi adam ol kızım yaaaaa..işte böyle yzıyon çiziyon seni erkek sanıyolar sonra ..kesin bu erkek ..bu psikopat:))) öyle diyolar..edep ya huuuu.."
";)"
sıkıntıı saatler
anlatmış gene: penelope - 2 Ağustos 2010 Pazartesi
washıngton D.C.
:P
filmlerde olur ya..
günaydın ..
ofisteyim ,çalışıyorum bunaltıcı sıcağa rağmen ...kahraman ilan edilmeliyim bence.klimanın olmadığı bir odada çalışıyor olmak ki sıcaklık 42 yi görmüşken..
neticede buraya bi klima alalım dediğimizde "odanızın klimasını kendiniz alın" adlı güzide iğrençliğini yapan müdürümle sabah tartışması yapmamak adına ,şu ayaklı vantilatörlerden bi tane edindik de şükür bir nebze rahatladık.bu adalet similasyonu nasıl çalışıyor bilmiyorum ama müdürün su arıtma cihazı satan arkadaşına kıyak olsun diye aldığı tezgah altı su arıtıcısı hiç işimize yaramıyorken ,zira belediyenin engin çalışması neticesinde şehirdeki tatlı su kaynağı arıtılarak şebekeye veriliyor,yani musluklardan akan su zaten arınmış ve buz gibi tatlı su..buna rağmen arıtma cihazı almışız hemde piyasa fiyatının birbuçuk katına..ama 8-5 çalışan elemanın odasında klima yok,alamayız...
saat:12:45 p.m.
pentagon
bu şehri sevmıyorum .fırsatını bulur bulmaz gideceğim de muhtemelen .aslında sevdiğim neresi var ki bilemıyorum.istanbul u severim ama gecelerini sahili kayalıkları falan filan .onun dışında sevdiğim çok yer de yok orda..memleketime doğru mu gitsem... aslında çok güzel oralar;fakat kötü bi çocukluk var orda da, hatırları iyileşmediğinden gidemıyorum oraya da..bakalım bir süre daha katlanacağız bu durumlara..
oğlum bu gün geliyor.akşama evde olur muhtemelen.çok özledim sıpayı .alex eve hakim oldu o yokken .buna rağmen , o bile özledi efe abisini sürekli gidip efenın yatağına bakıyor .hayvanlardaki şu sadakat duygusu insanlarada da olsa keşke.
saat:13:15 p.m
karargah
G aradı geçen gün .ona öfkeliyim .artık sahte geliyor duyguları.beni sevdiğinden birlikte olmak istediğinden bahsediyor.ailesi tanıdıkları başka bi aileyle yakınlık kuruyormuş bu ara,onlarında eczacı bi kızları var arlarını yapmaya çalışıyorlaış.hatta bi kaç kez yemeğe çıkmışlar.bana hiç bişey hissetmediğinden bahsediyor.ne yemekte ne sonrasında ...sonrasında dediğinde "sonrası mı?ne olduki sonrasında ?" dememi bekledi herhalde..demedim."hayırlısı olsun hacı " dedim.
hiç bişey hissetmediğinden ,kızın yaptığı herşeyde kızı benle kıyasladığından bahsediyor:
"gülümsediğinde ,-penelope gülünce dudaklarının kenarında gamzeler oluşuyordu - diyorum.her hangi bi konu hakkında yorum sunduğunda ,-o olsaydı yağar gürlerdi şimdi bu ne saçma şey muhterem yaaa -derdi diyorum.bi banka oturduk ,yanımıza yaklaşan kediye piisstttt git b urdan ,dediğinde şaşkınlıkla bakıp ona -o olsaydı simiti ikiye böler burayı kedi cennetine çeviriri beni sinir ederdi -diyorum.
kimse senin gibi öpüşemez "
dediği an ben artık dinlemekten canımın yandığını hissedip "tamam ..bu kadar yeter..artık hayatına dön işine bak ..aileni mutlu etmeyi seçtin sen ,mutlu et o zaman ..madem bu misyonu edindin ..yap o zaman .şimdi işim var .sana iyi şanslar " diyebildim anca.bana neden anlatıyor.canımı yakmak mı istiyor nedir.verdiği karadan pişman mı? sanmıyorum.hem pişman olması neyi değiştirir.bu saatten sonra ben de istemıyorum hayatımda onu.işime kanalize oldum ben.kimsenin sevgilisi olmak istemıyorum .etraftaki talepler nedense hep o doğrultuda.tanıdığım çok adam beni yatağa atmanın derdinde .herhalde dul bi kadın olduğumu düşünüp ,macera istiyorlar.
biri bana durumunun böyle olduğunu söylese "hade beee " derdim.ammma da abarttın.ama erkek milletindeki şu merak ve macera duygusuna şaşarsınız .
işte bu ahval ve şerait içindeyim.hala sıcak .hala iş çok.
bu gün
öğle tatilini monitör seyrederek geçiren ikinci bi ben var mı ki bi yerlerde.
redd dinliyorum "tamamm " diyor "böyle kalsın"
bazan taze hissedersin bazan bayat diyor ekliyor..:)
bu gün içimden şık giyinmek geldi .sevgilim varken olduğu gibi şık.güzel tepkiler aldım.hiç biri içime işlemıyor.hiç bir bakış beni etkilemıyor.iltifatlar umrumda olmadı.kitap okuyaıyorum hava sıcak..geceleri arabaya atlayıp kilometre yapıyorum pencereleri açıp..yol sakin oluyor gece yarısından sonra..iyi gelen bi o var şimdilik.bi de balkonda beni dikizleyen yabancı.enteresan bi filme dönüşmeye başladı.merak ediyorum kendini gösteremeyen perde arkasından beni dikizleyen röntgenciyi.karşı binanın önünden eçiyorum perdeleri sabahları kapalı oluyor.akşam da ışıkları yanmıyor .geç geliyor kimse o.ben de onu dikizliyorum bu arda.geç geliyor.mutfağa geçiyor kısa süre sonra diğer arka tarafta ki odaya ..sonra geceyarısından sonra da benim balkona bakan balkona geçip duruyor orda saatlerce..işte hayatımdaki tek hareketlilik bu..
oğlum geliyor akşama.herşey güzel olacak...
BU BLOG ASLINDA;
sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.