penelope günü





size sabahları kulağımdaki şarkıyla yazayım istedim...sabah maratonumda beynimde bu şarkı çalar..nedense:)))maroon 5-moves like jagger



sabah geç kalıyorum işe sürekli..sanırım soğuktan..o kadar soğuk ki yataktan kalkmak istemıyorum..oğlan sabahın 6 sında gidiyor.onun gidiş şekli de şöyle :
5.45 de alarm çalar.beyimiz anında kalkar,giyinir.kahvaltı da süt ve mısır gevreği hazırlar kendine.bi de kocaman adamım diyor .hala mısırgevrekli kahvaltı.sıkı sıkı giyinir,odama gelir:
-anne ben çıkıyorum..
-servis gelsin öyle çık kapıda bekleme.(gözler kapalı,dudaklar yastığa yapışmış ve kelimeler belli belirsiz.)
-yok geldi aşağıda.
-tamam.iyi dersler..paran var mı?
-var tamam..hadi öptüm
-ben dee

kapı kapanır.servisin sesi gelir.uyumaya devam edilir.aniden alarm çalar.saat 7.30 olmuştur.azcık daha yatsam ne kaybederim..8.30 a daha çok var,düşüncesiyle alarm kapatıkır ve uyunur:)
birden gözler korku filmindeki gibi açılır.o kadar panikle açılır ki yataktan sıklıkla düşülür.saat..saat..aman allahım saat 8:25.....eyvah geç kaldım..
hemen kalkılır..panikle..lavaboya koşarken koltuğun üstünde duran pantolon kapılır..tam lavabo kapısında hatırlanır,yüz yıkama jeli odada..koşulur ,ağızda pantolon.sütyenın gece sıkıştırdığı için gevşetilen çengelleri sıkıştırılarak bi yandan..kremler alınır lavaboya koşulur..pantolon askıya asılır yüz yıkanır,durulamak dakikalar alır.hızla giyilir..kazak...kazak nerde...buraya koymuştum akşam..neyse diğeri..diğerini giyerim..saatt.aman allahımm saat kaç oldu..saçımızı şöyle bi tepeden bağladık mı tamam..anneme teşekkür ediyorum bana pırasa gibi saçlar vermiş,ne yaparsam yapayım kırışmayan katlanmayan fönlü gibi duran saçlar.hemen toplayıveriliyor.kabanım nerde..hah...burda..botlarım..allah kahretsin teki nerde bunun:)burdaymış göremıyorum..saat saaatttttt....eyvahh telefonum içerde kaldı..koş koş koşş..üniversiteden beri her zaman telefonumu unuturum..hiç değişmedi..ericsonun koca antenli telefonunu bile unutuyordum ya..bişey demıyorum kendime...
öyle bi kar var ki anasını satayım..taksi mi çağırsam..lanet olası memlekette taksi öyle pahalı ki..açılışı 4.50 Tl den başlıyor.30 lira yazıyor ofise kadar.otobüs 1.60 ..otobüse bineyim ama o da yarım saatte meydanda..meydan her yolun bittiği yer!!küçük şehirlerde böyle..bizans şehirleri gibi şehrin ortasında bi havuz var orası meydan.bütün yollar meydana çıkar.şehir o meydanın etrafında daire şeklinde kurulmuştur.napalım taksi çağırıcaz..her sabah keşke 7.30 da alarm çalınca kalksaydım diyorum ama biliyorum ki yarın yine aynısını yapıcam..
taksi pastanenin önünde durur,artık alıştı.bi sıcak poğaça alınır hatta iki..oda arkadaşım için de..yüzsüz yüzsüz ofise..
asansörden inmek sankı yüzyıl sürer..daha sigara içmedim yaa...
koşa koşa ofise gidilir.ama zile sanki hiç bişey olmamış,normal saatinde gelmişsin gibi basılır.yüzünde kocaman bi gülümsemeyle kapı açılır açılmaz laf kalabalığı yapılır.günaydıııııııııınn,ne güzel bi gün değil mi.aman allahım bu ne soğuktur yaa..biliyor musunuz en son 1978 de böyle kış yaşanmış burda..yani ben doğduğum sene..ne iyi değil mi..Metiiiinnn çayın var mı..senın çayın gibisi yok biliyor muydunn..
naber..arayan soran var mı...hah,aklımdayken hemen bakanlığı aramam gerek..demetciğim bağlar mısın özden beyi bana..acil yalnız..
bu kadar laf kalabalığının içinde kimse bişey diyemez.ve telefon bağlanır..hemen bakanlığın sistemle ilgili bi gelişmesi olup olmadığı uzun uzun konuşulur özden bey le.üç beş espri yapılır.arşiv odası kontrol edilir.ve poğaça ikram edilir arkadaşa..olay kapanır.. bakalım nereye kadar sürecek böyle..erken kalkmam gerekk!!!!

öğle arası sırf sigara içebilmek adına bi tarafım donarak ofisten çıkıyorum..çifte minareli medreseyi izleyen bi cafe var.oraya oturup sigaramı içiyorum.balkonda hem de dona dona.sonra brokolili pissa yapıyo kadın bana.bi de sıcak çay ,bergamutlu..sonra koştur koştur ofise..
5.30 olana kadar da gayet seri çalışıyorum.pratik zekama hayran oluyorlar galiba.aslında benim düşündüğüm şeyler normal ,ayrıcalıklı bi zeka gerektirmıyor.sadece onlar biraz tembel..iş günü sonunda çıkıyorum..oğlanı arıyorum
-naptın müdür.
-iyi anne..gelıyo musun
-gelıyorum bişey lazım mı.
-anne meyve al.
-iyi peki...

biraz alışveriş..yorucu bi otobüs yolculuğu..her akşam aynı şoföre denk gelıyorum.şoför de aynadan kesiyor:))bi keresinde gözlerimi kısarak baktım ona genç bi çocukcağız.bi paniklemişti:)))burdaki kadınlara göre biraz farklıyım sanırım dikkatini çekiyorum.daha kısa boylular.tombikler biraz,kocaman da memeleri var.tam orta asya türk kadınları gibi.zaten halkın aslı türkmen aşiretlerinden oluşuyor.biraz 93 muhacirleri ve biraz da çerkesler.ama geneli türkmen aşiretleri..nerden girdimse bu konuya..
neyse....eve gelıyorum,oğlumla boğuşuyorum biraz.ödevlerini kontrol ediyorum.yemek yapıyoruz yiyoruz..sonra film arşivimizden film seçiyoruz izliyoruz.bi haftadır ona uçurtma avcısını okuyordum.dün bitti.halit hüseyninin kitabı.harika bi kitap..onunla yetinmedik 2007 de çekilen filmini izledik birlikte.ama çok yavandı ve kitabı kadar güzel değildi.kitap bizi çok etkiledi.hele o afganistanlıların oğlancılık merakı nedenıyle oğluma sürekli "arkanı kolla "uyarısı yapmam yok mu..delirtiyor çocuğu..:))
sonra o telefonunu alıp odasına çekiliyor.kız arkadaşıyla mesajlaşacak.uyuyacak..zira çok erken kalkıyor..ben de bakıyorum biraz daha nete..sevdiğim blogları okuyorum.gündemi takip ediyorum.şu suriyenin karışması filan..tanrıyı kıyamete zorlayan şu yahudilerin,kabalistlerin,siyonistlerin,koministlerin ist oğlu istlerin topuna sövüyorum ve devletlerin ideoljıleri ve kuzu oluşumuz canımı sıkıyor.ülkenin siyasi gidişatı canımı sıkıyor ama yapacak bişey yok..saçma sapan bi sol karşısında böyle yükselmeleri şaşırtmıyor beni.
sonra her zamanki kendimle başbaşa kalışlarım başlıyor,içiyorum bazan..öyle işte..sıklıkla eskiyi düşünüyorum..yaşlandıkça daha sık..böyle işte ..penelope zamanı böyle bişey..sıkıldım günümden..sizi de sıkmayım de mi:) daha eğlenceli yazılarda uluşmak üzere efem..

0 yorum:

BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.