penelope hatıra sandığından




(nasılsa burda 4 yaşında ..koymamda sakınca yok de mi:) )

yeni bir haftaya yine yeni umutlarla başladım efem..yenilenmiş bir ben .
demek isterdim bunu..:) ama aynı ben yine ,değişen bişey yok..

Oğlum geldi ,gelir gelmez de atladı tepeme ..yani ,devasa bişey olmuş .güneşten kızarmış biraz.yanamamış, kızarmış garibim.sarı kedim..içeri girer girmez atladı boynuma çok özlemişiz birbirimizi..koklaştık..boynundan koklamamdan hep rahatsız olmasına rağmen bu kez izin verdi..yalnız, dostlar, bebek kokusu gitmiş sıpanın.herif oluyor galiba..:(

onunla ilgili çok anı biriktirmeye bakıyorum..
size de olur mu -yani çocuk sahibi olan okuyucuya soruyorum- hani büyüdü bambaşka bişey oldu ya oğlum,ona bakarken o küçük halini, emekleyen ,acıklı gözlerle suratıma bakan halini çok özlüyorum..sanki o artık yok..kayboldu./ayy burnumun direği sızladı şimdi../onun biçimindeki değişiklik sadece gözlerinde kendini kaybediyor.hala o ilk karşılaştığımız anda bana bakan gözler..

Bana :
-eee..sen nasılsın neler yaptın ben yokken ..toparlandın mı?.
deyişi bile iyi hissettiriyor. Kafanızda canlandırın: koltukta yan yana oturuyoruz, bana bakıp sorusunu soruyor. bi an kafamdan geçen şu:
"ühüühhüühüü..oğluuuumm .neler oldu biliyo musun ..ben ..sen yokken ..oo..buu şu..bııdıd ..bıdııı ..bıdııı ..G. aradı ..acıttı içimi..ben ...her gün boğuluyordum işte..seni özledim..alex hastalandı..veterineri bana asılıyor..ben ...üühüüüüü ooğluuumm.."
demek..ama sadece ona bakıp:
"hiiç..hiiç..koca bi hiç..eee..nasıl geçti tatilin sen ondan bahset "
demek oldu.
bazan içimde” Mrs. Hyde” yaşıyor sanıyorum..ve hatta eminim buna..dışımdaki “doktor ceykıl” her şeyi kamufle etese de bi şekilde içimdeki varlığı beni rahatsız ediyor.tımarhaneye yatıcam entel dantelin yanına..

Oğlum çok küçüktü. Unutmuşum benden istediklerini almayı:
-off anne ne çok unutuyorsun.
-haklısın .doktora mı gitsem acaba..
-git bence..
-yaşlandığımda alzaymıırr olucam galiba..herşeyi unutucam.hatta seni de..sen kocaman adam olursun.beni de kliniğe bırakırsın..arada ziyarete gelirsin ben de "amcaaa bana çikulata alll" derim sana../üzgün bi sesle/
oğlum ellerinin arasına alıp yüzümü bana acıyarak bakardı:
-anneciiimmm..
Ben de benim için üzüldüğünü düşünerek ona sarılırdım
-bitaneciğğğiiimm.
ama asıl vuruşunu yapardı sıpa:
-anneciiiğğğiim.lütfen bi çocuk daha doğur..benim işim olur gücüm olur .her dakka gelemem ki..o alsın çikulatanı..

anında sarılmayı kesip “yürü git sıpaa “,derdim ..erkek milleti işte bu yaşta bile romantizmin içine etme yetenekleri gelişmiş..


bi keresinde de / o zamanlar alex, hatice ablanın kedisiydi..anlatmıştım burda hatice ablayı../ çok fazla istiyordu evcil hayvanımız olsun diye..ben öğrenciydim.hayat zordu .zaten oğlanı hatice ablaya bırakarak yük oluyordum.bi de köpek /kedi gibi bi canlının sorumluluğunu veremezdim..alex mi?.alex evet kedi kendisi .ama kendini lord sanıyor.o zaman da öyleydi.hatice ablanın ,tekerlekli sandalyesinde ,sanki doğduğundan beri öyleymiş gibi duran annesi ,alex i kucağına alır ,öyle beraber pineklerlerdi.bu da küçük bir erkek çocuğu için gerekli aksiyonu sağlamıyordu.o koşturan bi köpek, bi at, hatta bi aslan istiyordu evde..
alamayacağımızı ona izah ettiğim gün baş kaldırdı ..eylem yaptı..konuşmama ,yemek yememe eylemi.hakkını her defasında lokavt etsem de direnişi güçlüydü. biz de şartlarını konuşmak için uzlaşma yoluna gittik.sonuçta hatice abla sendikasının bi üyesiydi bu çocuk..
-eylemi bitirmek için ne istiyorsun?
-annee. Sana 3 hak veriyorum
-neymiş onlar
-1.ya eve bi hayvan alırsın
2.ya bi çocuk doğurursun
3. ya da
-ya da?
-ya da sen hayvan olursun...

hiç düşünmeden kabul ettim .
-kabul ediyorum ..hayvan olucam..

Ertesi günden itibaren okuldan eve döner dönmez kapıda
-yupppiiiii hayvanım geldiiiii..köpeğğiiimm geldii..
diye karşılandım.bi anne için korkunçtu tabii.kitaplarımı çantamı kapıyı açan Hatice ablaya verip ,içeri dört ayak giriyordum.yerlerde sürünüyordum bi de tasma yapmış sıpa.üstünde kont yazıyor:))bari kontes yazsa daha az onur kırıcı olur..yerde dolanıyorum .oda beni sürüklüyor.bana top filan atıyor yakala oğluumm..bi de oğlum..ben kız köpeğim deyince itiraz ediyor .konuşma sen ..hayvanlar konuşmaz..
usanana kadar koşuşturuyorduk. Yerlerde dolanırken hatice ablanın tekerlekli sandalye müdavimi kokoş annesinin -birbirimizi hazzetmezdik, babasız çocuk dünyaya getirdim diye düşünürdü- ayakları dibine geldiğimizde, terliklerini havaya doğru kaldırır
-hhoooşşşttt.piss köpekkk..git burdaaan..
der ..ben de ona doğru hırlardım ,sürüklenirdi kaça kaç ..sanki gerçek köpeğim:)

Ertesi gün eve geldiğimde
-vuuuuuu..yaşasıııınnn hayvanım geldiiiii..kedim geldiiii..
der,kedi yapardı beni.adım tekir filan olurdu..

bu iş taaa ki o güne kadar sürdü..

o gün kapıyı açar açmaz
-vuu huuuu..hayvanım geldii..eşeğim geldi deyince bitti bu oyun..istifa ettim..
günlerce güldük benim kapıdaki halime..sınavlarımın başladığı dönem ,zaten kendimi eşek gibi hissediyorum.bi de bunu evde yaşamak zor geldi:)))

alex le idare eder olduk.bi kaç balık aldı .cennet papağanı aldık bi ..ama hala aklı bi rot köpekte ..bu kış alırız muhetemelen.


yanii..onla ilgili sevimli hatıraların şimdiden hatıra sandığında birikiyor oluşu gözümü korkutuyor.büyüyor..”seneye bunla gezme ,sevgilin sanacaklar “diyor insanlar.

Aynı hatıraların onun kafasındaki şekli nasıl kim bilir. O hangi yönünü hatırlıyor.
annesinin her gün istediklerini almayı unuttuğunu hatırlıyor olmalı.bilmiyor annesi öğrenciydi yol parası olmuyordu bazan yürüyordu okula:) ev kirası ,okul harcı kitap defter ,aidatlar,yakıt ,çocuk..bunları hatırlamayacak..hatırlayacağı : annem o kadar unutkandı ki kaykayımı alması 2 ay sürdü..her gün unuturdu:))

"hayvan almamak için kendi hayvan olmayı kabul etti ..oysa ki hayvan severdir annem yahu...yine de inat etti.."
Annesinin başka bi canlıya bakabilecek ne zamanı ne onun giderlerine ayırabilecek ekstra bi bütçesi vardı... Bunu bilmeyecek. Hatırlamayacak."

yani farklı taraflardan aynı anılarla beslenip biriktireceğiz..
kocaman olmuş halini görünce aklıma bunlar geldi..


yazıyı bitirmeliyim ..zira şu an gözümde canlanan görüntü hareket etmemi engelliyor:
“daha kucaktaki bi bebekken ellerini öpüp okula gidiyorum..küçücük parmaklarını açıp bana doğru atılıyor yanaklarından yaşlar akıyor peşimden ağlıyor…basamaklardan koşarak iniyorum ..kulağımda bütün gün yankılanacak sesi…”

6 yorum:

özgün dedi ki...

ya kızım bi git yazma böyle ne güzel geyik yapıyoduk rakıdır hırrlamadır..
Çabuk geçiyor zaman sanki tan hep böyleymiş gibi geliyor unutmadığım tek an doğumunun 3. saniyesinde hemen getirip yanağını yanağıma koymuşlardı sonra götürdüler doktor ağzına ıvır zıvır bişeyler soktu temizledi falan..
Ama o yanak temasını sanırım ölene kadar unutmam nasıl yumuşak nasıl tatlı bir dokunuştu :)

Yarın bakarsın sakalları çıkar o pamucuk yanaklardan olur koca bir adam...İşte böyle zamanlarda daha da yakın oluyorsun tanrıya ona birşey olmasın hep iyi olsun hep mutlu olsun diye dua etmek daha emin hissettiriyor insanı.
Allah onları hep korusun...

Kayınvalidem diyor ki ;
"amaan oğlumu kimler alacak ben geline iyice tembihlerim tabi o zamana kadar yaşarsam" diyor "oğlanı fazla hırpalama yorma" diyecekmiş :))
Çocuk 2 yaşında parkta yanaştığı kızlar için "amaan o sümüklü oğlum gel sen, ayy bu da çok bilmiş, şunun da kıçı kirli"


Düşünsene peno biz de oğlanları büyütüp torun sahibi olacağız sen yer aç bakalım daha biriktirecek çok anı var :)))

şafak dedi ki...

: )
aslinda zilyon tane zor yanı var mutlaka
tek başina çocuk büyütmenin...
hoş, yaşamadım ama bi dolu zor yanının var olduğunu inkar edecek değilim veya
zor olduğunu kavrayabilecek kadar açık çakralarım : ) /bütün çakralari açiık olan anadolu insani : )/
neyse işte onlara ilave olarak aklıma geldi;
evet bi dolu zor anı vardır tek başına bi çocuk büyütmenin ama
evet ama : ) hani düşünsene
bi gıcık olma anında saniyelik de olsa
"bu uyuz yanı babasına veya annesine çekmiş" diyerek : )
tüm sinir yanlarını başka birine yıkma şeysi azaliyo
çocuk ne görüyosa sende görüyo sonuçta : )
/değişik bi bakiş açısiyla şey edeyim dedim ama sanirsam pek bi gereksizdi bu bakiş açısı şeysi : )/neyse
diyoruz ve geçiyoruz
klasik anne yoğunluğu dolu hatta taşan bi yazıydı
çoktan çok güzel anılarınız birikir umarım diyerek gülümser : )
ve kaçar bu ben
görüşürüz oğluşu gelen anne : )

penelope dedi ki...

şafaaaaakkkkk,

sensin klasik...bana ..banaaaa..klasik..

ve yani tüm gıcık halleri bana çekmiş öyle mi...bana ...bana..

evet bana çekmiş maalesef şafakk..
ay seni görmek ne süper bu arada:))

penelope dedi ki...

özgüün,

kötü kaynana olmayalım biz be..he tamam kızlar pis eeegghh tuu kaka da bizimkiler de moklu beee..çok da şey değiller ya sanki:))

oğlan anası olarak iyi anne olacağıma sizin ve sayın jürinin önünde şeyediyorum..anam ne çekilmez olurum ben beee.:)

hepsini korusun allahım..hepsini...

Nesobaby dedi ki...

Yerim onu ne tatlı oğlun var senin öyle valla beklediğimden güzel çıktı :) Kötü kaynana olcan sen kesin oğlunu kızlar rahat bırakmayınca :))

penelope dedi ki...

teşekkür ederim neso..darısı sana inşaalah karamele kardeş:))

oğluma ilkokul 5 deyken mektup yazıyordu kızlar: "neden bu gün bana hiç bakmadın efe" diye..kızı görünce gülümsemek geliyordu ama içimden kucaklamak mıncıklamak filan..yani kötü değilim hayıırrr kaynanalıkta:P

ama büyüdükçe ne olur bilemeyrruum:))potansiyel var yani bende..

BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.