ZAMAN VE DİĞER HERŞEY
anlatmış gene: penelope - 30 Kasım 2013 Cumartesi
Aslında bazan zaman giderek uzuyor.hele böyle anlarda uykun varken çalışıyorsan yani..yani aslında yaşamaya değer çok şey var da sen hiçbirinden faydalanmak istemiyor gibiysen hani..zaman uzuyooor uzuyoor..saatler nasıl bir buhrana sürüklüyor anlatamam.
bazan da koca bi gün sadece "an "dan ibaret hissediyorsun. enteresan bi kimyamız var bizim.
doğaüstü güçlere olan ilgisiyle sevdiğim ve inanmak için canımı vereceğim düşüncelerle dolu biri bana " bu hayata tekrar tekrar geliyoruz. önceden yarım kalmış bi meseleyi çözmek için .." demişti..öyleyse bile tekrar tekrar dünyaya geldiğimde o mesele her ne ise hatırlamıyorum ki onu ..yine aynı hataları yapmaya devam edip duruyorumdur belki.hayır hatırlasam,hemen çözerim problem değil..ama hatırlamıyorum ki.bu da ne demek ..şu demek ben daha çooook kere gelir giderim bu dünyaya..değişen bişey olsa bari..bi daha ki sefere böyle çokk mutlu olsam,acayip sevilsem sevsem..hatta böyle çorap değiştirir gibi sevgili filan değiştirsem önceki hayatlarımın acısını çıkarsam diyorum..ama nerde azizim nerde..bak söyluyorum bi daha ki hayatımda karşılaşırsak kesin yine aynı rahibe teresa hallerimde olucam..antisosyal depresif kişilk yapıştı yakama anasını satayım..
efe den ayrı kalmak uzun süre beni çökertti.onun büyümüş olması geleceğini planlamış ve o doğrultuda gidiyor olması hep hayal ettiğim şeydi.ne olduysa hayalime kavuştuktan sonra oldu..bomboş kaldım.sanki bitmişim amacım kalmamış gibi..ilk günlerde ağlak mualla gibi dolanıyordum evde..dolanmak mı dedim ben..yatıyordum battaniyeyi üzerime çekip ağlamalı filmler açıp, yanımda bi kutu mendille.kapıcı, aidatı almaya gelince, sırtımda battaniyeyle kalkıp açıyordum kapıyı; kızarmış bir burun, karmakarışık saçlar, elimde mendil..her seferinde kapıcımız İsmail abi
-vah vah..o kadar gençti demek.
-kim ismail abi..
-ölen.
-hangi ölen
-bu kadar ağlamısın kızım kesin biri öldü.
-kız kansermiş meğerse ismail abi..çocuk da nasıl sevıyordu bilsen.
-yakının mı.
-yok değil. Amerikalı onlar.
-nasıı?
-filmdeki oğlanla kız.walk to remember.. izledin mi sen..ona ağladım da.
-allah sana akıl fikir versin kızım ne diyim sana ben.onlar filim gerçek olmuyo ki..o kız kanser filan değil yani anlıycaan.
-hadi ya..ya ismail abi iyki geldin bak boşa ağlamışım ben.
-eh ehhe ehhe..okumuş etmiş kızsın böyle şeylere de kanıyorsun ya hay allah müstakını..ehe ehh ehhh..hadi iyi günleeer sana..eh ehh he
filmmiş....gerçek işte..gitti işte gerçekten ben burda böyle yapayalnız kaldım demi sonuçta...
böyleydi il günler.çocuğu sıkmamak için ilk günden evine filan gitmedim tabi.4 tane ev arkadaşı var.eğlenıyorlardır.her akşam arıyor neyse ki.yoksa hepten..
sonra alışıyorsun..nasılsa alışıyor insan.
ilk ziyaretine 1 ay sonra gittim.evi kontrole.cuma akşam çıktım yola gece ordaydım.ama yanına uğramadım tabi..sabah gider kahvaltı hazırlarım diye düşündüm .hem süpriz yaparım hem daha çok vaktimiz olur.hem de biraz eve alışveriş yaparız.uyuyamadım bi türlü.elim telefona defalarca gitti.sanki sevgilimle buluşucam:)
sabah tabi erkenden kalktım.süslendim püslendim oğlum beni çökmüş görmesin.gidip biraz kahvaltı alışverişi yaptım.bi doysun çoluk çocuk..sonra kaldıkları eve gittim.3.katta kalıyorlar oraya çıkana kadar alt katta karşılıklı iki kapının önünde konuşan iki teyzenın baışlarına tabii maruz kaldım.
-öğrencilere mi kızım.
-hm..evet
-erkek öğrencinin evine gidiyorsun kız başınla.korkun da mı yok.ayıp kızım ayıp.analarınız babalarınız sizi okula yolluyor okuyun da adam olun diye..yazık yazık
-oğlumun yanına gelıyorum teyze.orda kalanlardan biri benim oğlum.onu ziyarete geldim.
-ayol sen çocuksun koca herifler nasıl oğlun olmuş.
-oluyor işte bazan.görüşürüz.iyi günler.
ne kadar suratsız memnuniyetsiz teyzeler bunlar .
heyecanla kapıyı çaldım.zile basıyorum kapıyı vuruyorum açan yok.telefon edıyorum açmıyor.delirdim..en sonunda eller ayaklar çizmeler derken açıldı kapı.yarıçıplak bi oğlan gözlerini oğuşturarak saçları sanki elektriğe çarpılmış gibi ne var ya noluyor sabah sabah diyerek açtı kapıyı.
-efe evde mi.annesiyim ben.
-ne teyze bi dakka.abla..şey bi sanıye..bi dakka.teyze aman abla bi dakka.
kapıyı kapadı..sesini duymak için kapıya yapıştım tabii..
-şşş.efe kalk olum annen mi ne biri gelmiş..kalksan kapıda bi kız var..annemiş.s..tın olum kalk..
ortalıkta bi gürültü .cam sesleri..poşet sesleri..koşuşturmaca..mırıltılar..toparlanmalar
-efe aç ..baskına gelmedim açsana ulan......
ay bu ne çirkinlik inanamıyorum.oğlum kapıyı açtı ..
-napıyosun ya burda sen.
-duruyorum .sen
-yok yani neden aramadın arasan gelirdim .şeydi de dün arkadaşlar burdaydı bizde kaldılarda kalabalıktı da.dur bekle de üstümü giyeyim de çıkalım da..
-nasıl bi konuşma şekli bu.da.. de...da..de..noldu kız mı attınız naptınız eve eşeşk sıpaları
-yooookk daha ne anne..yuuuh yanii..anne eeehh be anne ..nerden de çıkardın..yani peess..
-içeri giricem bakayım şu odana bi.
-anne bi sürü çocuk var ya olmaz olmaz dur da ben bi giyineyim de geleyim de..
-eeeee. da de da de..saçmalama efe..girdim bile.
çöplük..ev değil çöplük ..çöplük değil çöp konteynerinin içi.çöp konteynerinın içi değil çöpün kendi..ifade edemıyorum..bi taraftan beni odasına götrüyor bi taraftan ayağıyla önüne çıkan şeylere vuruyo
aa bu da şolmöuş burda düşmüş.
aaa bu da kaldırmamış bizim arkadaş şapmış burda şaapmış
bunun da burda ne işi varsa şoolmuş demek akşam şapınca buraya şolmuş.
-efe.....
-efendim
-sus.
-tamam
mutfakta apar topar toplamaya çalıştıkları şeyi buldum sonunda tezgahta ne varsa büyük boy bi çöp poşetine boca etmiş balkona koymuşlar.anladığım kadarıyla akşam alem yapmışlar rakı şişeleri meyveler kuruyemiş elma salata..bişeyler vra.salonda bi masa var üstüne çaşaf örtmüşler kaldırdım bardaklar kurumuş yemekler salatalar patlıcan kızartma bilmem ne..
-anne akşam içtik de biz.
-aferin olum.
-valla ilkdi.kutlama yapıyorduk okulda şey olmuştu.iyiydi .bizde kutlayalım dedik hem yarın tatil uyuruz akşama kadar diye.valla çok içmedim ben .zaten çabuk da çarptı beni midem filan bulandı.yattım ben hemen.
-tamam.git yat..şimdi saat 1.30 da görüşürüz.
-nıye.noldu ki..gidelim de kahvaltı yapalım anne
-git yat.1.30 da kalk duş al ...
-sinirlendin mi
-git yat 1.30 da kalk duş al
-annem kafayı yedi geçmişler olsun.
bütün kapılar kapalı.kimse kapısını açmıyor.mutfağa girdim tabi..iğrenç bi mutfak..2 saatimi aldı temizlemek.sadece mutfağı..salonu da şöyle bi toparladım.efe kalktı sessiz sessiz.yanıma geldi sarılacakken elimde çatalla
-git duş al
dedim gitti tabi sesi de çıkmıyo garibimin..girerken de
-annemin içinden çaki çıktı ya..
diye diye söylendi.
sonra çıktı.arkadaşlarını kaldırdı.hepsi ağzını gözünü yıkayıp düzelip gelmişler.hiç biri konuşmuyor tabi..kahvaltıya oturduk.kimsede ses yok..biri kazara "oooo süper olmuş yaaa" diyecek gibi olunca efe hemen kaş göz susss diyor.
kahvaltı bitti
hepsi toparlıyor .
teyze sen otur aman abla otur sen.efe annen çok gençmiş.teyze..aman abla ellerine sağlık.teşekkür ederiz.
efenin kedi gibi suçlu suçlu ve masum duruşu içimi yaktı.çok özledim de zaten.ama bunlar gençlikte olur.her ne kadar çok öfkeli görünsem de kendimi hatırladım.onun o mahcup hali sarılıp öpme isteğimi depreştirdi.sokuldu hemen yanıma
-anne ben çok özledim seni
-yalancı
-valla bak şimdi anladım çok özlemişim
ben de seni çok özledim sıpa.
oğlumla sarmaş dolaş geçirdim o günü. ve kabullendim büyüdüğünü benim bir zamanlar yaşadığım keşifleri yaşayacağını ve bir daha asla o küçük sevimli dizimin dibinden ayrılmayan oğlan olmayacağını..o an oğlum kollarımdayken geçmişteki oğlumu küçük oğlumu çok özlediğimi hissettim.içime acı çöktü bi an .oğlumu ,o çocuk halini bir daha asla göremeyeceğimi onu sonsuza dek kaybettiğimi hissettim.evet efe ömür boyu yanımda olacak.her zaman mutlu olsun dilerim hep birlikte olucaz.
ama biliyorum ki artık o küçücük ellerini öptüğüm,bensiz dünyanın duracağını zanneden çocuk yok..buna alışmak zaman alır sanmıştım..ama eve döndüğümde yaptığım ilk şey battaniyemi kaldırmak oldu..hayatıma kaldığım yerden devam etmeliyim ..insanların sevdikleri şeylerle geçirecek sonsuz bi zamanı yok..herşey bitiyor yahut boyut değiştiriyor.zaman..değerlendirmesi en zor şey geçip gidene kadr kıymeti de yok..,
çıktım depresyondan işte ..zaten tanıdık ya bu depresyon bi çıkıyorum bi bakmışsın girmişim yeniden ..aramızda samimiyet var sorun olmuyor..ama şimdilik çıktım..
anlatmış gene: penelope - 20 Eylül 2013 Cuma
Bir mide dolusu yalnızlık ve buz gibi bir sessizlik
Ben bu şiiri kusarak yazdım kimseler temizleyemez
Sabaha karşı ağladım ama hiç sesim çıkmadı
Ben bu şiiri susarak yazdım dudaklarım kupkuru
Ağır aksak bir ağrı bir gelip bir giderken
Sen öylece oradayken ve ben yanına gelemezken
Hırsımdan deli gibi olmayışına sarılıp
Gıyabında öperek tüm jest ve mimiklerini
Ben bu şiiri uçarak yazdım tüm yüklerimden kurtulup
Uyudum sonra uyandım gelmedi bir daha uyku
Müezzini duydum sonra Allah’la karıştı adın
Meleksin ya o yüzden gözüm hep yukarlarda
Tavanda ve bulutlarda ve arş-ı ala’nın dışında
Başımın üstünde her yerde gözlerini aradım..
Ben bu şiiri sana yazdım sızayım diye rüyalarına..
Ali Lidar
güzeldi paylaşayım dedim
anlatmış gene: penelope - 13 Ağustos 2013 Salı
bazan kutlarlar..doğum günüm sandıkları bi günü.terfi edişimi yahut iyi bi iş çıkarmışsam onu..gülümserim..pastayı keserim.nazik davranırım.sonra...sonra ordan kurtulmak isterim hızla.nefes alamam.kutlamalar acıdır..yalancıdır da.
cosmos bana iyi davranmış.zamanı yansıtmıyorum.bu şekilde vicdanını rahatlatmak istıyor.kaybettiklerimin yerine bişeyler koymak istıyor..olabilir...
ama her kutlama,kutlama yapmayı hakettiğim yaşımda -ve matah bişey sandığım-,yalnız geçen kutlamalrı hatırlatıyor.küçük tek kişilik pastalarla ,kırmızı şarapla,sigaramla ,hayllerimle..o yüzden sevmıyorum,küçümsüyor ,yuz vermıyorum onlara..............................................................
bu bayram da her bayram gibi aynaya baktım saatlerce.annemın benım yaşımda nasıl göründüğünü anlamak için.benım yaşıma gelmedi.gelse böyle görünecekti.eminim daha iyi giyinecekti.muhtemelen saçlarının rengni ve boyunu değiştirecekti.ama onu en son hatırladığım hali bu olduğu için bu boyda ve doğal renginde tutuyorum saçlarımı.bi ara renk değiştirdim ama aynada gördüğüm o değildi.o yüzden hemen eski halime döndüm.onu özleyince aynaya bakıyorum.insan zar zor hatırladığı birini özler mi..belki çok sorun yaşardık -hani ergen kızların anneleriyle yaşadıklarından- belki..eğlenceli olabilirdi.yaşasa belki çok eleştirirdi.eleştirsindi belki..
belki o zaman efe olmazdı.yoo,böyle bi olasılığı sevmedim..
efe..yenimahallede kendine oturacak ev arıyor şu an.:))dentist olacak ya arkadaş...anacığının okulunda okuyacak.takip etme beni diyorum hala adımlarımı izliyor.neyse ki bildik tanıdık yer..orda ona gözkulak olabilecek çok kişi var.bebekliğinin geçtiği topraklara geri döndü adam.
hem giderim sık sık..
hem tanıdık yollar..
onu doğurduğum yaşlarda neredeyse..neredeyse..
lütfen çocuk filan yapma ,tembihimi absürd bulsa da sebebim var..kendimden biliyorum sonuçta.
-annee,anneee..anneler böyle konuşmaz yaa..
-nasıl konuşur
-sıkı giyin üşütme yemek ye aburcubur yeme filan der.çocuk yapma ne yaaa.
-baksana bana sen.itiraf et başka annen mi var senın..ne biliyorsun annelerin böyle konuşmadığını..
-anne...eminim bi gün tedavin bulunacak..bak kazık kadar oldum hala eminim ..bulunacak..inan bana..üzülme sen
-eşşek sıpası.............................................................................................................................
nerde kalmıştık..kutlamaları sevmem diyordum..sevmem evet..belki annem de sevmezdi..büyüyebilse..
anlatmış gene: penelope - 12 Ağustos 2013 Pazartesi
herkes yalan söyler,
diyor dr.hause..
en sevdiğim dizi tabi..internet müdavimi yaptığı dönemlerde beni aklıma yatan en adamakıllı felsefeydi..ve hasta olduğum bir dönemi anımsatan
"Ağrı; yanlış kararlar vermemize yol açar… Ama ağrı korkusu; büyük bir motivasyon kaynağıdır…" sözü ile de o dönem çektiğim ciddi ağrıların aslında motivasyonum olduğunu kavramamı sağlamıştır.
herkes yalan söyler..aslına bakarsan ingilizce yazınca daha havalı oluyor ama olsun nicelik değil nitelik önemlidir diye yetiştirilen bir neslin evladı olarak türkçe söylemek muhteviyatı daha bir vurguluyor düşüncesiyle türkçe yazıyorum.türkçe nin t si neden küçük filan takılmayın onlara.zaten çakırkeyf kafayla kallavi laflar edebilir ama imlayı düzeltemem.bi yanımda simetri hastatsı psikopat büyükannemden kalmış eğitimim hala dururken o beni rahatsız etse de düzeltmeyeceğim imlayı.
insanların kendilerini kendileri gibi değil olmak istedikleri gibi gösterdiği bi gerçek ..e ne diyecek adam "embesilim fesatım gerizekalıyım.aslında basmıyo kafam ama anlıyor gibi davranıyorum "..bunu diyebilecek birini tanıyor musun? kafasında huni yoksa yani..
elbette tavuskuşunun kanatları gibi değil kanatları çoğumuzun.
ama tavuskuşu taklidi yapan bir ördek değil ,kanadının aleladeliğinden memnun bir serçe de olurdu yakınımda olsa..
neden gene başladı şizofrenim bilmıyorum..yıne eski hayaletler kafamda ..yıne kendimle sıkça konuşur birbirinden bağıımsız konuları aynı potada eritir oldum..buna yıne ne sebep oldu..başladı geçmişin artçı sarsıntıları yine.dilber sultan yat artık deyip duruyor gecenın bir yarısı....
#direnrakı
anlatmış gene: penelope - 5 Ağustos 2013 Pazartesi
evet ...velhasılı kelam buraya da uğramadan edemıyorum..
yokluğumda çok kitap okudum biraz duruldum dinlendim..
büyüdüm:)
geçmişimle yüzleşmek için açtığım bu blogda neler yaşamadım..yüzlerini görmediğim dostlarım oldu sırlarımı ifşaa ettim değil mi?
tanımadığınız kişilerle bu şekildeki bi iletişim güzel oluyor.yargılasalar da zoruna gitmıyor insanın yahut deşifre olmadan fikirlerini almış oluyorsun.aslına bakarsan sevgili okur,korkaklık bu..ama korkak sıfatının anlamını birkaç şekilde irdeleyince kaybedecek çok şeyi olan insnın takındığı tavır " ifadesine daha uygun diyelim.
zamanında korkmam için pek sebebim yoktu aslında hiçbişeyden .kendimi donkişottan daha cesur hissederdim.zaman içeri doğru ilerledikçe iktidar seni ele geçirdikçe uyum sağlıyorsun.bir çeşit mutasyon.
ve evet değişen çok şey yok merak edıyorsan..oğlum diş hekimi olmak üzere yola çıktı üniversiteli oluyor bu yıl yani..ben de mazbut ve yalnız anne olarak:))) tamam ağlama,her zamanki pene olarak daha fazla yalnız kalıyorum.bu da beni yine kendimle konuşmaya sürüklüyor..be ta taa ttaaamm burdayııım..
anlatmış gene: penelope - 25 Temmuz 2013 Perşembe
hey...
ne kadar oldu buraya uğramayalı şifremi hatırlamakta zorlandım..
öyle ya da böyle yaşıyorum hala..herkes sağ mı..
yazarım artık akşamları diyorum .özledim yazmayı..
bu deneme..ne hissedeceğimi denıyorum.anlatacak çok şey var gibi hissedıyorum tamam ama yazabilir miyim yeniden ..denıyorum..ve yazarım diyorum sanırım...yazarım bundan sonra..
hadi bakalım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
BU BLOG ASLINDA;
biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..
sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.
sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.
penelope saklı sandık
herbişey
bi sonraki bölümde..
.