SİNEMA

1 terabyte lık hard discimi 1000 e yakın filmle doldurmuş olmam depresyondayım anlamına gelir mi?bu ara çok film izledim.fantastik filmlerden romantik filmlere kadar..spılberg haftası yaptım bu haftayı..çocuk sayılırdım ındıana jones varken..harrıson ford un babam olduğunu kurardım.babasız bi kız çocuğu için övünülecek bi babaydı:)) schındler's lists,ingilzce yazınca pek havalı olmasına rağmen ben türkçe telafuz edeyim er ryan ı kurtarmak ....spılberg ın konsepti değişmez "sıradan insanların kendilerini sıradışı ortamlarda bulması.." benlik değil mi yani:))yapay zeka,azınlık raporu bu filmler de benim hem bilim kurguya hem romantizme bakış açımı değerlendirmekte..ne çok isterdm yapay zekanın Adam'ı gibi mavi periyi bulmayı...çok şey dileyebilirdim: pinokyo gibi gerçek bi insan olmak mesela..sıkıysa yakala,Forest gump gibi filmler de hem sevdiğim yönetmen hem sevdiğim aktörler varken keyifle seyredilen filmler zaten.di caprio yu herkes gibi ben de titanicle sevmiş olsam da ..di caprio demişken bi de ne seyrettim son günlerde,"zindan adası."..evet güzel filmdi.çok başarılı bu herif.giderek iyileşiyor.ama halaaa aşık olduğum herif crıstıan slater.onbinbeşyüz yaşına gelse de..arada onu edward norton la aldatabilirim ,sorun olur mu?

Sinemanın büyülü dünyası büyükbabamın sinema tutkusuyla girdi hayatıma öyle sanıyorum ki.eski bi film makınalaraı vardı.duvara yansıtılan filmler izledim.western severdi o.ve taş plak dinlerdi ,gramofonla büyüyen şanslılardanım.ve hatta video kayıtları yapmışlar babamın çocukluğunda.o videolar seyred
lir hale gelebilmek için ta amerikaya gönderilirmiş bi çeşit tab ettirme yöntemi galiba.pek anlamam video ,fotograp makınası gibi olaylardan.sadece bi kere babamla ilgili bi kayıt izledim.üzerinde ceket var beyaz yaka ve papyon tarzı bi boyunbağı takmış.ama altında kısa pantolon var.zaten o dönemlerin resimlerine bakın hep bu yahudi çocuğu kılıklı çocuklar..sadece bi kere seyrettim.o zaman garip duygular beslemiştim doğrusu:bu çocuk babam mı yani..ben daha büyük birini hayal edıyordum.sizce okuduğu her kitabın sayfa ve satır sayısını bile hatırlayabilen bi hafızanın5 yaşına kadar gördüğü babasını unutması normal mi?aklımda baba ile alakalı hiç bi figür yok.bu anormal olmalı...
neyse...ne diyordum : sinema..80 lerin çocuğuyum ben ..sonuçta hani o çok muhteşem klasikleri gördüm desem yalan .hani o alfred hıtckok filmlerini filan.sonradan merakımdan edinmiş seyretmişimdir.ama çocukken büyükbabam ve büyükannnemin sıklıkla seyrettiği siyah beyaz vwesternler hayal dünyamı oluturmuştur.western deyip geçmeyın oldukça güzeldiler.üzerinde "für ein paar dollar mehr" yazan siyah bi kutudaydı clint eastwood.."bir kaç dolar için"...şimdilerde iyi bi yönetmen .milyon dolarlık bebek te ağlamıştım ben ne var...ya da altın avcıları...evin her yerinden kurşun sesleri gelirdi sanki kovboylar bizim salonda..

ava gardener da izledim,rita hayworth da..marlyn monroe da..
AMA sadri alışık filmlerini hiç bişeye değişmem.kim ne derse desin sadri baba dan öğrendim efkarı.benim için efkar o tahta masaydı,gözleri dalıp giden eli yanağında sigarası yüzüe yakın gramofon dinleyen rakı içen sadri babaydı.efkar öyle yaşanırdı.
ve baba kayıtlarıma geçmiştir kısa süreliğine.

insanı olduğu yerden uzaklaştırıyor değil mi.olduğu kişiden de.bazan hayat sadece başkalarının izlediği bi senaryoymuş gibi.aydaki adam geldi çoğunuzun aklına-evet sevıyorum jım carey i:))- tıpkı onun gibi başkalarının izlediği bi senaryoyu oynadığımı da düşünmüşümdür.çok düşünen bi çocuktum ben.erkenden yatması zorlanan yalnız bi çocuk için düşünecek çok zaman var.geceleri evden kaçıp karşı konağın damında -tarihi bi konakta oturan komşu teyzeyi anlatmıştım -içmeye başlayana kadar geceler inanılmaz uzundu.karanlıktan hiç korkmadım.yalnızlıktan da.mezarlıklardan da.kasabanın alt ucunda mezarlık vardır.kaçıp gittiğim çok oldu geceleri.ıslık çalmaya ihtiyaç bile duymadım,kendine hayrı olmayan insanların bana zararı olacağını hiç düşünmeyecek kadar realistmişim çocukken de.başım beladan hiç kurtulmadı.şu an bakıyorum kendime ,öylesine durgun bi hayatım var ki.oysa çocukluğum izlediğim filmlerin de etkisiyle kendimi aktrist hissetmekle geçti.hayatım hep bi aksiyon filmi olmuştur,her ne kadar ilk gençliği dramsa da.aşık oluşum bile sinematografik..:)hayatımı film yapmayı planlayan bi oğlum var.onu doğuruşum bile..
bu hafta film izlerken düşündüm bunları..sinemayı sevıyorum,uzaklaşıyorum kendimden .asla karakterin yerine kendimi koymadım,karakteri anlamaya çalışmışlığım kayıtlara geçsin.bu ayrı bi mevzu.ama yerime koymadım ya da yerine geçmedim izlerken.o hep o kişiydi.uzaktan izlediğim hayattı.sadece kitap okurken o kişi ben olurum.sharlock holmes olurum,zeze olurum ,kibritçi kız bile olurum.yaşlandığımda ıdenty deki gibi 8-10 kişilikle yalnızlık çekmeyeceğimi umuyorum.yazı bit.......

2 yorum:

OYA dedi ki...

vay be.çok keyif aldım okurken pene'm.çok iyi bildiğin konularda sen hakkaten iyi döktürüyorsun.müthişsin.
ayrıca,kızımın doğumgününde yazdıkların beni ağlattı.çok sağol penecim.çok iyisin.hep böyle kal....

penelope dedi ki...

kızının doğum gününde yaptığın pastayı görünce çok duygulandım asıl ben.anne pastası güzel bişey olmalı.hani bi masal var : uyuyan güzel sanırım.evet o.bi an beynımde o çağrıştı pastaya bakınca ve masalda geçer ya periler gelir kralın yeni doğan kızına dileklerde bulunarak hediyeler verir.en sona kalan en beceriksizidir .fakat etkili bi dilekte bulunur.müsadenle en yeteneksiz peri oldum ben.ve olabilecek en güzel dileğin ,kızının bi anneyle ve bi babayla büyüymesi olacağı geldi aklıma.neden dersin:))) onlarsızlığın acısını en yakından tanıyan biri olarak,durunun annesi ve babasıyla çok uzun ve huzurlu senelr geçirmesini diledim.umarım masaldakı gibi en etkili dilek olur bu ve kabul görür.allah hiç bi bebeği annesiz ve babasız bırakmasın.herkes çok mutlu olsun :)-oyacım bu da hani güzellik yarışmasındaki aptal güzellerin dilekleri gibi oldu demi: "kutuplar erimesin penguencikler ölmesin":)))...seveyrum sizi ....

BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.