old love -yada eski dost düşman olmaz mı diyelim

kafam karışık mı desem..yo..değil..tabi net değil hiç de olmadı..yani kafamda pürüzsüz bir ekran olmadı hiç.çok kez geçmişi bastırarak yaşamaktan yalnız kaldığım ilk fırsatta sürekli kendimi sorguladım .daha çok kendime acıdım.anne olduktan sonra ,bi çocuk büyütürken ben ,anladım küçük pene nin yalnızlığını..ona dönüp dönüp sarıldım.sürekli -sanki ona borcum varmış gibi-ona döndüm sarıldım.orda yalnız olduğunu bildiğimden ,yalnız olmadığını bilsin diye ve belki gönlüm razı olmadığından o kadar küçük bir kız çocuğunun bu kadar büyük bir dünya da o kadar yalnız kalmasına.o kadar -bu kadar-şu kadar....ne kadarsa işte..

ona dönüp durmamın sebebi belkı psikoljık olarak yıpranmış bi kısmım var .devrelerden biri iptal galiba..ondan olmalı.orayı tamire çalışıyorum.kendimle ve olanlarla yüzleşiyorum.

gençliğim geliyor aklıma.ilk gençliğim.sövüp sayasım..gezip tozasım sonra inadına.kırıp dökesim..içesim..

date : 24 penelope 2010
time : 00 siyah 45



kızının doğum günü için aradı oğlumun babası..ne tuhaf bi cümle.."kızının ....oğlumun.."

-pene..
-sen misin muhterem..
-evet..nasılsın..efe geçen gelişinde numaranı yazmıştı bana.herhangi bişey olursa annemden ulaşırsın diye.ben kendi telefonunu istemiştim oysa..
-o sadece tatillerde cep telefonu kullanıyor.spora ,kursa filan giderken.nerde olduğunu bilmek için veriyorum.onun dışında kullanmaz.
-ondan değil.sanırım senın herşeyden haberin olsun diye verdi.tanıdığım kadarıyla akıllı bi çocuk.galiba bana çekmiş.
-sanırım.benim pek akıllı olduğum söylenemez.:)
-olurmu öyle şey.tamam benım kadar değilsin..ama idare edersin pene.
-hah hah hah demek istıyorum ki ayağın alışsın bu ilk arama ..güleyim de kendini komik san..
-sen bana hep gülersin pene.kasma bu kadar.
-:)))
-:)))
-ne diyordum..kızımın doğum günü yarın.yarın akşam efeyi alabilirmiyim.kızım "abisini " de istıyor.bize katılır mı?
-bilmem kendisine söylerim.birazdan eve gideceğim.
-sen hala işyerinde misin.efe nerde peki.
-efe yalnız kalabilecek kadar büyük merak etme.
-nasıl olur.o daha bi çocuk ..onu nasıl yalnız bırakırsın?bu hiç sorumlu bir davranış değil.
-biraz önce beni çok güldürdüğünü sen itiraf etmiştin değilmi...işte buna katılarak gülmek istıyorum müsadenle..sorumluluk kelimesinnden bi cümle mi yaptın sen? ban mı öyle geldi..
-tamam ..tartışıcaz sanırım.evet başlıyoruz..sürekli geçmişi başıma mı kalkıcaksın.
-başına kalkmak mı? beni olmadığım bir insanmış gibi anlatman hoşuma gitmedi.senınle hiç konuşmadık biz.13 yıl boyunca...seni ben buldum.efe istiyor diye.ve bi kere bile bakmadın etmedin yapmadın demedim..şimdi bana bunu nasıl söylersin.
-pene ,tamam .
-eve geçince arar efe seni...
-iyi.
-iyi

..

bu kadarına da artık bişey diyemıyorum ben..ne yaprsam yapayım takdir edilmeyecek demek .demek şimdi sorumlu bir dvranış değil,sorumsuzun teki mi olucm gözünde..inanamıyorum ben..yoksa sorumsuz muyum sahi...değilim..
çünkü oğlum evde .mesai zamanlarımda üstkat komşum örnek anne DOLLY var /adını ben verdim yaşını allah versin.adını şimdi verdim hem de.ben yokken benim kopyam gibi hatta benden beter ..furkanın annesi..hani şu "r" leri söyleyemeyen Furkan..
kopya koyun dolly varya ..rahmetli..onun adını verdim ona şimdi..kopya anaç koyun gibi zaten maaşallah.kopyalık da benim kopyalığımdan ../

.....

eve geldiğimde efe bey salata yapıyordu.yeni öğrenmiş.dolly öğretmiş ona.çok sevdiği bi salataymış bu ben de bakıcakmışım tadına..kırmızı lahanayı rendeleyip,yoğurt ve mayonezle karıştırmış.tuz ve pul biber eklemiş.gece gece..ama lezzetliydi.alnından öptüm..kucağıma aldım .aman dedi anne bunu yaptığını kimseye anlatma rezil olurum..
alex hasta biraz..ona sıkıldım.oturup sevdim biraz.müsade ederseniz gitmek istıyorum diyor ..nasıl dayanacağım gidişine..efe ona kral yatağı yapmış.o da farkında yakında ayrılacak aramızdan .çok yaşlandı.Rahmetli sahiplerine kavuşacak..

.....

efe babasıyla gitti..akşamüstü aldı onu.gece bırakırım dedi.aslında bende kalsın dedi ama izin vermedim .efe de kalmak istemedi zaten.annem yalnız kalamaz dedi.oysa o tatile gidince gayet de yalnız kalıyorum ama..sanırım orda kalmak istemediğinden öyle dedi..

gece yarısı ..balkondan bakıyorum geliyorlar mı diye.bir yanım babasıyla oluşuna sevınıyor ama bir yanım alabildiğine korkak.kıskanç biraz.işte geldiler.arabadan indiler..inanılmaz bir şekilde benzıyorlar.yanyana durduklarında sanki o ,mitoz bölünmeye uğramış bölünmüş ikiye gibi..hele delikanlı oldukça oğlum babasına aşık olduğum zamanların aynısı oluyor.beraber indiler..sonra tokalaştılar.sonra babsı kollarını açtı.sanırım sarılmak istedi.Efe tekrar elini uzattı.tokalaştılar.efe binanın girişine doğru yöneldi.sırtında gitarı..ben içeri yöneldim .efeyi kapıda karşıladım.güzel geçmiş partileri.yemiş içmiş onu anlatıyor gene beni sinir edecek .:)
-anne bu sefer pastaaa..çok güzel pastaaaa.
-oğlum beni katil etme..sıpa bana bunları deyip yumurtaların ,unun kanına sokma beni..mutfakta katliam oluyor biliyorsun.
-dert mi anne hakan abiden alırsın ben yaptım diye yüzüne gözüne un sürersin aahahaha.
-sıpaaaaaaaaa..
-anneeee ..ne yaa yapmadığın bişey mi..hani kurabiyelerde..
-efeeeeeeeeeeeee..defooool yatağına aaaaaaaa.

...sıpaya gülüyorum..nasıl diline düşünce kullanıyor adamı..unutturmaz artık..
onu odasına gönderdikten sonra sigaramı alıp balkona çıktım.baktım ki aşağıda arabasın yaslanmış sigara içiyor.balkondan baktım.neden gitmedi.sigara mı içiyor.
sigara içmezdi.başlamış mı.gri ceket yakışmış .klasik giyinmeyi sevmezdi.jean pantolon giyerdi hep.kolları parmak uçlarına kadar kazaklar..içeri girdim..salonun ışıklarını kapadım..sırtıma bişeyler aldım.elim koltuktaki gitara gitti.onu aldım .aşağı indim.otoparka...arabanın yanına yaklaştım.cebvimdeki sigaradan uzattım.aldı.yaktım sigarasını.hiç bozmadı kendini.

-çabulk büyüyorlar değilmi..kızının doğum günü kutlu olsun bu arada muhterem.
-teşekkür ederim.6 yaşına girdi.teyzesi:)
-teyzesi...bu da güzel..
-sahi nesi oluyorsun sen onun.
-abisinin annesi.
-:))))))
-:))))))
-teyzesi iyiydi galiba.
-bencede.
-demek sigaraya başladın.
-yoo bırakıyorum.öyle zulada vardı bi tane onu içtim.zor anlar için saklanmış.
-zor bi anmıydı.
-yoo aslında zor bi an değildi.
-derdin ne?
-derdim yok çok şükür.
-sigara..
-sigaraaa..çünkü ..baksana biz bugün kavga ettik ya.
-ne zaman
-hani sabah arayınca ben
-kavga mı ettik.
-hatırlasana canım başlama yine beni suçlamaya filan dedim sana.sorumsuzlukla ilgili.
-evet ..hiç suçlamamıştım oysa..
-evet ..yani o sana değildi .sanırım ben kendimi yıllarca bunun için rahatsız hissettim .yani dedimki kendime beni suçluyordur şimdi..bana kızıyordur..
-boşver.çok küçüktük.evlenmekle sen sorumluluğu yerine getirdin.eskileri düşünme..al bak sana getirdim özlemişsindir.çalabildiğimi kimseye söyleme demişsin efe ye.evdekiler bilmıyor galiba.
-yok bilmıyorlar.neden söylemedin deme bilmiyorum .söylemedim.sonra da konusu geçmedi herhalde.bir mekatronik mühendisi ve gitar...yani..
gel bakalım eski dostum...efenin çalması çok hoşuma gidiyor.çok yetenekli..bu çocuk bana çekmiş.senden hiç bişey yok:)
-ha! ha! ha! ..
-evet sesin güzel evet ama çok da değil..şimdi bozulmuştur da..sigaraya baksana ..

gitarı aldı ,dakikalrca baktı.sonra çaldı biraz.
dinlemektesiniz çaldığı şarkıyı.paslanmış biraz.ama hala iyi.aldım gitarımızı.son bi sigarayı içtik ..
-mutlumusun..seviyormusun onu.
-evet..mutluyum.
-çok güzel bişey bu.umarım sonsuza kadar mutlu yaşarsınız.gökten düşen üç elmayı paylaşmakta cimrilik et.hepsi sende kalsın muhterem..eyvallah ben kaçar..
-pene...bi kez öpeyimmi seni...çok özledim.

japon animeler gibi kalakaldım orda öyleeee..diyemem ki "ben de çok özledim."
saatlerce öpüşürdük dakiklarca nefes almadan..uykulardan uyanır gene öpüşürdük.uyanır uyanmaz öpüşürdük.yani bi defasında dudaklarının tahriş olduğunu hatırlıyorum o kadar çok öpüştük ki..gençlik:) aşk...libido:)ne desem ..ruhum bedenımden sıt-yrıldı ,zaman durdu ..gidip dudaklarına yapıştı sevgilisinin.yine deliler gibi öptüü..kokladı sarıldı..ve tekrar bedenime girdi.ama fiziksel olarak olduğum yerden kıpırdamadım.sonra donan zaman çözüldü.ve dönüp:

-eve git muhteremm..kızının doğum günü bugün..iyi geceler..

dedim ve yürüdüm..
şarkı kulaklarımdydı yürürken "old love"
bir penelope zamanı daha...anasını satimm..
....



içeri girdim..alex....Alexx...alex.....................................

alex beni yalnız bırakma......gözyaşlarımı tutamadım ..hala tutamıyorum klavyemi ıslatıyor.sesiz sedasız.tek başına..neden dışarı gittim.neden yanında durmadım..kral yatağında karllar gibi yalnız..alexx..sensiz büyümedim ben..büyümeye başladığımdan beri benimlesin.napıcam şimdi ben..Alex.seni mikrop ukala tembel kedi.kalk.paçoz...kalk..ben efeye ne diycem sabah.Alex sana anlatıyordum herşeyi..kime anlatıcam.Alex ..kalk..bi daha doğ..nerde senin sekiz canın..başım çatlayacak..gözlerim ağrıyor..Alex.hortlak nezo nun kucağında yerini alıcan mı.hatice ablam beklıyordur.dayanamıyorum...........................
güle güle alex...ne şanslısın.
herkes orda...tüm sevdiklerim......



date : 25 penelope 2010
time : after time
yer : arka taraftaki otopark




Get Your Own Player!


O'NLARA

erkekler konusunda şanslı sayılmam .kısmen yani.. hayatıma ööylle çok erkek girmedi ama girenlerde anasını sataiim romantik komediye hatta bazan drama çevirdiler hayatımı..


bu bir itirafnamedir..öldüğümde tüm aşklarıma verilmek üzere emanetlerdir.

ilk ve ortaokul dönemlerimi zaten aşktan meşten anlayabilen dönemlerden saymıyorum..o yıllarda kendisinden özür dileyeceğim ya da kendisine lanet edebileceğim biri yok.geçelim..
/haa murat var ..ama o da bana bakmıyordu hiç/


Lise nin de son yılıydı. o zaman vardı bi çocuk. Şeker kız candy deki tery e benzeyen :)
Böyle bi artist. hafiften serseri..nasıl sevgili olduk bilmiyorum da ,okul kantininde üç beş sohbet..o yaşa yakışmayan ciddiyetle dolu bakışlar ,konuşmalar ,planlar..şimdi matematik öğretmeni ..iyi arkadaşım hala..kasabaya çoook uzun yıllar oldu gitmeyeli ama oraya gidişimde mutlaka gördüğüm gidip o eski tren yolunda içtiğim bir dostumdur..

ONA

"güzeldi bakışın..senin kadar bi oğlum var şimdi..seni sevdiğim zamanki sen kadar.çok çocukmuşuz bakıyorum da.ne bileceğiz ki sevmeyi..biliriz .neden bilmeyelim.sevmiştik.neden hiç öpüşmedik kendine sordun mu?ben sordum...:) çocukmuşuz.başka açıklaması yok...teşekkür ederim.dost sohbetlerine..anlayışına .yaşına sığmayan olgunluğuna..ölümüne kankayız:)"





kasabadan nasıl kaçtığımı ,üniversite için Ankara'ya nasıl yerleştiğimi anlattım..onunla nasıl tanıştığımı da..ilk aşkımdı.bana efelenen ilk erkek.hırsımı yenemediğim ,kavga gürültü derken sevdiğim..onunla da güzel bi sevgililik yaşadık.film gibiydi işte.aşıktım .Gözüm hiç bir şey görmüyordu.Normale dönmüştüm.yani çocukken olduğum gibi öfkeli ,hırçın ,kavgacı,ağzı bozuk,sigaraydı alkoldü alan bi kız değildim artık.mutluydum.gülüyordum.kendimi anası babası olan ,onlarla büyümüş mutlu ve normal bi çocuk gibi hissediyordum.eee nitekim de evlendik.ama hamile olduğum için evlendik.ailesine karşı çıktı.onlarsız yaşamaya başladık.ben mutluydum o değildi.korkuyordu.sadece geceleri yatağımıza girdiğimizde çok mutlu olduğunu hissediyordum.ama gündüzleri,akşamüstü..daha öğrenciydik..sınavları vardı..parası yoktu..ailesi evlendi diye yanlız bırakmıştı.başarılı bi öğrenciydi.bunalıma girmişti.ben de özgür bıraktım..git dedim.gitti.Efe 'ye "çok küçüktük" demiş."bugün olsaydı gitmezdim hiç .ama o zaman senden sadece bi kaç yaş büyüktüm." ben de aynı yaştaydım oysa..ama ben kaldım..
bu da böyle işte..

ONA

"ben seni çok sevdim..
Efe için teşekkürler........"




Boşandığımda hamileydim zaten. Çocuktu oydu buydu, okul bitecekti, ev geçimine başlayacaktım derken hayatıma girmedi kimse. İhtiyaç da hissetmedim açıkçası.


efe 3 yaşındaydı ..o zaman tanıştım İstanbul geldiğim bir fuarda onunla.aynı sektörde farklı kollarda çalışıyorduk.güzel seviyeli bişeyler başladı.ama arada mesafe vardı ve bu birbirimiz tanımamız için iyi fırsattı.yani cumba yatak olayı olmuyordu ,konuşuyor paylaşıyorduk.o zaman işim için bi eğitim almam gerekti ,istanbulu tercih ettim doğal olarak.kurs boyunca ordaydım,her gün beraberdik.rüya gibiydi.yalnız o dönem ailesinden birini kaybetti.hastalandı.o zaman öğrendim panik atak sıkıntısı varmış.ağır depresyon geçiriyordu.evime dönemem gerektiği halde yanında kaldım.ona baktım biraz,tam iyileşememişti.ama gitmem gerekiyordu çünkü bi oğlum vardı .kendimi ikiye böldüm ben de.hafta sonları İstanbul geldim.hafta içi buraya.işime ve oğluma.son gidişimde yavaş yavaş kendine geliyordu ama yalnız kalınca panikliyordu. kaldığı yer home oficcedi.arka tarafta odası vardı yatıyordu işyerinin.döneceğim gün bi hanım geldi bizden on yaş büyük.(sevgilimle ben aynı yaştaydık)müşterilerinden biriymiş.eli yüzü düzgün ,hafif toplu benim omuzlarımda boyu olan bi hanım.kızıl saçlı ,gri gözlü.sevgilim yatıyordu ,ben ilgilendim.kadın bana bi sürü sordu sordu sordu.ben de güzel güzel konuştum.sonra dedim ki: "müsade ederseniz en bu gün akşam dönücem .ve sevgilim içerde.rahatsız da biraz.onla kalmak istiyorum." anlayışla karşıladı kalktı."bizim yok ya ,gözümüz yok " dedi.gülüümsedi.ben de : "umarım karşına iyi biri çıkar prenses .." dedim.
gülümsedi: "prensi olmayan bi prenses..sen sevıyormusun onu? "
birden gözlerim doldu..uzun yıllardır kimseye açmamıştım kalbimi.şimdiyse aşıktım: "içerde yatan o adm var yaaa," dedim " o adamı ben çok sevıyorumm.."
öyle gönderdim kadını..sonra sevgilimin yanına gittim.beraber uyuduk.uçak saatim geldiğinde hastalığının da etkisiyle panişye kapılıp ağlamaya başladı: gitmee..sensiz nefes alamıyorum..
yine gelicem dedim .en kısa zamanda tayin isteyeceğim.ayrılmayacağız artık.
aradan bi hafta geçmişti ki nasıl olduğunu görmek için istanbula geldim.kaçamak bi gelişti.haber vermedim çünkü eğer aksilik olurda gidemezsem birden yıkılyor ,depresyonu da var.
Neyse... İşyerine gittim. Kapıyı bi delikanlı açtı.
—sen kimsin?
-x abi içerde uyuyor da..ben bakıyorum buraya.
—öyle mi. güzel. girebilir miyim?
—şimdi müsait değil ama.
-sen benim geldiğimi söyle ..ben yabancı değilim tanışalım.nişanlısıyım onun..bak masasında resmim var.
—evet tanıdım ama. Ben bi haber vereyim.
çocuğun alengirli hali hoşuma gitmedi.içeri girdim onu itekleyerek.ilerledim ,derin nefes aldım.yatak odasına doğru gidip kapıyı açtım.......sevişiyorlardı.
kadın üzerindeydi,tamamen selüloit dolu vücuduyla.bi an sendeledim kapıya tutundum.yere çöktüm.beni görünce kadını üzerinden attı.kadın yere düştü.hemen çarşaflara sarılmaya ,"aşkıım aşkıımmmm " diye çırpınmaya başladı.zar zor ordan çıkmaya çalıştım.sendeledim.kapıya duvara çarptım.ellerim titreyerek çıktım ordan.korkunç olansa üzerindeki kadının geçen gelişimde sohbet ettiğim o kadın oluşuydu..öylee...uzun süre kendime gelemedim .depresyona girdim..filan falan..

ONA

"Sana ....hiç...hiç.."



aradan 4-5 yıl geçti..işte o meşhurr G. olayı..onu sevdim .çocuklu kadın oluşum ailesini sıkıntıya soktu.ayrıldık.aradan yıllar geçti kaldığımız yerden başladık yine.kaldığımız yerden devam etmişiz meğer ,başlamamışız..aynı srun yine gündeme geldi.ve bitti.


ONA

"sana kızgınım..kırgınım sana ...dargınım...levent yükselin dediği gibi işte:) ve seni sevdim..ki değmezmiş demıyorum.değerdi.sadece ..keşke..sende gerçekten sevmiş olsydın..ve güçlü.."




anasını sattığımın hayatına bakıyorum da ,aslında yazacak tek mektubum varmış.ölünce vereceğiniz sahibine..kimse artık..


ONA

"giderken sen, ağlamadım.sesim çıkmadı..nefes almadım.ayağım uğuştu hatırlıyorum.kımıldamadığım için...en çok yastıkta kalmış kokunu özledim.kokusu gitmesin diye yıkamadım günlerce.haftalarca.kokladım ,ağlamadım..giderek zayıfladı kokun ,daha derin koklamak zorunda kaldım ,daha derin kokladım.ağlamadım.aldığımız fil biblo kırıldı ağlamadım.bi kadına para vermiştim evi temizlesin diye,evi temizlemişti.eve geldiğimde herşeyi temizlemişti.o kadar temizdi ki ev korktum.koştum yatak odasına..yastığımın kılıfını yıkamış...kokun gitmişti...kendimi dışarı attım ..basamaklara zor düştüm.karşı komşumun bakışı tetikledi herşeyi ..işte o zaman ağladııımmm..çook ağladım .
Ayakkabılarını unutmuşsun giderken. kapımızn önünde durdu hep. evimizde erkek var havası verdi. Evimizde erkek var...
geçenlerde yanımda yattı oğlum.üzerimi açtı.tekmeledi beni.kovdum odasına.o gittikten sonra yastığı kabarttım ,gömdüm yüzümü yattım..biliyor musun yastık sen kokuyordu..birden gözlerim doldu.içime çektim.gözlerimi kapadım.konuştuklarımız,gülüşümüz,esprilerimiz,sevişmelerimiz geldi aklıma.ağladım ..
asla yıkamayacağım o yastığı:) yıkasam ne olur hem..oğlunu koklarım..sen kokuyor.
.beni en çok sen mi sevdin..sen sevmiş olmalısın ..zira sahip olduğum tek aileyi yine sen verdin bana..seni ..."



Get Your Own Player!


KENDİ KENDİME KONUŞMALARIM 1-

ALT BAŞLIK
KEŞKE AĞZIM BOZUK OLMASAYDI

konuşurken hayatıma yerleşmiş üç beş çakırkeyf "laga luga " var evet..bunlardan keyif alıyorum aslında.
her ne kadar argo olduklarını bilsem de..
bazan öyle yerleşiyor ki dilime; kayıt defterlerini anlattığım halde anlamayan ,sabırla bir kaç kez daha anlatmayı denesem de hala anlamamakta ısrar eden genel müdürüme
"aaaa sen de bi anlamadın hacııı " dedikten sonra anında adaamın "anlayasını getiren" cümlelerim var.keşke olmasa tabi.hani keşke şiir gibi konuşabilsem .
narin nazenin ..kibar bir aristokrat hanımefendi gibi..değil maalesef..
ama şunu biliyorum ,karşımdakine derdimi,öfkemi,sevincimi,"tebriğimi" anlatırken cümlelerimi esirgemıyorum.esirgeyenlere kızıyorum da.dilimizi katledenlere ,onlara prim verenlere ,koruyanlara da..tepkisizliğimize de..
herşeye tepkisiziz.

KIZDIM :/
yorum yapmış bi arkadaşımız öküze..dayanamadım cevap verdim.bana neyse..öküz kızıcak muhtemelen.bazan kızıyor çünkü.:P
o yorum yapanın özgürlüğü,onun konuşma tarzı falan filan evet ama ben tümevarım yapıyorum.genele doğru çemkiriyorum yani.
neden bu kadar çabuk ve yetersiz konuşuyorlar artık gençler.
"seni tebrik ederim " demek yerine "sana tebrik koyarım "demek ne kadar sevimli sizce..antipatik değil mi yani? kızdırmıyor mu sizi..
yahu sanane demeyin..o arkadaşı yanıma alıp
"keşke böyle i cümle kurduğunda ne kadar antipatik olduğunu bilsen " desek sıçratmış mı oluruz.yoksa ona ayna tutmuş mu..(özgünün yaptığı aynalardan )

bilmem üşengeçlikten ,sevgisizlikten ,somurtkan insanlardan ,içten pazarlıklılardan sıkıldım.

dilimiz ,konuşmalarımız,gülüşlerimiz kayboldu..insanlığımız da..

ALT BAŞLIK 2
İSTANBULDA BİR YARİM VARKEN DE KIZDIM:/

istanbulda hani benim eski sevgilimin kliniğine gittiğimde ona gelen müşterilerin hemen hepsine içeri girdiklerinde gülüümsedim.insan bi selam verir .hiç..bu insanlar oraya hayvanları sevmeye gelmiş insanlar.veteriner kliniği orası.içerde sahipsiz hayvanlar var ,kucaklıyorlar ,öpüyorlar ,seviyorlar.sevgilime onlara ücretsiz baktığı için teşekkür ediyorlar.ve ben hemen yanıbaşındayım ,"ne tatlı bi kedi değil mi? " diyorum diye beni öldürücek gibi bi bakış fırlatıyor
"sizinle konuştuğumu hatırlamıyorum " diyor..aayyyyy bayılıyordumm ben de konuş diye uyuzzz..
bu ne insan sevgisizliğii böyle..hayvansever olmak demek ,insanlara rahat rahat çemkirebilmek demek mi..

olayı hatırladım da ...anlatasım geldi...

sevgilime gitmiştim iki gün haftasonu için.o zaman da aramızda bi sıkıntı oldu.ben oraya gelemıyorum o bana gelemıyor.ailesi evlenmemizle ilgili tripler yapmaya başlamış ,onun da kararsızlığı canımı sıkmış.yani bi tuhaf dönem..gece de kötü geçmiş ayrılmaya karar vermişiz ama dostça olsun istıyoruz.bi selamlık hatrımız kalsın diye.klinikten çıkmak üzereydim içeri böyle uzun boylu esmer bi kız girdi.ben çıkmak isterken hani müşteri geldi diye beni "dur..konuşmamız bitmedi ..otur şuraya..devam edicez" diyerek masasına doğru yönlendirdi..ben de gittim onun masasının hemen karşısındaki misafir sandalyelerinden birine oturdum.ayak ayak üzerine attım kollarımı bağladım ve somurttum.esmer kızımız on cmlik topuklularıyla şak şak şak salına salına içeri girdi..gülümseyen kırmıızı rujlu dudağı,siyah dapdaracık pantolnu ,memelerini ortaya döktüğü teee nerelerine kadar açık düğmeli siyah gömleğiyle..tırnakları on metre..içeri girdi.sevgilim onu karşıladı hemen
"nerde benimkiler ..onları sevmeye geldim " dedi..
benimkiler dediği iki evsiz yavru köpek..G.onları yerlerinden çıkardı kız yere oturdu onlarla boğuşmaya başladı sevmeye ,"aaahh canlarım benim aahh ne tatlısınız siz..." bilmem ne ..tabi bu arada yavruları memelerine baastırdıkça onlar da yuvasından fırlatyıveriyo.her an bi podyum kazası meydana gelebilir..gayri ihtiyari gülümsedim .hani kızın köpekleri sevişi hoşuma gitti.gülümseyerek baktım .ona:
"ne tatlılar değil mi? " dedim ..karşıdan ben yokmuşum gibi hiç bi tepki gelmedi.duymamıştır gibi geldi bana.zaten pek de tepki beklemıyordum.G bana baktı .ben küsüm ya ona kafamı çevirdim.sonra yavrular kızın peşinden koşmaya başladılar ,
"sizi sevdiler bunlar çok dedim."ne kadar gereksizim ben ya..yine tepki yok.ırak tepkiyi yüzüme bakmıyor bile kız.yokmuşum gibi.anLam veremedim sustum döndüm yine önüme .beklemeye koyuldum.G. gelip masasına geçti.şimdi o koltuğunda ben tam karşısındaki koltuktaydım.kız da ayakta ve tam burmnnumun dibindeydi.yine G ye bakarak"sırf bu yavrular yüzünde seni alıcam G." dedi.G de bana baktı ,sonra kasılarak:
"tarih alayım ben o halde " dedi.ben de ona böyle gözlerimi yana çevirerek kızgın bi ifadeyle baktım..gözlerimin kocaman olduğunu düşünürseniz korkunç bi balkış yani..kız gitse de defolsam gitsem diye düşünüyordum..sonra kız böyle artistik bi hareketle "bakalım " dedi ve böööyle dönerek kafası bulutlarda gidiyordu ki yerdeki bi yavru kedinin ayağına bastı..G. ve o hemen telaşla eğilip kediyi kucakladılar .bişey yok bişey yok sesleri arasında dedimki ona:
"tarih marih derken kediyi eziyodun "

öyle bi öfkeyle baktı ki bana :
"pardon..bana mı dediniz..siz kimsiniz pardon .burdamısınız..farkındaysanız ben G. le konuşuyorum ."
"öyle mi .ben de müdahil olayım dedimdi.."

..kız G. ile vedalaşıp hışımla çıktı gitti.gelişindeki öfkeyi ,bana yokmuşum gibi davranışını ,birden celaleliverişini anlamadım hiç.bırak onu ,o haliyle bi de hayvanalrı deli gibi sevişini yan yana tutamadım da..insansevmez bir hayvanseverdi.ondan çok gördüm ve de..

HATIRLADIM DA :Z

(konuyu madem açtım bağlayayım da..o gün ayrılamamıştık. atatürk havalimanına kadar konuşmadık hiç.check-ın sırasındaydı valizimi veriyodum kargoya koysunlar diye .bi baktım elimden çekip aldı.hayır,gitme dedi..tamam dedim .:) hemen ..
neyse o gece geç saatlerde gizli numaradn çaldı telefonu G. nin.Açtı.Sabahki kız.G yi sorguya çekiyor .
-sabah yanında gördüğüm kız akrabandı galiba.biraz gergindim de ona biraz sert davrandım.özür dilemek istedim.
-ben de tahmin ettim gergin bi günündesindir diye zaten ona da söyledim.evet sıcak kanlıdır .hemen insanlarla kanka oluveriyor.samimidir.
-akraban mıydı?yanında mı şimdi.
-akrabam değil hayır.sevgilim.ve evet yanımda .onla konuşmak istersen yatıyordu.
-yo hayır iyi geceler.
G. bana dönüp
-aşkım senden özür diliyor dedi kabalık yapmıştı ya..
-kabul etmıyorum dedim çünkü benim burdsa olduğumu duyduğu halde benden dilemedi.senden diledi o..sanırım seni yokladı .ben ordamıyım değil miyim diye..kim bu kız?
-yok be canım aşkım.her zaman buraya hayvanları sevmeye gelen biri.onun gbi çok var .evde hayvan besleyemıyorlar,sevgilerini burdaki hayvanları severek gideriyorlar.
-bence bu kız senden hoşlanıyor.
-yok daha neler aşkım..madem öyle hissettin sana ne karışıyosun dediğinde tabi karışlırım sevgilimle konuşuyosun diye neden demedin.
-belki aranızda bişey olabilir ilerde diye..

bu kadar salak olamaz bi insan değilmi..ayrılıyorum ya ondan ..belki bu kızla aralarında daha sonra bişeyler olabilir diye G.nin sevgilisi olduğumu söyleyip bozmadım kızı.

bunları konuştum kendimle şimdi..aslında bi konuşlmuşum kii ..ooooo bisürydü dizi yapmaya karar verdim..daha sonra..

kuzumaaaa....

oğlum babasından geldikten sonra uzuun uzun süre :P ordan bahsetti..
evin düzeninden ..yani haftada bi mobilyalar yer değiştirmiyomuş orda.
nerden biliyor acaba? ona da cevabı var:
"eşyalar yer yapmış döşemeye..yıllardır ordalar bellii.."

ahh ahha ne önemli ne önemli..:/

koltuk burdayken bazan sıkılıyorum şu tarafa alıyorum ne var yani şimdi..
sonra iki gün geçmeden karşıya ..sonra bi gün sonra en eski yerine ..
noluyor yani öyle olunca..kime ne zararı olmuş acaba..böylece döşememizde iz olmuyor..bunu düşündü mü acaba...

uyuz bu çocuk ..bilmıyorum kime çekti..
bana mı? katiyen..aslaa..ve kat'a..

evet..en az benım kadar uyuz..


sinirimi bozuyor, ordan muhteşem bir malikaneymiş gibi bahsetmesi..sonuçta bi ev..bildiğin ev..kapısı var penceresi filan..tuvalet..

....

iki gece önce
"donun görünüyo anne ..giyme şu pantolonu eğildiğinde çamaşırn görünüyor " dedi..
ben de düşük bel pantolonu sevdiğimi ,bunu giydiğimde eğilmediğimi ,evdeyiim diye rahat hareket ettiğimi söyledim.
yetinememiş ,pantolonumu kıçından başlayarak kesmiş afedersiniz...
"al annee şimdi herşey daha ortada ..giyy.."...
"annnee..lütfen normal ol..normal bir annee..yüksek pantolonlar giyen mis gibi kurabiye yapan bir anneee.."

öyle yaptığı için konuşmuyorum onla..küstük.
sonra mantıklı düşündüm.oğlumun fazla gelişmiş iki sıpa arkadaşı var.onların yanında eğilmiş filan olabilir miyim acaba..ergen çocuklar bunlar..ergen adayı pardon..sıkıntı çıkarmış olabilir muhtemelen ..
eee napalım peki..efe beyımızın gönlünü nasıl alsam..

.....

"yüksek pantolon giyen (:P )( ıyykk),mis gbi kurabiye yapan bir anne!
o kadar üzüldüm ki aslında..geldiğinden beri "mis gibi kurabiye" yediğinden babasının eşinin harika bi aşçı olduğundan bahsediyor..

....

ona kurabiye yapmalım.annesinin de iyi bi aşçı olduğunu ,düzenli biri olduğunu bilmeli..komşular tarafından takdir edilsem de,neden bilmem hep oğluma yetersiz olduğumu düşünüyorum.sanki hani bebekken sürekli komşuma bıraktım ,öğrenciydim çünki,sonra işe başladım ..sonra hep çalıştım ..bu yüzden ona hep birileri baktı.kendi kendine bakmayı öğrenene kadar.bu yüzden acaba düzenli bi evi özlüyor olabilir mi? özlemesin diye neler yaptım aslında..işten gelir gelmez onla parka giderdik.o kadar yorgun olsam bile.
bi gün mesaiye kalmıştım,çok geç çıkmıştım işten.Eve geldiğimde -cennetlerde yaşasın- hatice abla onu zaptedememişti artık..parka götürmek istemişler ,ben annemle gidicem diye tutturmuş.ben geldiğimde de ağlaya ağlaya uyumuştu..kucağıma alıp eve taşıdım .koynuna girdim uyuduk beraber sarılarak.gece yarısını geçeli çok olmuştu ki ağlayarak uyandı:
"parka götürmedin beni..ben parka gidecektim..ışıklı ayakkabımı giyecektim"

o kadar ağladı ki dayanamadım.kalktık giyindik sıkı sıkı parka gidip sallandık.geceyarısı ..o zaman arabam da yok.sokaklarda kimse yok,korka korka eve dönmüştüm.neden anlatıyorum bunu.kendime kendimin aslında nasıll da iyi bi anne olduğumu mu ispatlamaya çalışıyorum..eğer bunu yapıyorsam sndığımdan da umutsuz vakayım bee..yada okuyanların gözünü boyuyorum ,ellerinizi kavuştup "ayyy e iyi bi anneymişş.." deyin diye..yok yaaww yapmazdım öyle ben ama...

işte ...ona kurabiye ypmak istedim..güzel olsun diye tariflere baktım.aklıma gelen ilk site OYA tabi..
/herkes oyaya baksın bi..nasıl mücadele veriyor var yaa.tek başına tutunmaya çalışan biri o..sonraki yazımda göreceksiniz

yalnız oya kurabiye göremedim kolayca yapacağım türden..kusura bakma ..zaten gittim başka bi tarif aldım yapayım dedim pembeleşmesi gerkmıyormuş beyaz oluyormuş onlar ben kızarana kadar beklediğim için yandı..:(
sonunda ceketimi giydim tırnağımda yağlı hamur kalmış halde hemde ,köşedeki pastacıya gittim.kurabiyelerini ısıtabilirlermi diye ricaettim.çok güzel yaptıkları o kurabiyeleri bi de mikrodalgada ısıttılar.eve geldim.efe beyimiz kurstan geldikten sonra ,gel bakalım çay ve kurabiyeye... davetimle bana baktı..
-sen mi yaptın?
-evet ne sandın..elle bak sıcak..bak ellerim hala yağlı..
-yanık kokuyor ama burası.
-evet bazıları yanmış.
-güzel olmuş anne.harika olmuş.
-mis gibi mi.
-mis gibi..
-yaşasın..
-annee hakan abiye söyle de sana tarifini versin.paketleri tezgahta unutmuşsuuunn..ahahahahahaha ahahahahaha.
-ne paketii..ne hakan abisi beeee.ben yaptım baksana elim hamuur ..görmuyomusun..
-ahahahaha annee çok komiksin sen yaaa.anneee valla ölücem şimdi..sen kurabiye yapamazsınki..aahaha
-yaaaa ..yapamam öyle mii yapamam öyle mii.yapamamm haaa.evet yapamam ..
üzgünüm be oğlum beee.çok tallihsizsin ha..leylek sarhoştu sanırım seni benim bacaya attı anasını satiim .yandaki komşuya geliyordun muhtemelen .o da senın kadar mükemmel.
-beniiim anneemm güzell anneeemm.sen kurabiye yapan anne olsaydın ben seni sevmezdimki.sen benim canımsın annem beniiimm..

oy oy oy sayın seyirciler ..artık ne kadar ağladım tahmin edin..eşşek sıpası babası kadar tatlı dilli.o da bana bakar:
-hangi bir çift göz bu kadar aşkla bakar.bakarken yakar.yakarken ıslatır başka bir çift gözü...
derdi..
yatğımızdan kalkıp o uyurken,komodindeki peçetenin üzerine yazmıştım unutmayayım diye..
öyle sevmiştimki o sözünü..

bu sıpa da öyle işte .ağzı laf yapıyor..güzel sevıyor..


bazan hiçbişeyim yetmediğini hissedyiyorum.sero nun dediği gibi tatiller çıkacak,özel günler olacak..daha sık görüşşecekler babasıyla..buna hazırmısın ..demişti..dediği gibi..hazır mıyım bilmıyorum..ama ...aramızdaki sevgi ..tutunma..bağ..buna ne derseniz diyin ..

:............;

ve onun doğum günü..yarın...resimlerine bakıyorum kocaman oldu artık..kınalı kuzum :)
hadi şarabıma eşlik edin dostlar..yavrumun şererefineee..göreceği güzel günleree...
ve sizee.ve sağlığınızaaa..ve şarkımla beraberrr..
ege denizineeeeeeeeeee..özledim kokusunu..kafam biraz güzel..çok da zırvalamasam mı acaba....

Get Your Own Player!


öylee......

bi sıkıntısı olunca insan hep kendine döner
ne bulur bilmem kendinde
belki arayıp bulamadığını
belki her zaman tanıdık olanı
içinde yanan lambası yansın ister hep
akşam kızıllığını
tren yollarını
savrulmadan önce temiz kalanını...
ve topladığı çakıl taşlarını
bıraktığı yerde....

mümkün müdür?
yeni baştan yazmak..
yendien aşık olmak
yeniden yeni baştan
sil baştan
yeniden doğmak belkı....


Get Your Own Player!


BU BLOG ASLINDA;

biraz günlük ..çokça dün'lük ..ama hepten deli saçması..

sahibinin histerik çıkarımlarından oluşmuş bilog.









penelope saklı sandık

herbişey

bi sonraki bölümde..

.